Zor Yılar -16-

Şimdinin mega marketlerini hayal edememiş olmaktan dolayı akılsız sayarım kendimi...

yazı resimYZ

A!..Evet önlük!..Beş yıl boyunca şekilden şekle giren, yamaları yıldız olan kırcıllı önlük!..Onu beşinci sınıfın sonunda diploma alabilmemiz için yapılan sınavlara kadar taşıdım sırtımda. Sınavlar sırasında ise, İstanbul’da okuyan halamın kızının kızı olan, hala ablam kadar sevdiğim birinin önlüğünü giydim. Kol düğmeleri vardı o önlüğün, plileri ütülüydü. Çok hoş olmuştum onu giydiğim zaman.Tam bir şehir kızı gibiydim. Demek ki şehirli olmak için onlar gibi giyinmek yeterliydi. İnsanı köylü-kentli yapan şey kıyafetiydi sadece. Köy çocuğuydum ama, ta küçük yaşlardan beri beni çeken bir yanı vardı şehrin!..Şimdiki şehir değildi ama özlediğim. Geniş caddeleri pırıl pırıl; insanla arabaların omuz omuzluğu bitmiş; sırt sırta binalardan arınmış; balkon ve kapı önleri çiçeklerle dolu; her semtinde üç-beş park bulunan; insanları susuzluk,ı şıksızlık, yokluk nedir bilmeyen; varoşları olmayan; başını karanlıktan çıkarmış hoş giyimli insanlarla dolu, cıvıl cıvıl bir şehirdi özlediğim...Kardeşlerimle bostandaki kabak, mısır, fasulye, domates gibi bitkileri çapalayıp yorulduğumuzda, bostanın ortasında bulunan elma ağacının gölgesine oturur, şehri hayal ederdik. Ben aklımdan geçenleri sıralar, kardeşlerim de “ah bir şehirde yaşasak” derlerdi. Çocuk aklımızdan geçenler ise hiçbir zaman göremeyeceğimiz panayır yeri ve içi ilgimizi çeken yiyeceklerle dolu bakkallardı tabii!..Şimdinin mega marketlerini hayal edememiş olmaktan dolayı akılsız sayarım kendimi.

Gene dağıldım gittim.Galiba beni toplayacak biri lazım. Aklımdan geçirdiklerim başka, yazdıklarım başka, hayal ettiklerim başka..Gerçeklerim ise bambaşka!..Dört köşeli bir oyun vardır hani: KÖŞE KAPMACA! Ortada biri ebe olur, diğer dört kişi yer değiştirirdi ebenin görmez yanından. Ne hoş oyundu o! Uyanık olmayı, zaman kollamayı, yerimizi terk etmek yada etmemek yönünde karar vermeyi, koşmayı o oyunla öğrenmiştik hani!.İşte o oyunu oynayan çocuk gibiyim şimdi. Ebe olmamak için direniyorum ama, gelen giden yerimi kapıyor genedeJ) Bir de virgülü yerinde kullanabilsem keşke!..Bir yazar arkadaşım E-MAİL’ime mesaj yazıp ‘AMA’ lardan sonra virgül kullanılır mı, kullanılmaz mı, demiş. Aslında ‘ama’ sözcüğünden sonra biraz duraksadığımız için kullanılması doğru değil. Fakat ben iki katı duraksadığım için virgülle bunu pekiştiriyorum. Okuyanlar hızlı okumasın istiyorum daJ)))DA eklerini dersen öyle çok kullanıyorum ki, KARADENİZLİ dostlarım bana kızıp nerdeyse DA ları bir daha söylemeyecekler artık...

Neyse DA:))

( devam edecek)

Başa Dön