Ellerime aldığımda bu şehri
Gün bitimi kızıllığına boyalıydı saçların
Denizine vurmuştu gölgesi,
Alacakaranlık gözlerinin
Yakamozları atlamıştı istavritler
Ve karanlığına dalmıştı Marmaranın
Biz sade seslerini duyduk giderlerken
Ve ince bir çizgi görebildik izlerinden
Göze aldığımda bu şehri
Akşam ezanları duyuluyordu varoşlarında
Sen rıhtımında bekliyordun saatleri
Geceye koşuyordu vapur dumanları
Zaman eski bir yelkovanı kovalıyordu
Kaçarak akrebin kıskançlığından
Ellerime aldığımda bu şehri bebekti daha
Ve yumuktu gözleri hayata
Kim büyüttü acılarımızı
Kim sevdi sevdalarımızı?
Biz büyüdükçe büyüdü şehir
Biz ağladıkça ıslandı sokakları
Biz gülümsemedik ki güneşe
Güneşi kızıla sevdalıydı
Yüreğime aldığımda bu şehri
Gün doğmamış, deniz durulmamıştı daha
Şehir ve sen ...
Sarmaş uyuyordunuz hala
Galata’ da sadece balıkçılar
Ve gece tarifesi taksiler vardı
Bir de bulut vardı kulenin arkasında
Güneşe yatmış
Ah bir de sen vardın
Hep vardın
Ben sana varamadım
] ]