sen Şubat güneşi gibi bakarsın
yüzün ki, yağmalanmış kentler gibi talan
gül solardı bakışın şavkında
umudun türküsünü ıralardı dudakların
yıldız sağanağı gözlerin ayışığı toplardı
çiğ başaklar gibi öperdim gülüşlerini
gülüşlerin ki
çok uzaklarda umut salkımı
ellerini yitirdim bak!
ay vuruldu, güneş tutuldu şimdi
sen Şubat güneşi gibi bakarsın
elim yetemez ufuklarına
nehirlerim kuru çaylardan öte
kuğu boynun salınmaz sularımda
nazlı çiğdemler yetirdim sana kaç bahar
kaç mayıs karanfiller yetirdim, yolundu
şahdamarlarından saçıldı meydanlara kan
kaç haziran asi gelincik sevdalarım vuruldu
kaç Ağustos güneş açtım ısınsın diye yüreğin
ah hercai yüreğin...
yüreğin ki
yüz çiçek yaylasıdır
duvar diplerinde kurşunlanan güllerce kızıl
al yıldız bayraklar donatırsın dağlarında
işçi taburları geçer bulvarlarından
halay halay, türkü türkü akarsın
sen ömrümün vurgun düşü
ne zaman ansam adını
başım dağlar yücesi dumanlanır
alnın akında sümbül perçem
ne zaman düşlesem yüzünü
sen Şubat güneşi gibi bakarsın
kardelenler kanar içimde
sen görmezsin...
] ]