Artık Gözlerim Organik Gülüşleri Arıyor… - 1 -
(Emine Pişiren) 9 Aralık 2010 |
Varsıllar ve Yoksullar |
| |
Bu paha biçilmez hazinemizi biz nasıl ve ne zaman yitirdik? Bunu hiç düşündük mü?
Ve şimdilerde ben; ne zaman bir kalabalığa veya bir ortama girsem, hep özlediğim o yüzleri arıyorum.
Hani, içinde riya olmayan,
Yalansız ve doğal olan,
Yüzlerimizi aydınlatacak olan, o organik gülüşleri arıyor gözlerim…
Mona Lisa gülücüklerini değil… |
|
Artık Gözlerim Organik Gülüşleri Arıyor… - 2 -
(Emine Pişiren) 9 Aralık 2010 |
Varsıllar ve Yoksullar |
| |
Ve şimdilerde ben; ne zaman bir kalabalığa veya bir ortama girsem, hep özlediğim o yüzleri arıyorum.
Hani, içinde riya olmayan,
Yalansız ve doğal olan,
Yüzlerimizi aydınlatacak olan, o organik gülüşleri arıyor gözlerim…
Mona Lisa gülücüklerini değil… |
|
80′li Yaşlarımızda Fenni Muayene Yapılmalı!..
(Emine Pişiren) 13 Aralık 2010 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
Biz sürücüler her iki yılda bir fenni muayene ve egzoz kontrolünden geçiyoruz. Eksiğimiz olursa, örneğin; ilk yardım kutusunda 10 adet çengelli iğneden beşi eksikse, yangın söndürme tüpünün dolum tarihinin süresi geçmişse, aracın şase numarası okunamıyorsa, trafik sigortası eksikse, ödenmemiş cezası varsa sürücünün, vs. görevli memurlar bize ne diyorlar?
“Git eksiklerini tamamla ondan sonra gel.” |
|
Kısa Kes Aydın Havası Olsun!..
(Emine Pişiren) 22 Temmuz 2008 |
Siyah - Beyaz (En Uçlar) |
| |
Zaman zaman düşünmüşümdür. Türkçemizde deyimler, ata sözlerimiz ne derece doğru ve yerinde kullanılıyor? Geçenlerde yazmış olduğum bir yazımda, “elinin körü” diye bir deyim kullanmıştım. Biz bu deyimi genelde sabır kat sayımızın düştüğü anlarda dudaklarımızdan yüksek tonla söyleriz…
|
|
Entellektüel Kadınlar Nasıl Bir Erkek Arar?
(Emine Pişiren) 5 Ağustos 2008 |
Özgürlük ve Eşitlik |
| |
"...Aslında abartı övgüler hiç de hoşuma gitmez. Düşünürüm altından hangi “Çapanoğlu” çıkacak diye. İltifat her insanın hoşuna gider. Kimin gitmez ki! Ama aşırısı da sıkar, derim kendimce. Gelelim bana gönderilen yazıya;"
|
|
Sinerji... (- I - )
(Emine Pişiren) 11 Ağustos 2008 |
Toplum ve Birey |
| |
"...Bu sözler mucizevi bir şekilde etkisini göstermiş ve sahada sanki tükenmez bir enerjiyle oyun oynamışlardı. Sonuç kaçınılmazdı. Türk takımımız dünya üçüncüsü olmuştu. Mektupla gelen sinerjik iletişim, takım ruhunu sağlamıştı..." |
|
Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir
(Emine Pişiren) 9 Eylül 2008 |
Toplum ve Birey |
| |
"...Aylardır iş bulamayan delikanlı artık önüne gelen her yere başvuruyordu. Hayvanat bahçesinin önünden geçerken durdu ve 'neden olmasın' deyip, oraya da başvurdu..."
|
|
Anasını Öpen Kadı Olursa...
(Emine Pişiren) 2 Ekim 2008 |
Toplum ve Birey |
| |
Yıllar önce Cumhuriyet gazetesi ve Milliyet gazetesinde bir haber okumuştum. Haberin devamı ve neticesi “hangi aşamada?” sorusunu, hep sorar oldum. Ünlü avukat Burhan Apaydın’ın bir yazısıydı:
|
|
Yüzlerce Hayattan Biri...
(Emine Pişiren) 2 Ekim 2008 |
Toplum ve Birey |
| |
İki insan konuşmaktaydı:
"...Neden dürüst ve iyi insanlar hep kaybetmeye mahkumdurlar?..Neden hep kötüler kazanmakta?.."
"...Çünkü; kötüler yanlışlarına sıkı sıkıya sarılır ve asla vazgeçmezler. Ama; dürüst ve iyi insanlar doğrulara sarılmaktan vaz geçerler..." |
|
Ben Yaşarken Ölmüşüm de Haberim Yokmuş!..
(Emine Pişiren) 18 Aralık 2009 |
Toplum ve Birey |
| |
Ben ve ailem senelerce katı yağ yemedik, yemeklere koymadık, sıvı yağı tercih ettik. Çelik tencereme metal kaşık sokmadım, tahta kaşık kullandım. Et suyu tabletleri yerine, tavuk ve kıymayı kullandım, yoksa yerine baklagilleri pişirdim. Yoğurdu plastik kaplardan almadım, kendim cam kavanozlarda mayalayıp aileme yedirdim. Market alışverişlerimde; meyve sularının cam şişelerde olanını tercih ederken de içeriğine bakıp kansere neden olan E 330 içermeyeni satın aldım. Diş macunlarını banyomdan eksik etmediğim gibi diş fırçalarımızı iki ayda bir değiştirdik. |
|
Sinerji (- 2 - )
(Emine Pişiren) 13 Ocak 2009 |
Toplum ve Birey |
| |
Bir insan hem sezgisel hem yaratıcı ve görsel olan sağ beynini, hem de analizci, mantıksal ve sözel olan sol beynini kullanabilirse bütün beyin tam randımanlı çalışıyor demektir. Ve zihnimizde ruhsal sinerji her zaman olumlu olur.
|
|
Kadının Özü O Yasak Kelime
(Emine Pişiren) 15 Ocak 2009 |
Toplum ve Birey |
| |
İsviçre’de –sanırım- yapılan araştırma kadının vajinal kaslarıyla 25 kg taşıyabileceği yönünde bir kas kullanımından bahsediyor.. Çalıştırırsa tabii…Peki
kapasitesi bu kadar yüksek olan bir organın , ben sadece 3 dakika erkek tatmini için olduğuna inanmıyorum.. J, G noktası gibi şeylere de inanmıyorum.. Olay aslında işte orada sapıtıyor.. Sahip olunan güç ve enerji daha yaratıcı ve önemli..Yaşamsal hatta…
|
|
Aşk Gerçekten Bir Hastalık Mıdır?
(Emine Pişiren) 17 Ocak 2009 |
Toplum ve Birey |
| |
Aşk, insan beyninde muhakeme ve yargılama yapan bölümleri de etkisiz hale getiriyor. Aşık olan kişiler, sevdiklerine karşı muhakeme yeteneğini kaybediyor. ’’Aşıkken tamamen kör oluyor’’ ve aşık olunan kişinin olumsuzlukları beynin bu bölgelerinin çalışmaması nedeniyle görülemiyor.
|
|
Şimdi Herkes Alkış Tutar, Peki Neden?
(Emine Pişiren) 31 Ocak 2009 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
İşte, Davos’ta sevgili Başbakanımızın duruşu böyle bir duruştu. Bize yakışan aşırı mütevaziliği ve suskun duruşumuzu anlamadı dünya, anlamak da istemedi.
Ermeni çıktı AHİM’e...
Yunan çıktı AHİM’e...
Rum koştu AHİM’e...
Koşanlar oldu AHİM’e...
Dışta ve içte herkes AHİM’e vardılar, şikayet ettiler, güzel yurdumu...
