Sezai Karakoç’a…
Buzdan alevlerle yandı kül oldu
Rüzgârın tahtında berraklaşan ay
Terennümler bir bir gönüle doldu
Yıkıldı kurduğum büyülü saray
Buzdan alevlerle yandı kül oldu
Uzun gölgesini serdi önüme
Hayal yorganıma aktı bulutlar
Lekeler bulaştı beyaz günüme
Suda kor ateşler yaktı bulutlar
Uzun gölgesini serdi önüme
Masallardan çıktı devler, cüceler
Duygu coğrafyama göründü zindan
Düğüm düğüm oldu düşte heceler
Acı meyvesini verirken vicdan
Masallardan çıktı devler cüceler
Gecenin esrarı aktı içime
Yalnızlık boynumda yağlı bir kement
Hissiyatım girdi başka biçime
Gönül dağlarında yol vermez derbent
Gecenin esrarı aktı içime
Hüzne boyanırken billur akşamlar
Hissiyatım değer mermer taşlara
Gecenin renginde bir burukluk var
Ayışığı düşer hilal kaşlara
Hüzne boyanırken billur akşamlar
Yağmurun çağrısı alır da beni
Götürür kuşlukta yanardağlara
Saklamak ne mümkün nurdan gölgeni
Bırakır karanlık viran bağlara
Yağmurun çağrısı alır da beni
Buzdan alevlerle yandı kül oldu
Rüzgârın tahtında berraklaşan ay
Terennümler bir bir gönüle doldu
Yıkıldı kurduğum büyülü saray
Buzdan alevlerle yandı kül oldu
M.Nihat MALKOÇ