Astığın yüzün bir bir eksiliyor
Takvim yapraklarından
Sana denk düşen anıları biriktiriyor
Tozlu hafıza rafları.
Bir mektup yahut geç kalmış masal
Uzak iklimlerin adına uyak düştüğü
Yanılmış kelimelerin zikri.
Başka bir dünyanın hayaliyle
Kapatıp gözlerimi nefes vermeden
Hayallerin gölgelerini biriktiriyorum.
Sökükleri dikiş tutmuyor, denedim
Gel ve topla şimdi hayatı
Bizden sonrakilere devredilecek,
Sadece utancımız kalıyor.
Elleri ceplere gömüp
Gitmeler vaktinden sonra
Belki de çok sonra
Hatırlanmaya çalışılan bir tebessüm,
Yüzün... Ve belki yorgun.
Hiç sözüm olmadı zamana
Yahut sözcüklere kırgınlığım
Gene de sattım tüm dilleri
Bir tek -özledim- yadigar.
Ektiğin çiçekler soldular şimdilerde
Yıldızlar da tutunmuyor artık yerlerine
Bir hengame ki sorma
Dokusu değişiyor biçimlerin.
Sahi ısırıp atmak
Hiç kolay olmuyor değil mi?
Ellerine batan bunca kıymık
Zamanı kanatırken.
Astığın yüzün bir bir eksiliyor
Ve zamanı solduruyor takvim yaprakları
Eşitlenmiyor giden- kalan denklemi.
Özenli sözcüklerle bezediğin hayat
Kekeme mi şimdi?