Peki neden?
|
|
Bir Dosta Mektup Yazmak İstedim
(Emine Pişiren) 7 Nisan 2009 |
Toplum ve Birey |
| |
Anımsarsak; yıllar önce Amerikan başkanı Clinton eşini oval ofiste Monica adlı genç bir bayanla aldatmıştı. Hala anımsadıkça gülümseriz, fıkralara konu olan bu aldatma hikayesini. Bilim adamları araştırmış ve çıkan sonuç çok şaşırtıcı. Başkan Clinton'un DNA sında olan "aldatma geni" hasarlıymış. Babasının ve dedesinin genleri incelenmiş, sonuç aynı. Demek ki, nesilden nesile hastalıklı gen taşınmakta, bilgi genlerimizin geçişi gibi...
|
|
Kırgınım Hem de Çok Kırgınım
(Emine Pişiren) 11 Nisan 2009 |
Türkiye |
| |
- Oğlum, Hüseyin dayını Şıpka’da, babanı Dimetoka’da, kardeşleri Çanakkale’de yatıyorlar! Sen benim son yongamsın! Minarelerden ezan sesi kesilecekse, caminin kandilleri körlenecekse sütlerim haram olsun. Öl de köye dönme. Yolun Şıpka’ya uğrarsa, dayının ruhuna Fatiha okumayı unutma. Haydi Oğul! Allah yolunu açık etsin.
|
|
Bize "Bizden" Başka Dost Yok
(Emine Pişiren) 13 Mayıs 2009 |
Toplum ve Birey |
| |
Sonuç bir felaket; milli değerlerimiz zafiyet geçirmekte ve atomun çekirdeği gibi parçalanmakta. Her insan adeta bir “canlı bomba” gibi ortalıkta dolaşıyor. Dokunsan ağlıyor, söylesen seni yanlış anlayıp, sesini yükseltip, tartışma çıkartıyor, vb... |
|
Türk Rakısı ve Rus Votkası
(Emine Pişiren) 29 Mayıs 2009 |
Tarihsel Olaylar |
| |
-Elçi beyefendi, dedi. Buna rakı, Türk rakısı derler. Moskova'da Kalinin midir, Stalin midir yok ne karın ağrısı ise o herife söyleyin, biz Türk'ler asırlarca Rusya'nın göbeğinde rakı içmiş bir milletiz. İcap ederse yine de içmesini biliriz. Bu kadehi mi Türk milletinin hayrına hiç bir zaman " Rus Bölgesi "derekesine düşmeyecek olan egemenliğimizin şerefine içiyorum. |
|
Yavaşça Ölmek İstemiyorum
(Emine Pişiren) 29 Mayıs 2009 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
Kahve kremasında melamin varmış
Meyveli yoğurtlarda varmış.
Kısacası hemen hemen tüm süt ürünlerine hala bizi yavaş yavaş öldüren melamin katılıyormuş. Hadi bu haberi geçtik. Nasılsa öleceğiz. Peki dişlerimizin sağlığı için ne yapmalıyız?
Musluktan akan suyu bu füloridden nasıl arındırmalıyız? |
|
Yoksa Mektuplarımızı mı Yaktık?
(Emine Pişiren) 2 Haziran 2009 |
Toplum ve Birey |
| |
“ Canım Oğlum;
Bu mektubu aldığınızda belki de ben yaşamıyor olacağım. Gelecekte neler yaşayacağımızı, kim bilebilir ki? Öyle ya, belki bir trafik kazasında, belki de bir ölümcül hastalık sonrası yaşama veda edeceğim." |
|
Havada Aşk Kokusu Asılı Durunca...
(Emine Pişiren) 24 Haziran 2009 |
Toplum ve Birey |
| |
"Havran'lı bir adam eşini mahkemeye vermiş. Dört çocuklu adamın mahkemeye eşini şu şekilde suçlamış ve boşanmak istemiş. Eşi çok kilo almış ve televizyonlardaki mankenler gibi olmadığı için artık karısı ile bir evde olmak istemiyormuş."
|
|
Kör, Ebe Olunca Tuttuğunu Sobelermiş
(Emine Pişiren) 26 Eylül 2009 |
Toplum ve Birey |
| |
Hastahaneler de yazılan reçetelere karşılık …8 Tl
-Sağ.ocakları/aile hekimliklerinde yazılan reçetelere karşılık…2 Tl.
