Yoruldum mükemmeli oynamaktan.
Olağanüstü biri değil, sıradışı biri değil, ulaşılmaz biri değil; herhangi biriyim ben.
Ağlamak; yaşlarımı akıta, akıta ağlamak; gülmek; delice, ahkahalarla gülmek istiyorum.
Maskelere, çokyüzlülere, yalanlara kanmadığımın varın ayırdına.
Sevmeyenlerimi, ardımdan denenleri anlayan biriyim.
Herkesi sevmek, saymak zorunda değilim; sizlerin gösteri yapmak zorunda olmadığınız gibi.
Korkmayın siz de, haydi şimdi haykırın yüzüme, sevmediğinizi beni..
Sadece kışta değil; güneşin bağrında da üşüdüğümü;
tutkularımı, hatalarımı, güçsüzlüğümü göstermek istiyorum sizlere..
Ben ne cam, ne can ressamıyım; ne de bir kum heykeltıraşı.
Kıskancım, hırslıyım, çaresiz, hatta acizim çoğu kere..
Ayıramam mavi bozulunca renkleri. Karda, karayı gördüğümü biliniz artık. Evet ben renk köründen de beterim.
Kızdığımda bağırmak, ne varsa atmak, kırmak; gerektiğinde vedayı,terketmeyi yaşatmak istiyorum sizlere..
Bağışlayınız.
Bildiğiniz beni değil, sıradan biri bulacaksınız karşınızda şimdi.
Yoruldum mükemmeli oynamaktan, ulaşılmaz görünmekten yoruldum ben...
'Ben nasıl biriyim' diye sormuyorum sana...
Hayır; duymuyorum seni çünkü çok yorgunum...
Sen de sus, birşey söyleme, sen söyleme....
(sen söyleme-27)
30/11/2004
Nesrin Göçmen