Tırmanır bulutlara indirir saf yağmuru.
Gözelerden gülümser durulardan duru su.
Bulutlardan bembeyaz gülümseyen bir kuğu.
Her hâliyle cezb eder yanan bağırları su.
Çöllerde Mecnun’un Leyla’sı olur yalabır.
Dağlarda Ferhat’ı ram eyleyen Şirin’dir su.
Pırıl pırıl pırıldar olur gözlerin nuru.
Harareti söndürür serin serin berrak su.
Son nefeste aranan dudakta açan güldür.
Teneşirde yatana tas tas dökülür has su.
İftar sofralarında baş köşeye kurulur.
Ezan başlar başlamaz nûş edilen aziz su.
Ferhat dağları yarar suda Şirin’i arar.
Güzellik ikliminin şeffaf yâranıdır su.
Kuruyan dudaklara katre katre sunulur.
Sevda saraylarının harcına hayattır su.
Her hâli ayrı nimet kâh kar olur kâh yağmur.
Uygarlığın perisi hayatın temeli su.
Ankara,20.04.2009 İ.K