-Özel hastanelerde yazılan reçeteler için…15 Tl. Devlet maaşlardan kesmeğe başladı. |
|
Domuz Gribi Bir Senaryo Olmasın?
(Emine Pişiren) 28 Ekim 2009 |
Güven ve Güvensizlik |
| |
Daha önce sars’ta ne olduysa domuz gribinde de o olacak. Aşı satmak için her yıl bu tür rezaletler nedense ülkemizde yaşanmaktadır. Geriye baktığımızda trilyonlarca liralık aşı tüketilmiştir. |
|
Ben Nasıl Yıkılmam? Dağlar Bile Yıkılır, Dağlar Bile…
(Emine Pişiren) 22 Ekim 2009 |
Türkiye |
| |
Sesli düşüncelerimin freni tutmuyordu. Eşimin gözlerinde ekili korkunun tohumları büyümekteydi. Evet, korku kültürü bizim evin içine de girmişti. Hükümetin amacı bizleri refaha sürüklemek olacakken korkuya sürüklemişti. Acı daha da büyüdü içimde…Birbiri ardı sıra koşan sözcükler, dudaklarımdan hızla dökülmekteydi. |
|
Yoksa Düşüncelerimiz mi Kontrol Ediliyor?
(Emine Pişiren) 24 Ekim 2009 |
Toplum ve Birey |
| |
İnsan bilmediği bir tehlike karşısında ne yapacağını, nasıl düşüneceğini anlık kavrayamaz, hele ki bu en değerli sağlığımız olunca, panik atak krizleri yaşarız. Öyle ya, bu DOMUZ GRİBİ yeni bir hastalık değil ki. Neden daha önce önlem alınmadı? Bu virüslerin hazan aylarında daha çok yayıldığını beşikteki bebek dahi bilir hale geldi.
|
|
Peki, Hasta Adam Mıyız Gerçekten?
(Emine Pişiren) 15 Kasım 2009 |
Güven ve Güvensizlik |
| |
Cumhuriyetimize karşı, Türk İnsanına karşı, Türk askerine karşı yapılan bu saldırılar ve ihanet açılımlarını başlatanların, bir gün adalet terazilerinde tartılacağını bilmeleri gerekir.
Cumhuriyetin asil yürekli ve yılmaz bekçileri olan TÜRK İNSANI buna asla göz yummayacaktır.
Bu böyle biline... |
|
Şimdi Ben Suçlu Muyum?
(Emine Pişiren) 4 Aralık 2009 |
Doğa ve Uzay |
| |
(*)“…Prens Charles Kaz Dağı'nda kendisi için yetiştirilen organik sebzeleri ülkesine götürüyor. O civarda yaşayan birkaç aile sürekli kraliyet ailesinin sebzesini yetiştiriyor ve kraliyet ailesi sadece bu sebzeleri kullanıyor… “ |
|
Acıdan da Zevk Alırız
(Emine Pişiren) 16 Aralık 2009 |
Toplum ve Birey |
| |
Ayrılıklarda insana bir acı vermez mi? Hem de, nasıl verir… Seven ve bir şekilde ayrı düşmüş iki sevgiliyi bir düşünün… Sevdiğinden ayrı olanın çektiği o biber gibi içi yakan acı ölümden beter deği midir? Ya ona kavuşamadan kaybetmek? Bir daha hiç görememek? |
|
Aşırı Mütevazilik Siyasi İtibarımızı Sarstı
(Emine Pişiren) 15 Ocak 2010 |
Tarihsel Olaylar |
| |
Ve son olarak;ATATÜRK evladı olarak, üzerine önemle parmak basarak, İsrail'in, Türkiye Cumhuriyet'ine karşı göstermiş olduğu "siyasi kabalığını, saygısızlığını" kınıyorum. Türk halkının gösterdiği tepkiler sonrası, "Özür" dilemiş olması tutarlı bir siyasi nezaket davranışı değildir. |
|
Çok Üşüyorum Fazla Battaniyen Var mı?
