YAVAŞ!
Kazanılan bir hayattır yaşamak!
Adım adım kazanmak,
hissederek,
yavaş yavaş yaşamak gerekir.
Gökyüzünden toprağa düşmekte olan
kar tanesi gibi,
bir sağa,
bir sola,
huzur dolu,
tane tane
boşlukları doldurarak,
kaplamak hayatı...
Her soluğun hakkını vermek gerekir!
Ne acılar çekildi
anne karnından
gün ışığına kavuşmak uğruna
bir yudum nefes için.
Kazanılan bir hayattır yaşamak!
Su kadar berrak,
toprak kadar verimli
adım adım alışmak...
İşte yine bir çırpıda
kapayıp açtın gözlerini
bakmadan, görmeden, aldırmadan.
Kim bilir kaç bedene daha can verildi.
Ve bir nefes daha alıp verdin
sevmeden, kavramadan, bilmeden.
Kim bilir kaç sevda yitirildi.
Peşinden sabırsız bir nefes daha işte!
Kendi varlığından habersiz...
Bu acele niye?
Dökülen nice gözyaşı var uzaklarda
Ve sen dipdiri,
atan bir kalbe sahipsin şu an
hemen şahdamarının altında ama
tam da -o an-
kimbilir kaç hayat daha
sevdiğine elveda dedi solgun, ölüm beşiğinde.
Ne acılar çekildi...
En büyük çabası,
alamadığı o -son nefes- olduğu için
Azrailin yanında.
Madalyonun iki yüzü gibi
Yitirilen bir hayattır yaşamak!
Farkında olmak gerekir o yüzden
akıp giden saydam zamanın
an ve an.
Adım adım yaşamak!
Hissedip, tadına vararak,
yalınayak dere kenarında
kana kana su içer gibi...
Yaşamak,
yitirilen bir hayattır ölüm yolunda.
Yavaş yitirmek
ve hakkıyla ölmek gerekir!
Biraz yavaş...