Sabahı getirmek var şimdi bu mavi, yeşil dizelerle.. Biraz nihavent ve biraz muhayyerkürdi makamında...
Yitik kentli hemşehriler Aşıklar Parkı’nda ağlayadursun.. Senin karasevdanın biçareliği gözlerinden belli...
Gözlerinden belli, sen de öğreneceksin zamanın yalan sevgilerini.. Bir kez ihanete uğradın ya, artık dünya âlem düşmandır sana... Bir kez aldandın ya ve aldatıldın ya, artık aldatmak boynunun borcu.. Sevda tütmeyecek senin şafaklarında burcu burcu...
Türkü tadında sevmeleri özler ve ne gariptir ki ne zaman türkü tadında seven birini görsek alnının orta yerinden ve yüreğinden vururduk! Biz sevdayı vururduk!
Aşklarla avunma devriydi zamanımız. Sevilmek için sever fakat sevilince de eli bıçaklı kara katil olurduk! İhanet olurduk!
Eski sevdaları arar dururduk... Ne zaman sevda gibi bir sevda çıksa karşımıza, ne zaman yalansız, koşulsuz, ölümüne sevse biri bizi yüreğimize bir sevgiyi taşımak ağır gelirdi. Alnının tam ortasından, tam ortasından yüreğinin vururduk!
Ve vurulurduk!