Ne zaman bir şiire düşsem
Pencerelere düşer akşam ışığı
İçimde onulmaz yaralar sarılır
Teni siyaha çalan kadınlar
Beyaz kayıkları yolcu eder
Yalnızlık kendi içinde karılır
Sahipsiz bir limana demirli
Düne dair umutların çokluğu
Gece kendi türküsünü söyler
Duyulmaz isyanın gölgesine duranlara
Onca yığının görkemli sunağında
Çelişkinin hummalı gözlerine yer açılır
Ve kaybetmenin rengi
Yerini maviye bırakır…