"Yazmak, varoluşsal krizinizi bir sonraki sayfaya erteleme sanatıdır." – Samuel Beckett (kurgusal)"

Yalnızlık ve Mutluluk

Yalnızlık yenemeyeceğimiz kaderimiz. Mutluluk bu kadere boyun eğmekle başlar ve geliştirir kendini aşkla, dostlukla, parayla. Ama bunların hepsi ancak yalnızların ulaşabileceği şeylerdir.

yazı resimYZ

Kim mutludur, ne kadar sürer bu mutluluğu, nedir bunu sağlayan? Var mıdır mutluluk? Yani öncelikle mutluluk kavramı ya da duygusunu incelemek lazım. Kavram ve duygu nasıl olur da birbirine dönüşür? Dönüşmez.
Mutluluk isteklerle ilgiliyse yalnızca yalnızlar mutludur. Çünkü bu hayatta sadece yalnızlığı ne zaman fark edeceğimizi seçebiliyoruz. Elbet bir gün yapacağımızı biliyoruz. O aptal yığından sıyrılmayı gerçekleştireceğimizi biliyoruz, apriori olarak tabi ki.
Mutluluk cahillere özgüyse kimse yalnız değil. Çünkü herkes aydın, kişiliğinin bir yerinden ve o yerden yakalayabilir ancak yalnızlığını ve gerçek mutluluğu.
Mutluluk içselse. Yani mutluluk herkesin kendiyle ilgiliyse. Herkes kendince mutlu olmayı başarabilirse, çevreden bağımsızsa mutluluk. Kim diyebilir ki yalnızlar mutsuzdur.
Yalnızlık yenemeyeceğimiz kaderimiz. Mutluluk bu kadere boyun eğmekle başlar ve geliştirir kendini aşkla, dostlukla, parayla. Ama bunların hepsi ancak yalnızların ulaşabileceği şeylerdir.
Kahramanlar mı mutsuz, biz mi kahramanız. Herkes kahraman çünkü herkes yalnız. Yani aslında herkes mutlu. Öyle ya kahramanlar mutsuz olsaydı niye yaratırdı insanlık onları.
Mutluluk yalnızlık farkındalığıdır.
Yalnızlık gerçek mutluluktur. Var mıdır insanın kendine yetebilmesinden ve tek başına direnebilmesinden daha önemli bir mutluluk aracı. Tüm dünyaya hatta tanrıya karşı tek başına verilen bir savaştan başka ne sağlar ki mutluluğu. Yalnızlığın karşısına hep paylaşmak diye bir kavram koyarlar. Paylaşmak bir duygu değildir, yalnızlığın tersine. Dolasıyla paylaşarak mutlu olamazsınız. Zaten paylaşmak doğrulanmayı sağlar bu da zayıf ve mutsuz insanların başvurduğu sen de mutsuzsun değil mi den başka bir şey değildir.

KİTAP İZLERİ

Kapak Kızı

Ayfer Tunç

Ayfer Tunç’un "Kapak Kızı" Romanı: Çıplaklığın Katmanları ve Toplumsal Yüzleşme Ayfer Tunç’un ilk olarak 1992’de yayımlanan ve daha sonra "zemin aynı zemin, inşa aynı inşa"
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön