III. Nefes
Kayıp gitme artık düşlerimden.
Uzaklaşan her bir görüntüyü
Kavşaklarda izliyorum.
Her dönemeçte koşuyorum,
Yok, kayboluyorsun...
Kum fırtınası günler
Uçuşup kayboluyor ard arda
Ve solgun, sarı.
Beni yetim bırakıyorsun
Bir hevesin elinde piç oluyorum.
Şehirlerin köprülerinden geçiyorum
Hepsi tanıdık
Bir rüya seyyahıyım,
Derken kirpiklerini eğiyor ince bir acı
Bildikçe sızım oluyorsun.
Aklımın odalarına tüneller kazıyorum
Kolaçan ediyorum dört bir yanı
Kirli ve utangaç oluyorum.
Issız bir şehrin insafına kaldım
Bilmiyorsun.
Kuru ve çatlak her köşe
Gündüz değil azap gibi bir kış
Ayazı içimde buza kesiyor
Ve aynı kavşakta izlerini buluyorum.
Gene mi gidiyorsun?
Sözcüksüz tanımlamalar zinciri
İzahı yok işte
Aynı köşede bildiğim kavşakta
Kaybolmadan az evvel
Beni kurşuna diziyorsun
Celladıma hiç kinim yok
Çok önce bağışladım diyorum
Ellerinin insafına kalıyorum.
Sustuğum acılar konuşuyor şimdilerde
Bilmediğim bir dil oluyor
Beyhude bir çevirme telaşı
Belki de öldüm çoktan
Avuçlarımdaki soğuk toprak
Delilidir, belki.
Koyup gittiğin her köşe başında
Her şehre, köprüye kırılıyorum
Bir şehir çocukluğum oluyor
Büyümeye kalıyorum.
Geçmişi kundaklıyorum
Eşgalleri yakıyorum
Hafızamda bir bir.
Şimdilerde kaldım ya burada
İçimde geç kalmış bir mezarcı telaşı
Kıstırıldım diyorum
Dört yanım duvar
Döndükçe kanıyorum.
Bir kavşakta izlerini arıyorum
Dikiş tutmuyor tenim.
Beni öylece bırakıyorsun ya
Dönemeçlerin bir yerinde
Kayboluyorsun ya, kendimden düşüyorum ya,
Dönüşüyorum ya bilmediğim herşeye karışırken;
Anladım.
İzi kalır herşeyin
Bi'kaç geçmiş, yerine oturmayan söküklerin
Kayan her yıldızın boşluğu ordadır
Bazen bir rüya sebebi olur
Ne diyeyim, herşey yolundadır belki de.
Böyle iyidir...
3
2
1
Tekrar ve tekrar
Bilindik dönemeç
Bu sefer kapalı gözlerim
Ben görmeden...
Öylece git
Usulca.