Benim olsun istedim,boşa harcadığı fetihlerinden sonra ayakta kalan tek kule ; benim olsun. İsteyemedim alsın beni yanına, almazdı da zaten, ister afetler geçirsin her nefes alanın üzerinden ister kuyuya atsın da boğsun izleyenlerini ama sadece dokunmasın istedim benim kuleme. Bu kahverengi yalnızlığın ortasında kalakalayım ben kendimde. Ama dur! Ne yapıyorsun! Duymadın mı, neden yıktın kulemi! Al, peki. Yıkıntım da senin olsun döküntüm de. Şimdi bırak bana kar yağsın. Bu soğuk, bu durgunluk anca örter çehremi. Parmak uçlarımdan tut ben donarken,korkma uzun sürmeyecek, ben gideceğim. Ve gün gelecek, eriyecek bu karlar. O zaman ne fetihler olacak zamansız, ne yıkılacak kuleler kalacak. O zamana dek, hatırla beni. Ben, sürgün yemiş, yıkık kule neferi.
KİTAP İZLERİ
Öyle miymiş?
Şule Gürbüz
Şule Gürbüz’ün Zaman ve Anlam Arasındaki Yankısı Bir kitabı roman yapan nedir? Belirli bir olay örgüsü, gelişen karakterler, diyaloglar mı? Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” adlı
İncelemeyi Oku