(Emine Pişiren) 19 Ocak 2010 |
Özgürlük ve Eşitlik |
| |
Mahkûm arkadaşım ve koğuş arkadaşlarının bir umudu vardı. Kandil’den gelen ve pişman olan teröristlerin tutuklanmaları halinde erken tahliye olacakları umuduydu. Basından gelen her yeni haber onların özgürlük hayallerine her gün bir “şafağa az kaldı” çentiklerini atmalarını sağlıyordu.
Ama nerdeee?.. |
|
Günah Keçisi Seçmeyelim
(Emine Pişiren) 27 Ocak 2010 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
"...Kısaca özetlemeye çabaladığım yukarıdaki açıklamaklarla demek istediğim şey odur ki;
TSK ardında olması gereken siyasi iradeye sahip olduğu gün, kendisine verilen ve kendisinden
beklenen görevleri hiç gözünü kırpmadan yapacak bilgi, tecrübe ve güce sahiptir...." |
|
Sükut İkrardan Gelirmiş...
(Emine Pişiren) 7 Şubat 2010 |
Politik Olaylar ve Görüşler |
| |
O yıllarda da geçerliydi Askeri yerlere kılık kıyafetlerdeki disiplin anlayışı, ama sakallı olan alınmamış başı kapalı olanlar içeri alınmıştı. Bu konuyu biz ne basına yansıttık ne de alenen tartışma konusu yapmıştık. Neden? Çünkü ASKER biz Türklerin kayıtsız şartsız sadakatle yürekten sevdiğimiz, bağlandığımız Mustafa Kemallerin Ocağı idi...
|
|
Hadi Yıkayalım Ruhumuzu!..
(Emine Pişiren) 20 Şubat 2010 |
Toplum ve Birey |
| |
Bir mutluluk köşemiz olmalı ve bu köşemizde yalnız kendimiz olmalıyız. İçinde sevgi çiçekleri olan hayal kurduğumuz bahçemizi, baharın çiçekleri ile donatmalı, ruhu o çiçeklerin kokularıyla doldurmalıyız. |
|
Artık
(Emine Pişiren) 27 Şubat 2010 |
Türkiye |
| |
Bir Uzakdoğu sözü aklıma düştü:
"...Eğer bir ülkenin adliye basamakları yosun tutmuşsa,
"...Eğer bir ülkenin hastane basamakları aşınmamışsa,
"...Eğer bir ülkenin okul basamakları aşınmışsa,
"...O ülkede huzur, barış ve refah var, demektir..." |
|
Allah'ın Laneti Üzerlerine Olsun!..
(Emine Pişiren) 5 Mart 2010 |
Savaş ve Afetler |
| |
"...15.000 Türk Askeri Esir edilmiş ve bir ERMENİ DOKTORU İngilizlerle birlikte Türk Esirlerinin gözlerini asitli suyla kör edip, asit havuzlarına atmışlar, havuzlardan sağ çıkmamışlar. Etleri kemiklerinden ayrılana kadar bu vahşeti izlemişler. Türkiye Bu savaş Suçuna Neden Hala Tepkisiz? Bir avuç ERMENİ TASARISINI Dünyaya kabul ettiriyor..." |
|
Yahya Kemal Beyatlı'nın İki Aşkı Vardı...
(Emine Pişiren) 12 Mart 2010 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Sedat Bey, aynı zamanda Yahya Kemal Beyatlı Şairimizin de bir öğrencisiydi. Birkaç saat sonra gün batacaktı ve ben yine İstanbul-umu özlemiştim. Baharat tadında benim dudaklarımdan döküldü ünlü şairin dizeleri, bir bir özlemini içtiğim İstanbul-umla birlikte… |
|
İnternet A - Sosyalleştiriyor Mu Bizi?
(Emine Pişiren) 16 Mart 2010 |
İnternet ve Gerçek Dünya |
| |
Bir yerde okumuştum:
İstanbul'daki bir bankaya 250 adet kaktüs alındığını ve sürekli bilgisayar başında olan banka memurları bu kaktüsler sayesinde çalışırken radyasyonun çevreye yayılması da önlenecekmiş.
