Zamanı öğütürken kum saati zamanda.
Sefere çıkmak için gemi bekler limanda.
Nefes nefes tükenir bahşedilen o demler.
Seferi tehir olan henüz yok şu cihanda.
Bir buse alnımızda can kuşunu avlayan.
Bir ateş ki demiri harı ile tavlayan.
Kuruyan dudaklarda açar şahadet gülü.
Külü savurur rüzgâr firkat olur çağlayan.
Gideriz üçer beşer dostlar geride kalır.
Dostun gönül dağını dost tebessümü alır.
Ötelerden bir haber ve bir selam beklenir.
Acıyı bal eyleyen sabrın tadını bilir.
Sular yokuşa akar zamanın zor deminde.
Erir dostun yüreği bir dostun mateminde.
İçimizdeki hasret ateşten bir dağ olur.
Vuslatın güzel çağı açar gül siteminde.
Dilimizde bir türkü yüreğimizde sevda.
Başlar bilinmez anda fani olana veda.
İpek bir şal örtülür zamanın buğusuna.
Bizi bekler rıhtımda gül soluklu rüveyda.
Antalya,23/07/2010 İ.K