Zaman kimseye acıyıp durmadan aynı monotonlukla akarken, sevgim kalbimden taşıp gözlerime ulaştı ve ruhumu sardıktan sonra yaşama katıldı.
Sevmek, yalnızlığı dindirmek için oluşan bir mutasyon değil; yaşamın kaynağı... Buna rağmen koşulsuz ve beklentisiz verilen sevginin yalnızlığı dindirmesi de oldukça ilginç.
"Nefret ediyorum. " ifadesi benim için yalandan ibaret. Allah'ın yarattığı her şeyi seven birisi için nefret edilecek şey yoktur. Beni incitenleri bile seviyorum; hayatımın bir kısmını savaşarak geçirmek ne büyük hataymış...
Yaşamayı seviyorum... Bu sevgi öyle ki acı çekmemin bile tadını çıkarıyorum.
Yaşadığı 17 yılın bir kısmını da olsa savaşarak geçirmiş ve de bazen ölmeyi istemiş bir kişi nasıl oldu da bu kadar değişti? Bilmiyorum... Belki de kalbimdeki potansiyeli açığa çıkarıp, kalbimi sevgisiyle dolduran birisi vardır... :)
