Sesinle Yuğ Toprağı Göğün Kızı Yeşersin Aşk
aşk ölmüş
duygularında vahamet
zaman iç geçiriyorken göğsünde
ruhunda kopuyor kıyamet
söyle göğün kızı
çekincesizce söyle
katledilen çocuk kahkahalarını
nasıl söktüler dudaklarının kıvrımlarından
dalından koparılan bir gül gibi
solmuş o naif buselerin
ah göğün kızı
suskularının kuraklığı nasılda yansıyor yüzüne
yüzündeki her çizgiden haykırıyor
hayata susuzluğun
an be an ölmektesin göğün kızı
unutma
aşığı öldürmeden doğuramazsın
sol göğsündeki ışığı
susma konuş
boz derinlerindeki dalgınlığını
yeşert yeniden gözlerindeki yosunları
çöz hasretin iplerini sal umursamazlığa
hadi yeniden aç yelkenlerini engin sonsuzluğa
tarifsizliklerde boy veren tüm acıları
sök at ciğerinden ayrıkotu misali
ki yeşersin sevgi çiçeklerin ötelerine
bırak vedasız giden vefasızı
kendi sığlığındaki metanetsizliğiyle
er geç yüzleşecek nasılsa
nasılsa geri dönecek cinayet mahalline
gayrimeşru doğacak pişmanlıklarıyla
anadan üryan
unutma göğün kızı
emanet mutluluklar
tıpkı zamansız gelen baharlar gibi
dirençsiz ve ehemmiyetsiz düşümleri kaçınılmaz
sıcaklığı süreçlidir
ve unutma aşktan ödün veren yürek
er geç yalnızlığına sürgündür
hadi susma
söyle göğün kızı
ne olur söyle çekincesizce
henüz doğmamışlar bile işitsin
gelmeden gidenlerin ardından ağlanmayacağını…!!!
11/Aralık/2008
Figen YARAR