Başka bir haber de Amerika'dan;
"Nasa çevresine neden sürekli kaktüs ekilmektedir? Nasa'nın çevreye yaydığı radyasyonun emilimini bu kaktüsler sayesinde olduğu..." |
|
Çünkü Mehmetçik, Bedelini Çanakkale - de ve Sarıkamış - Ta Ödemiştir
(Emine Pişiren) 8 Nisan 2010 |
Tarihsel Olaylar |
| |
Fransa’nın amblemi neden horozmuş, öğrenince de hiç şaşırmadım.
“Kendi ayakları b…kun içindeyken şarkı söyleyen tek hayvan horozmuş.”
Fransa sonrası Amerika onayladı, ardından İsveç sıradaki yerini aldı. Şimdi 24 Nisan yaklaşıyor, Ermeni kolları yeniden sıvadı. Hollanda-da yaşayan Türkler huzursuz. İmza kampanyaları başlatmışlar, ama seslerini yeterince duyuramıyorlar.
Anladım ki günümüzde Fransız Horozları çoğalmaya başlamaktadır. |
|
Zaman Ne Çabuk Geçiyor!..
(Emine Pişiren) 3 Temmuz 2010 |
Tarihsel Olaylar |
| |
Ya ÜÇ gencecik fidana ne demeli?
Suçları Cumhuriyeti korumak mıydı?
Yoksa hızla büyümeleri sonucu, düşünce ve fikirleri zamanın önünde mi koşmaktaydı? |
|
Kendimizi mi Kaybettik?
(Emine Pişiren) 5 Ağustos 2010 |
Toplum ve Birey |
| |
“Bak oğlum, artık annenle birbirimize hiç tahammülümüz kalmadı, kız kardeşine de söyle, ona da bu durumdan haberdar et.” Der ve telefonu kapar |
|
Kabağın Sahibi Varmış...
(Emine Pişiren) 28 Ağustos 2010 |
Toplum ve Birey |
| |
Ben böyle anlarımda çok sabırsızımdır; içimde tutamam hissettiklerimi…Karşımdakini ikna etmek adına, önce söylerim söylenecekleri, baktım karşı taraf aşırı üzerime geliyor, susarım ve çekilirim kendi sineme… |
|
Lastik Uçlarını Çekiştirdiğimizde...
(Emine Pişiren) 31 Ağustos 2010 |
Toplum ve Birey |
| |
Sevgili Hilal Erboyacı,
“Sakınan Göze Çöp Batar” adlı emeğiniz daha çok konuşulur ve örneklemeler yapılabilecek değerde bir yazıydı. Hatta davranış bilimlerinde okutulabilecek nefis bir tad aldığım yazıydı… |
|
Onlardan Olmak İçin...
(Emine Pişiren) 25 Kasım 2010 |
Toplum ve Birey |
| |
Ne zaman bir genç görsem, içim cız ediyor ve üniversitede Almanca Öğretmenliği okumakta olan; oğlumun dört yıl sonraki geleceği gözlerimin önüne bir kabus gibi düşüyor. |
|
Her İkisi de Bir Şairin Asil Yüreğine Sahiptiler
(Emine Pişiren) 24 Mart 2011 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Savaşın izleri kolay mı geçti sanıyoruz? Binlerce ocak tütmez, binlerce yuva dağılmış, Anadolu’nun her yanı dağılmış, yağma edilmişken hele, hele ki kara kışlarda açlık ve sefaletin kamçıladığı bir de şehitlerin yanına nice insanımızın da öldüğünü varsayarsak, Anadolu ağlamaz mı? Ağıt yakmaz mı geride kalanlar. |
|
Ürü Ürü, Nereye Kadar, Durmuyor ki Kervan!..
(Emine Pişiren) 13 Nisan 2011 |
Güven ve Güvensizlik |
| |
Ve fırtına sonrası gelişen sorunlarımızı çorap söküğü gibi yaşar, ağır faturalar ödemek zorunda kalırız. Öncelikle akıl ve ruh sağlığımız bozulur. Bozuldu mu, ne işte, ne okulda ne de toplumun içinde başarılı ve mutlu günlerimiz olur. Hüzünden öte duyguları yüklenip, pişmanlıkları sırtlayarak, güven kayıpları yaşarız. |
|
Ee, Bal Tutan Parmak Yalarmış...
