uzun yıllardır tanırım onu! aşağı yukarı altı yıl oldu.yumruk kadar bir yavru kediydi o zamanlar.sürmeli,çekik,sarı gözleri,yumuşacık tüyleri vardı; pırıl pırıl! ..sırtına güneş vurduğunda,dipten gelen pırıltılar yayıyordu tüyleri..birazdan, gökkuşağı oluşacakmış hissine kapılıyordum ona bakarken...ne yazık ki, bu hiç gerçekleşmedi...oysa ben oluşacak gökkuşağınıa dokunmak,renklerini yakalamak istiyordum...ben istedikçe o kaçıyor; ışıklarını benden esirgiyordu. gidip bir köşeye saklanıyor 'pisi pisi gel yanıma,bak neler vereceğim sana' demem bile etkilemiyordu onu.öylece bakıyordu saklandığı köşeden yüzüme...belli ki insanlara olan güveni gelişmemişti henüz.
o bir sokak kedisinin dişi,tombul tombul,vaşak renginde yavrusuydu. yürüyüşü bile farklıydı öteki kedilerden...onu farklı kılan, ona duyduğum sevgi ve ilgiydi belki de bilmiyorum.inanmazsınız belki,mankenler gibi yürüyordu adeta :))) o buzdan heykellere taş çıkartan yürüyüşüyle beni iyice kendine hayran yapıp çatlatıyordu; ölüyordum kıskançlığımdan...işte bu kıskançlık yüzünden onu dövmek,ona sövmek bile istemiş,ne var ki; anne yanımın baskın çıkmasından dolayı yine sevmiştim onu! ..sonuçta o bir yavru kediydi! çocuklarımdan biri olarak yaratılabilir,onların emdiği süte ortak olabilirdi.bu açıdan baktığımda o; çocuklarımdan biri gibi görünmeye başladı bana artık; onu seviyordum! ..
gerçek sevgileri, hayvanlar insanlardan daha iyi ayırt edbiliyor biliyor musunuz? mükemmel sezgisiyle keşfetmeye başladı ki sevgimi; bir gün,bahçede altıma bir sandalye çekip gökyüzünde ardarda uçan iki güvercini izlerken, ayaklarımın dibine gelip çöreklendi. oysa ben, o iki güvercinin başıma konmasını düşlüyordum...hatta, o iki güvercinden birini kendimin,diğerini sevgilimin yerine koyup uçuyordum bahar açan bir iklime doğru...ne ummuş ne bulmuştum! .hayat garipti! ..
uzanıp aldım onu kucağıma; hiç itirazı yoktu.kulak uçlarından,kuyruk sokumuna kadar sevdim,sevdim...sarı gözleriyle yüzüme bakıyor,minnet belirtisi olarak mırıldanıyordu.neler söylemek istediğini anlamak hiç de zor değildi.kesinlikle 'ben de seni seviyorum' diyordu bana...
bir müddet sonra uyuyakaldı kucağımda. sıcaklığı terletmişti karın bölgemi ama,yine de aşağı indirmeyi düşünmedim; dayandım o sıcaklığa...'belki de göbek yağlarımı eritmeyi düşüşünüyor bu kedicik' diye düşündüm ve gülmeye başladım..biri görse bu halimi 'deli' derdi bana garanti...çevreme bakındım bereket kimseler yoktu,gülmeye devam etim...
işte bu sokak kedisi sevgimi keşfetti keşfedeli bırakmıyor peşimi...rengiyle hiç uyuşmayan ama yılışık hallerine çok iyi uyan 'sarman' koydum adını...
sarılıp sarılıp yatıyoruz valla! :)))
not:devam edecek.