Son vuruş
Anu
öpüşler boşalt gözlerinden
peri masallarında yüzünü yitirdim
aynamda upuzun duruyordu adam
iki bacağın arasından aşağıya doğru
topuklarına kadar
bütün kılcal damarlarında bir sızı
iki eli iki yumruk
sonra balyoz gibi son vuruş
ve kavuniçi bir zafer sarhoşluğu
içinde Anu
orta yerinde iki yarımın
kaya gibi bir şeftali çekirdeği
sonra abartısız bir kaç söz
Piaf şarkıları doldurmuştum
hiç bir boşluk yoktu yüreğimde
ama galaksiler yıkılıyordu üstüme
yok Anu yok
hiç varmadım Nil kıyılarına
Fırat suyundan da içmedim
beni ardına düşüren bu nehir başka
düşünüyorum Anu
sık sık düşünüyorum
bir kör çeşme gibiyim
akmıyor mememden süt
bulvarların en ıssız yerlerinde dolaşıyorum
adım orada
yer altı dehlizlerinde kayıtlı
ne zaman bir yol düşlesem
atım ölüyor
nereya baksam bayram ediyor masal cadıları
nereye gitsem kulağımda bir kaval sesi
ve ben hep geç kalıyorum
son tren de ayrılırken gardan
hep kan sızıyor kafa tasımdan
dinle Anu
sımsıkı bastırdım dudaklarımı
ve öptüm ağzının içindeki şarkıları
yıldırımlar düşür üstüme
başıma taş yağdır
yerden yere vur beni
sonra maviye boya tepeden tırnağa
aykırılaşıyorum Anu
ar perdesini yırtıp
basıyorum küfürü
günahı da sevabı da benim boynuma
sana da geç kalmış gibiyim
dur Anu, gitme
daha diyeceklerim var
gitme Anu
gitme...
]