TOPRAĞA DÜŞEN YİTİK HAYATLAR
Yeni bir sabaha daha uyandık sessizce
Bizi neyin beklediğini bilmeden
Saldık kendimizi temiz sandığımız sokaklara
Ama hiçbirimiz bilmiyorduk ki her gün başımıza gelecek kötü sonu
Biz güzelce açsakta gözlerimizi yeni güne sabahla birlikte
Ortalık zaten gözlerimiz açılmadan bozulmuş
Sokakta dolaşırken hangi yöne çevirsek gözlerimizi
Gördük acı da olsa günaha batanları
Bir köşede kadınların çantalarını çalanları
Diğer yanda birkaç kuruş daha fazla kazanmak için kul hakkı yiyenleri
Başka bir yerde ise zinadan dünyayı unutan günahkarları
Ayrıca bazen pahalı bir şey için
Bazen de beş milyon için cana kıyanları gördük
Ama hepsinden öte başımızdaki muhalefeti, iktidarı soyarken halk ne yapsın
Zaten halkımız her zaman büyüklerinden gördüğünü yapmadı mı?
Ama unuttuk balıkların hafızası gibi bizi soyanları
Unuttuk halimize acıyacakken daha da soyanları
Ama suç baştakilerde de değil onları tepeye getiren bizlerde
Bizler uyurken mışıl mışıl
Gözlerimizin göremeyeceği paraları kaldıranlar
Şimdi dönüp de bakmıyor ki halkın çektiklerine
Ama öyle bir geçiyor ki zaman bu ülkeye en çok acıları yaşatanlar
Paşalar gibi yaşıyor tabi bizlerde sefil halimizle kalıyoruz sadece
Her kötü gidişte bir kriz lafı çıkıyor
Zenginlerin biraz parasız kaldığı anda halk soyulmuyor mu?
Peki neden hep böyle niye sitem yerine hep acı figanlar atıyoruz
Yok mu bu işin bir çaresi dostlar
Yok mu bizi bu belalardan kurtaracak birisi
Ama doğru yok bizler için kurtarıcı bu kadar soyguncu varken
Yok bizler için doğacak bir güneş
En iyisi daha da soyulmaktansa göçüp gitmek yalan dünyadan
Gerçi bu parasızlıkta mezar taşımız bile olmadan
Sadece toprağa sarılıp gideriz sessizce kimse duymadan
Hiçbir zengin de hatırlamaz biz halkı arada bir gösterişli yardımdan başka
Ardımızdan ise sadece birkaç damla yaş düşer yere
O yaşlarda geride kalanların çaresizliğiyle silinir gider
Olmayan mezar taşımda yazanlar ise
Ben hiç soymadım birisini
Ben hiç banka hortumlamadım
Ben bir anlık zevk uğruna günaha girmedim
Ben öldürmedim hiç kan akıtmadım
Ama ben hor görüldüm, aşağılandım, soyanları göremedim olacak
Ve bu yüzden üryan geldiğim dünyadan yediğim bir sürü kazıkla
Sessizce yolumdan çıkmadan gittim hatırlanmamak için
Kağıtlara yazılan gereksiz yazılar gibi
Ölümle birlikte bir silgiyle silindim hafızalardan
Ama fark edemedim bizi soyan ve hep soyacakları
Ve temiz yüreğimle gittiğim cennette
Soyup, öldüren ve her türlü günaha bulaşanların cehennemdeki yanışlarını görerek
Dünyada hiç ısınmamış bedenimi günahkarların acı haykırışlarıyla ısıttım
Yüzümdeki küçücük bir tebessümle baktım günahkarlara
Ve sevinme sırası artık ezilenlerde diyerek
Gittim beni bekleyen tanrının huzuruna
Hayatta hor görülen, aşağılanan herkesin sahibi olarak
] ]