Son Yaprak

yazı resim

haykır sesinin gücüne inanıp
kainat duvar sen ünle aşk aşk diye
dalgın bir bakış bul yalnız bir kış
kuru üzüm yüzlü aşka inanmaya hazır
saçları dağınık rüzgarımsı bir bakış
eylülü atlattık ya gerisi kolay

incir yaprağının kokusundan alır tadını
ceviz kabuğunun sertliğinden
tütün kırmakla geçer yaz kına yakmakla
ömür dediğin güvercinlerin gagasında buğday
sonra sırnaşık bir kalem düşsün ellerine
unuttum dediğin an hatırlamayı yaz

yokluğun üç yol ikisi ayrılık biri ölüm
varlığın kesif bir duman bulv
arda
boş yollar gece incilerine götürüyor insanları
deniz diplerini taramak düşün ne ahmaklık
bulutlarda gizli ne çok rahmet var oysa
öyle güzel bir nimettir ki pide kokulu ağlamak

ne kadar ağaç varsa gördüğün uzak yakın
gözlerinden kurumaya düşmüş yapraklar seç tek tük
hepsinin yolunu kes amma dallarına dokunma
kışa girmeden ömrünün sonbaharı gülücük yüzlü adamın
zarif bir rüzgarla yolladığı yaprak avuçlarına düşecek
bu Salı salınarak çık gel bir beşiği sallarcasına nazik

bir bebeği uyutan bir başka bebeğin
annesinin gözüyle son defa elimi bırak ve salımdan tut

Başa Dön