karanlıktı!
yürüyordum
bir başıma yalnızlık bağlamıştım
uzaklar beni parçalamıştı
aklım bilmiyordu attığım adımların yerlerini
görmüyordum
tesadüflere sarmıştım güvercin yüreğimi
kurumuş kağıttan dökülen mor yaprakları
izlerdim
bir yok'u sevmiştim
ayırmadım yanımdan düşüncelerimi
bir sözlük bir kitap gibi
seve koklaya öperdim sayfalarını
sararırlardı
oturup yeniden yazardım
yeniden okurdum;
hikaye hep aynı kalırdı
acı çalardı kapımı
sımsıcak kucaklardım
kara bir marsık gelirdi
heyecana döner kanırtırdı
kabusum gerçekle el sıkışırdı
bilirdim artık yürüyemediğimi
yürüyen yalnızca deli karanlıktı