"Zaman, bir yanılsamadır. Öğle yemeği randevuları ise, bu yanılsamanın en acımasız gerçekliğidir." - Douglas Adams"

Sendeki kendim

Deniz yine suskundu, Yıldızlar yine yokluğun,ben anlayamadım,Taş ve toprak,ötesi İstanbul,Kara kınalı sevdalıların bakışlarında,Geceye mahkumdu sana yalnızlığım...

yazı resim

Tanıdık gelirdi bana her gecedeki yüzü,
Gece benim için geceydi sadece,
Zamanı yutuyordu küçük mavi saat,
Kırmızında rakamlar dans ediyordu,
Haluk Levent dinliyordu biri,
Alışamadım,
Pencerelerde rüzgara dans öğretiyordu perdeler,
Deniz yine suskundu,
Yıldızlar yine yokluğun,ben anlayamadım,
Taş ve toprak,ötesi İstanbul,
Kara kınalı sevdalıların bakışlarında,
Geceye mahkumdu sana yalnızlığım,
Her sabah,
Yüreğimin kıyısına girdapları bıraktın sen,
Belki ben kendim değil,senindim tamamen,
Dokunuşundu hayallerimi korsanlar gibi yağmalayan,
Yağmurları bulutlarımda taşımayan kendimdin,
Evet sendin,eminim sevdiğim,
Sendin yüreğimden,
Aşk'a göç eden kuşlara benimle ağlayan,
Alıştım sonunda,
Ben yüzde bir kendim,yüzde doksandokuz sendim,
Sendeydim ama,
Kendim değildim....

KİTAP İZLERİ

Eşekli Kütüphaneci

Fakir Baykurt

Fakir Baykurt’un Vasiyeti: Kapadokya’da Bir Umut Destanı Bir yazarın son eseri, genellikle edebi bir vasiyetname niteliği taşır; kelimelerin ardında bir ömrün birikimi, son bir mesaj
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön