Türkülerle Yaşamak -2-

Bir soluktu ömrüm bir soluğu ona sunarım...

yazı resim

İçinde özlemin yoğrulduğu türkülerin tadı derseniz bir başkadır! Sıla çırpan,yar çırpan,insan çırpan kanatlarında kim uçmaz ki bir yerlere doğru!..Dağları delen aşklar ve yar yanına yatan ruhlar üretir bu türküler...”başı duman pare pare, yol ver dağlar yol ver bana! gönlüm gitmek ister yare, yol ver dağlar yol ver bana!..” , ”kara koyun meler gelir, şu dağları deler gelir, hakikatli yar olsa, uykusunu böler gelir...”

Düşler ayaklanır oysa gidemediği yerlere gidebilmek için...Kara trenlere geçit vermeyen dağları aşar da, giriverir yar koynuna sıcacık; ama yorgun, ama solgun, ama dermansız!..Olsun! Özlemi susturan yanıyla yenilenir köprüler...Suyun şöyle yada böyle akması yitirir önemini artık...Köpükleri göz göz olur gönüllerde...Buluşmadır bu, vuslattır...Tenin ve ruhun susuzluğunu giderebilmesi için fırsattır. Dışarıda akıp giden zamanı umursamaz artık yürekler...
Dokunuşlarda açan çiçeğin güzelliğini yaşar sadece...Kanımızda yanan ateş kızıllığını yayar iklimlere; çöl daha bir çöl olur yani...Seraplarında yiter ömür...

Ama ben özlemin susturulmasını istemem bir türlü...Yardan kaçarım!...Bu yüzden bir yayla havasına kaptırırım dilimi: ”o yaylanın çimenine kuzu yayılır kuzu...” Yok ya!..” derim kendi kendime “ben de yayılacağım işte!” Yaylaya yayılıp otlar yerine bir demet sarı çiğdem toplarım; sevgiliye doğru koşarım, koşarım...bulamam!..O neredeyse!? O yok! Oysa;

Bir soluktu ömrüm
Bir soluğu ona sunarım...

Denizi özlerim birden! Bir fındık bahçesinin kumsala dönen kıyısından dalarım sulara...Dalgalar dağ boyu!..Ağzımda “ah yine yeşillenmiş fındık dalları...” Sular çektikçe içine beni, yeni yeşillenen fındık dalına sarılırım...Adeta sevişirim onun yeşilliğiyle...Her yanım yeşile boyanır; bahara çalarım...Mavi gözlü çiçekler açılır bakışımda; kokarım!..Kovan dolusu arı, iklimleri saran kuş sürüleri, gökkuşakları oluşturan kelebeklerle derde girer başım bu kez; bağırırım...J))))Yaşamak ne güzel!...

xxx

Yorumlar

Başa Dön