sarılmış gölgeler bahçenin ıslak rengine
o mübarek yağmurda canlanan göz yaşların
dokunaklı bir şarkının çiziği gibi yüreğimi parçalar
sana dokunmasın istedim zihnimin dikenli telleri
ellerim parçalamasın ellerindeki sıcaklığı
ne kadar çok açım sana
ne kadar çok bağlıyım buyurganlığına
gözlerim çocuksu bakabilse keşke gayretkeşliğine
çırpınışların olmasa bendeki bu avareliğe
sahiplenmezsen bu kirlenmiş ruhuma
mutlak bir mutluluk sunar en soğuk gülüşün
paha biçilmez yoldaşlığın
sanki asırlıkmış varlığın
hep varmışsın
hiç yok olmayacakmışsın
benmişsin sen
vicdanım
hareketimin eşzamanlı esintisi
kalbimin derin yankısı
göğüs kafesimde tutsak nefesim
soluyarak öldürdüm hayallerini
celladına acıyan ölümsevici kahraman
öldürdüm seni değil mi?