Kara sular inmiş ayaklarına durur dilsizce.
Kim bilir, kaç kişiyi ağırladı ömrünce.
Belli, derman da kalmamış dizlerinde.
Bir köşede kaderine terk edilmiş sandalye.
Yıllar alıp götürmüş zindeliğini, kalmış nefes nefese.
Zaman, kar yağdırmasa da saçlarına,
Tükürmüş felek çarkına.
Ya, kırılıp sobaya atılacak bir fakirhanede.
Ya, bir eskici dükkanında kısmetini bekleyecek;
Ama, ne olursa olsun, artık anılarını tazeleyemeyecek.
Acıları, yüreğinde tortu tutarken, gözyaşlarını gizleyecek.
Ankara,28.04.2008 İbrahim KİLİK