“yâr” gibi sînemde saklanmak varken
hangi bezmin zehrinde kuruyup gidersin?
saçlarım, geçen her güne bakıp bakıp ağlarken
hak etmediğin onca kefareti nasıl ödersin?
davran ey sevgili; vakit, 'y o k l u ğ u m u z d a s e n d e l e r k e n'...
seni seviyorum... 'k a r a a ğ a ç k ö z ü n d e n' de yanık içim
küfürbazım; 'ç a r e s i z a y r ı l ı k l a r d a m a h p u s'
gözlerim, 'd o n u k b e n e k l e r i n d e t e l v e l e ş i r'
ey biçare sevgili, sabır dervişe mahsus...
[ağaçta bir çift kumru kıskandırırcasına cilveleşir]
kızarım yazgıma, niçin seni yıllar önce görememişim?
ya siz yabancı gözler… hayretleriniz bile şaşkın!
'ş a ş ı y ü r e k l e r i n i z i n m e d / c e z i r l e r i n i' görüyorum...
'y a ğ l ı b i r i s d a m l a s ı d ı r' yanaklarınızdan dökülenler
donarak, dudaklarınızdaki alevleri söndürüyorum
olmazlara sürüklemeye çalıştığınız bir aşkın
çöplüğünüze bıraktığım engellerinizdir sökülenler
'd i k e n l i i d r a k l e r i n i z e' “ben”lerinizi gönderiyorum...
ve ey sevgili! .. karaağaç közünden artakalan
küllerim bile yeniden doğmam içindir: bil!
ağırlığında her geçen gün burkulan
yıllarımı yüklendiğim küfemdendir alacağım
gayem, asla ölüme meydan okumak değil
küfemdeki 's a y r ı y ı l l a r ı m d a n' kurtulacağım! ..
19.08.2006 / Güdül / ANKARA
Ahmet Turan Altunsu
http://www.blogcu.com/ahmetturanaltunsu/
ahmetturanaltunsu@blogcu.com
] ] ]