(Emine Pişiren) 27 Temmuz 2011 |
Güven ve Güvensizlik |
| |
"Bir varmış bir yokmuş. Memleketin birinde çok zengin olduğu kadar da cimri bir karı koca varmış. Saray kadar geniş bir evde, kendileri gibi cimri bir uşaklarından başka kimseleri yokmuş." |
|
Keyif Eşekte Olur
(Emine Pişiren) 9 Ekim 2011 |
Tarihsel Olaylar |
| |
2. Dünya harbinden sonra Alman Kadınları “uçan balonlara” adlarını, adreslerini ve tüm iletişim bilgilerini yazarak, savaşta ölen erkeklerinin yerine geçecek “erkek adayı” aradılar. |
|
Değerli Yazım Dostumuz Sayın...
(Emine Pişiren) 12 Aralık 2011 |
Toplum ve Birey |
| |
Biliyor musunuz, sıklıkla hep şunu düşünürüm "adaletsizlik duygusu, yangından daha beterdir, anında yürekleri tutuşturur, kıyıcı duygularla yakar insanı, yöneticilerin ellerinde söndürmek varken, neden bu yangını izliyorlar?" bir türlü de bu düşüncemi bertaraf edemiyorum: |
|
Rüzgar Estikçe Otlar Eğilirler
(Emine Pişiren) 25 Aralık 2011 |
Tarihsel Olaylar |
| |
Soru: Gel seninle şöyle düşünelim: Sen hiç bilmediğin ve tanımadığın bir cenaze törenindesin, o tabut daha teneşir taşındayken hoca şöyle sorar cemaatine:
"Meftayı nasıl bilirdiniz?"
Herkes "iyi bilirdik" der ve dualar okunur.
Şimdi sana sorulsa, "Atatürk'ü nasıl bilirdiniz?" diye, ne yanıt verirdin? |
|
Dile Benden Ne Dilersen...
(Emine Pişiren) 11 Ocak 2012 |
İş Dünyası ve Aile Yaşamı |
| |
"...60'li yaşlarındaki evli bir çift evliliklerinin 35inci yılını sakin, romantik bir restoranda kutlamaktadırlar.
Aniden önlerinde zarif ve güzel bir peri belirir ve şunu söyler:
- Bu kadar uzun bir süre örnek bir çift olmanız ve hep birbirinize sadık kalmanız nedeniyle birer dileğinizi yerine getireceğim..." |
|
Baba Seni Öpmek İstiyorum
(Emine Pişiren) 9 Ağustos 2012 |
Türkiye |
| |
"...Ben şimdi Türk halkına soruyorum. Balyoz ve diğer isimli sahte davalarda yargılanan, özgürlükleri ve gelecekleri iftira ve yalanlarla çalınan şerefli askerlere, denizcilere, havacılara ve vatanseverlere nasıl kıydınız? " |
|
Paşa ve Maşa
(Emine Pişiren) 7 Ağustos 2013 |
Özgürlük ve Eşitlik |
| |
"Az önce, "Allah'ım ne olur, bugün tarihi utanç günümüz olmasın," diye dua etmeye başladım. Bu düşüncemde yalnız olmadığımı da biliyorum. " |
|
İstersem, Kendimi Öldürebilirim..!
(Emine Pişiren) 27 Eylül 2013 |
Toplum ve Birey |
| |
"...Gerçeği kabul etmiş ve derin bir sessizliğe dalmıştı.
O akşam gardiyanlar mahkûmları işkenceye götürmek için koğuşa gelince adamın ölüsünü bulmuşlardı; zavallı, gerçeğe dayanamamıştı.”
Hikâyeleri yazarken bile ürperdim, inanın…" |
|
Bak Anne! Artık Gülebiliyorum.
(Emine Pişiren) 12 Mayıs 2015 |
İnternet ve Gerçek Dünya |
| |
Ne sorularım, ne randevu kartım memure hanımı ilgilendirmemişti, umarsızca omuz silkti:
- Ne yapayım kardeşim. Gelmeliydiniz işte. Bilgilerinizi güncelletmeliydiniz. Bu benim sorunum değil, demez mi?
