Bazen unutmadığımın tövbesidir ve çoğu zaman unuttuğunun şehadetidir cümlelerim. Biz düşerken kaybettiğim, ellerimle uzanıyorum yokluğuna. İçimin satır aralarından çalıyorum bu ihaneti. Ardın sıra buza kesmis gözlerimi, ah-layarak ısıtırken resmettiğim, kapkara boşluklardan birini daha yolluyorum şimdi sana. Ki bir kez daha bildiğim bütün selamlar üzerine olsun, üzerime gelen bir vedaya kaybettiğim! Ve selam olsun, elvedası içimde kalan sevdiğim!…
Bu sabah uyanır uyanmaz, gittiğinin bilmem kaçıncı günü diye fısıldadım kendime. Yüzümü yıkarken düşlerinle, parmaklarımın bir boşluğa daha düştüğünü farkettim. Gülümsedim aynalara. Hasretimin, yepyeni, bir çizgisi daha oldu diye sevindim. Boş tabağını seyrederken bir güzel boğazıma dizdim yemeğimi. Altı yalan, üstü hayal kıyafetimi giydirip, senden sonraya kalan tek insana taşıdım cesedimi. -Bakkal amca dedim, -bir paket sigaran daha var mı, hani içime çektikçe ondan sonraları tükettiğim? Eve dönerken, pencerede yokluğun gülümsüyordu yine. Merdivende gözlerinden sendelerken irkildim! Düşmemek için aklımın trabzanlarına yasladım hislerimi. Hani bildiğimiz kuş seslerinden arınmış, ismini haykıran kapı ziline takıldım bir süre, işkencen kapıyı açar diye bekledim. İçerde pusuya yatmış korkularım vardı yine; mesela hayallerim, ardı sıra düşlerim… Güneş en tepeden beynime batarken, bir güzel ağlamak için balkona attım sandalyemi. Akşam en yenisinden seni getirene kadar bekledim. İçeri alana kadar özlemini, sözlerinin bir kez daha kalbime battığını hissettim; ellerine yapma dedim… Ve ben bu kağıdı avuçlarıma alana kadar milyon defa gittin benden, kalem parmaklarıma sığınana kadar milyon defa terkettin…
”Olsun” dememi bekliyorsun biliyorum, fakat, kusuruma bakma sevdiğim; ”ölsün” dedim! Çektiklerim dipdiriyken karşımda ve boşluğun an gibiyken aklımda, hatıran da benim kadar gülsün istedim! Belki de bu yüzden ölmek kaldı dilimde! Ve böyle hatırlamak kaldı ya geriye. Artık ne gel diyebiliyorum, ne de çek ve çık; sanma bas git diyebildim. Velhasıl, velhasıl sevdiğim;…………? Hayalin gözlerimi çalıyor bak yine, müsadenle! Kalem burada kalsın gün doğmadan döneceğim…