Sır Gibi

yazı resimYZ

Neyin yarası bu; acıyan durmadan?
Kimin vurgunu;
Dökülen boğaz yumrusuna?
Hangi özlem vurur yollara;
Çatlatırcasına göğüs kafesini?
Kanarken bir haberin sızısında;
Gizlenmiş sancısı, pulsuz bir zarfa.
Ve orada bir anne;
Küser, mor hayatın göceğinde.

Uzvuna sarılırken beyaz korku;
Hangi sinden gelir ölümün soluğu.
Her yerde o alemin eskimiş yolcusu,
Alır göğsünde kangren hatıranın öcünü,
Ruhunda ekşir korkunun döngüsü.
Ve işte bir anne;
Gezer, kaygılı azrailin eteğinde.

İnci sezgiler mi;
Düssüz bırakır mazisini?
Yaşanmamış umutlar mı;
Ezen yüreğini?
Körpe gülüşlerde bırakılan iki kelam,
Örtüsüne kopçalanmış ağıt,
Kahpe acılarda tutulan bin yıllık cefa,
Soyunmuş güneşten doğurmayan ömür,
Öykünür melekü'l mevti'n gelişine.
Ve yanık bir anne;
Geçer, sızıyla ölümün eşiginde.

Kendisi değil hayattı yaşayan onu,
Görmemişti hiç mavi yeşil yolu.
Alnının ortasinda çatılan çizgiydi;
Yüreğinin yortusu,
Hep geçim kavgasıydı türküsü,
Gün görmeden soldu gönlü.
Ve yitik bir anne;
Göçtü yaşam örgüsünün eşliğinde...
Sır oldu, masal oldu...

Başa Dön