"Bazı kitaplar tadılmalı, bazıları yutulmalı, pek azı ise çiğnenip sindirilmeli." - Francis Bacon"

Üveys el-Karanî ve Kur’an Perspektifinden Zikir Anlayışı: Delilsiz Bir Bidat

İslam'da zikir kavramını ele alan bu metin, gerçek zikrin Allah'ı anmak olduğunu vurgularken, "Üveys zikri" gibi ölü ruhlarıyla bağlantı kurma iddialarının Kur'an'da yeri olmadığını açıklıyor. Ahzâb suresi 21. ayete dayanarak, zikrin yalnızca Allah'a ait bir ibadet olduğunu ve hiçbir kulun aracı kılınamayacağını hatırlatıyor.

yazı resim

**İslam’da zikir, Kur’an’ın temel kavramlarından biridir ve doğrudan Allah’ı anmak anlamına gelir. Ancak bazı inanç ve uygulamalarda, ölülerin ruhlarıyla bağlantı kurulup onlardan manevî terbiye alındığı iddiası ortaya konmaktadır. Bunların başında, Üveys el-Karanî’ye atfedilen “Üveys zikri” uygulaması gelir. Kur’an, Müslümanlar için örnek alınacak kişileri ve zikir biçimlerini açıkça ortaya koyar:
> “Şüphesiz sizin için Allah’ın elçisinde, Allah’a ve ahiret gününe kavuşacağına inanan ve Allah’ı çokça zikredenler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 33:21)
Burada vurgulanan zikir, doğrudan Allah’a yönelmek ve O’nu anmaktır. Zikir, Allah’a ait bir ibadet olup, Resul ve hiçbir kul adına zikir yapılmaz. Dolayısıyla, Üveys el-Karanî gibi bir şahsın adı veya zikir yöntemi Kur’an’da geçmemekte, onun manevi aracılığı iddiası temelsiz kalmaktadır. Üveys zikri uygulayanlar, Üveys el-Karanî’nin ruhuyla bağlantıya geçerek manevi eğitim aldıklarını iddia ederler. Bu iddia, Kur’an’ın gayb ve ölüm üzerine koyduğu net sınırlarla çelişir:
> “Sen kabirdekilere duyuramazsın.” (Fâtır, 35:22)
Ölüler, Kur’an’a göre ne bilince n de müdahaleye açık varlıklardır. Manevî telkinler ya da ruhlarla bağlantılar Kur’an’da yer almaz, aksine reddedilir. Gaybı bilen ve insanın ihtiyaçlarını karşılayacak olan yalnızca Allah’tır. Bu nedenle, ruhlarla bağlantı kurarak zikir yapmak şirk anlamı taşır. Üveys el-Karanî’nin, Nebimiz Muhammed'i hiç görmeden onu sevdiği ve manevî sahâbe sayıldığı yönündeki rivayetler, hadis literatüründe zayıf ve Kur’an’a dayanmayan anlatımlardır. Bu tür rivayetler bir Müslüman için bağlayıcı olamaz. Kur’an, inanılan her hususun açık ve kesin delillerle desteklenmesini emreder. Kur’an’ın temel öğretilerinden biri, sadece Allah’a yönelmek ve yalnız O’ndan yardım dilemektir:
> “Yalnız sana hizmet eder, yalnız senden yardım dileriz.” (Fâtiha, 1:5)
Bu açık hüküm karşısında, herhangi bir şahsı Allah’a ulaşmada aracı, vesile ya da manevî rehber olarak görmek, tevhid inancına aykırıdır. Bu tür uygulamalar, şirk unsurları taşıdığı için batıldır.
Kur’an merkezli bakış açısıyla:
- Üveys el-Karanî ismi Kur’an’da geçmemektedir.
- Üveys adına yapılan zikir delilsiz, Kur’an dışı bir bidattır.
- Ölülerle manevî bağ kurma iddiası Kur’an’a aykırıdır.
- Allah’tan başkasına yönelmek, Kur’an’ın kesin hükümleriyle çelişir.
Müslümanın yolu, zikirde yalnızca Allah’a yönelmek, Resulullah’ı örnek almak ve Kur’an’ın çizdiği sınırlar içinde kalmaktır. Kur’an dışı uygulamalar, inanç ve ibadet dünyasında yer bulmamalıdır.

**

Yorumlar

Başa Dön