12.10.2010
Merhaba... O kadar yorgun hissediyorum ki kendimi... İki gündür sana yazmaya fırsat bulamıyorum. Yoğun geçiyor günlerim. Yorucu... Ama sana yazmak sanki şu tempoda biraz mola vermek gibi. Nefes alacak vakit buluyorum seninle. Bütün kötü şeyleri kenara itip iyi bir şeyler yapmak gibi seni düşünmek.
Bugün yine bir anımızı hatırladım. Bir anda çakıverdi sanki. En alakasız zamanlarda oluyor zaten. Yemekte nasıl olduysa, kendimi bu anıyı düşünüp gülümserken buldum. Ama kendime gelip, sadece bir anı olduğunu fark ettiğimde, mutluluğum yerini hayal kırıklığına bıraktı. Her seferinde böyle oluyor zaten. Keşke hayal olmasaydı diyorum.
Artık imkansız... Seninle belki bir daha asla görüşemeyeceğiz. Bunu düşünmek bile çok ürkütücü...
Bugün biri " Aşkı yaşayan da sizsiniz yaşatan da " dedi. Yani birine aşık olurken ona sormuyorsun aslında. Kendi başına bir yola giriyorsun, isteyip istemediğini bile sormadan hayatının merkezine onu dahil ediyorsun ve eğer onda istediğini bulamazsan da üzülüp gözyaşı dökmeye başlıyorsun. Nereden nereye... Sanki o bütün bunların olmasını istiyormuş gibi, bir de yaşadığın üzüntüden onu sorumlu tutup yargılıyorsun belki...
Çok garip bir şey gerçekten. Aşkı anlasam kendi derdime çare bulacağım önce. Sonra da seni rahat bırakacağım söz :) İyi geceler sevdiğim...
Sevgiliye Mektuplar 6
Tek taraflı mektuplara devam..