ZITLIKLAR PARODİSİ
Hüzün batıyor bu gün güneş yerine.
Ağaçlar açmıyor çiçek
Yerine keder filiz veriyorken.
Yalnızlık, dostluğun yerini alıyor her bir kalpte.
Aşk tükenip bir kuytuda ölüyorken
Doğuyor ayrılıklar
Umut dolu yüreklerin yerini
Karamsar ruhlar alıyor sokaklarda
Kırık dökük bu gün her güzel şey
Belli ki bu gün küşmüş bize dünya
Kızıp dağıtıyor her güzel şeyi
Sokakta top oynayan çocukların yerinde
Bile yeller esiyorken
Yaşlılarımız doldurmuş parkları, bahçeleri
Tükenmişiz bu gün her birimiz
Perdesini açan zıtlıklar parodisinde.
Ölüm bile korkmuş sonsuzluktan
Çekilmiş kabuğuna
Gülümseyen bir insan arayan yüreğim
Ağlayan yüreklerin ortasında kalıyor.
Ben de kaçıyorum mutluluk yerine geçip
Peşimi bırakmayan acılardan.
Her bir yürekte yerini almış artık
Hüzün, keder, ayrılık, yalnızlık
Her biri kendi rollerini oynayıp
Kahkahalarında çıldırtıyor ruhumu
Susturamıyorum onları,
Eğlenip, gülüyorlar küstahça her biri birden bana.
Gel kurtar bizi hayat.
Acılar her birimizin hayatını ipotek etmişken.
Çekmecemde kalan son bir resim gibi
Tükendi artık her güzellik
Bak bulutlar da gidiyor uzaklara
Deniz de terk ediyor şehri,
Ağaçlar da çürüyor oldukları yerde kaçamadan
Ağacın kökü gibi sarmış her yerimizi kötülükler
Unutulmuşuz her birimiz masumlukta
Gerçi masumluğun yerini de çıkar almış ya
Ona da razı olur bu köhneleşmiş bedenler
Bırakırız her birimiz cesurca kendimizi
Korkup saklanan ölüme.
Darılan güzel duyguların yerinde
İnsanları sahiplenen kötü duygular
Hayat denen oyunda
Kırıyorlar kalbimizi de, ruhumuzu da
Darılma kalbim, darılma ruhum
Güzelliklerin elinden yakalayıpta
Yetişemedim güzel bir hayata
Şimdi gecenin bittiği anda
Doğuyor öfke yeryüzünü kızarta kızarta
Ellerimiz boş, kalplerimiz taşlaşmış
Duruyoruz semaya açtığımız ellerle
Hayatın bizi kurtarmasını dileyerek.
Ağlayışlarımızda düşen her bir damla da
Yağmur gibi yağıyor kararsızlıklar üzerimize
Ve söndürüyor her bir umudumuzu
Bu zıtlıklar parodisinde
] ]