Z /amansız zamanların
girdabında bir yokoluş bu.
Ne kadar zor..ordasın ama dokunamamak sana.
Hangi pazarlar karşılıyor seni, uyandığın sabahlarda.
Ben değilim yanındaki,
Kim olduğunun ne önemi var ki??
Bir çay demle şimdi kendine,
Ici ben gibi sıcak,tuttuğunda kulbundan sımsıkı sarılacak.
Birde simidin olsun yanında, hani her ısırdığında dağılmasın susamları diye açtığın avuçlarında.
Bir yudum aldığında,dilini küçücük buracak,
Ama yutkunduğunda, bir BEN özlemi gibi yakacak.
Hatırlıyor musun? beni beklediğin o akşam üstünü.
"Sıkıntı yok, çay içiyorum" bende dediğin günü.
Yollar ne aşılması güç oluvermişti.
Bu zamanda gercek bir Mecnun, Ferhat'tim ben sanki.
Gelemiyordum sana, gelemiyordum işte..!
Ve sen,ne kadar naif bekliyordun beni.
Bugün aylardan şubat sonu
Ve bilmem, kaçıncı gün gel(e)mediğin.
Gelecekmisin?
Onuda bilmiyorum ki?.
Sayfalar dolusu yazıyorum sana,
Bir ümit okursun diye.
Ya hiç gel(e)mezsen korkusu;
Yarış halinde,
Nefes alamadığım ciğerlerimde.
Gelecekmisin?..
Onuda bilmiyorum ki?
Ben hep, biz biriktiriyorum.
Senle paylaştiğımız günleri,
İsraf etmeden harcıyorum
Sensiz gecelerde.
Onlar yarenlik ediyor, sen oluveriyor yetim düşlerimde..
Gülgün Özel