Kim susar şimdi uçurumun karanlığına adını
Kim ellerinin nemli heyecanını umar geceden
Sesini sesine yaslayıp yıldız yorganlara
Kim bürünür söyle, ay bile geceye küsmüşken
Kalmıştır elbet yağmurlu bir cam buğusunda
Yeminlerle bezenmiş, savruk, yetim heceler
Saksılarda, "kavuşamasak da seninim" çiçekleri
Kim sular sahipsiz o çiçekleri, gözlerinin teriyle
Mendiller sallanır gidişinin güvertesinden
Usulca, kucağında bir kuzuyu seversin sen
Namına müsemma o en güzel, o en sarı güllerden
Kim hapseder içine kokunu söyle, ölümüne giderken...