Kadının vurdum-duymazlığı aklımın kayalıklarından keçileri indiriyor, öfkemi daha da havalandırıp beynime sıçratıyordu. |
|
Utandım İnsan Oluşumdan
(Emine Pişiren) 3 Kasım 2015 |
Toplum ve Birey |
| |
Gerçi tavuk yemeyi de hormonlu oluşundan dolayı – Çin hükümetinin tavuk satan, yedirenler için aldığı idam kararı sonucunda- bıraktım ya… Neyse ne canım, en iyisi ben asıl konumuza döneyim: |
|
Yoksa Öldüm de Cehennem de mi Yaşıyorum Ben Anne?
(Emine Pişiren) 10 Nisan 2016 |
Toplum ve Birey |
| |
Onur ve can ancak Allah'a son nefeste verilirmiş. O
yavruların ne suçu vardı?
Bilinen 34 dernek çocukları kirleten vakfı korumak adına
girişimlerde bulunmuşlar bile. Ya Çağdaş Yaşama Dernekleri
hallaç pamuğu gibi tarumar edilip, 35 bin çocuğun bursları
hiçe sayılırken, üstelik kanser tedavisi gören Türkan
Hocamızı hastaneden apar topar alınıp, günlerce sorguda
tutukluyken hangi dernekler sokaklara dökülmüşlerdi? |
|
Siz Böyle Yanmıyor Musunuz? - 2 -
(Emine Pişiren) 28 Haziran 2016 |
Dinler, İnançlar ve Ateizm |
| |
Kadın ister istemez sağ elinin ayasını ona uzattığım elime uzatıp, şaklattı. Belli ki verdiği yanıttan hoşnuttu. Gözlerinin içi gülüyordu. Ama yine de o gözler ürkek ve tedirgin bir ifade vardı. Bu kez yüzüne bir çocuğun edası yerleşmişti. Yumuşamıştı. Beklediğim tepkiydi. O anı iyi değerlendirmeliydim. |
|
Siz Böyle Yanmıyor Musunuz? - Son -
(Emine Pişiren) 28 Haziran 2016 |
Dinler, İnançlar ve Ateizm |
| |
Evimizin bulunduğu caddeye yaklaşmıştı otobüs. Üç durak sonra inecektim. Kadına anlayacağı dilden konuşmalıydım. Kemikleşmiş bağnaz düşüncesini üç dakikada değiştirip silmem olası değildi. Ama ne olursa olsun, onun dar alanında kuşku oluşturup gerçeğe yöneltmeliydim. Biraz soluk alıp, sesime sevecen bir renk yerleştirip konuşmaya başladım. |
|
Siz Böyle Yanmıyor Musunuz?
(Emine Pişiren) 28 Haziran 2016 |
Dinler, İnançlar ve Ateizm |
| |
Kadın belli ki, kapanmayı siyasi showa dönüştürecekti. Bunu sesine yerleştirdiği sert tonundan anlamıştım. Tabi bende gardımı alacaktım. Ee bunca yıl boşuna mı okumuş araştırmıştım: Kütüphanemin raflarındaki din içerikli kitaplar rafları değil belleğimi doldurmuştu. Aklıma Sahihi Buhari gelmişti. Önyargılarını açık giyinmeme dayanak çatık kaşlarıyla ifade eden siyah çarşaflı çokbilmiş kadını; bakalım hem Kuran ayetlerinin gerçek anlamlarıyla, hem de hadislerden yola çıkarak aydınlatabilecek miydim?
- Hımm, sizinle demek 1500 sene öncesine döneceğiz?
|
|
Sahi, Ülkemde Darbe mi Oldu?
(Emine Pişiren) 16 Temmuz 2016 |
Türkiye |
| |
Evde erzak yok denecek kadar azalmıştı.
Üstelik de ne ekmek, ne kahvaltılık vardı. Cumartesi nasıl olsa semt pazarımız kurulacaktı. Köylülerden alırım, diye ertelemiştim.
Banka kartımı alıp Vakıfbank ATM den para çekmek için evden çıktım.
Aneee o da nee?
Yazlıkçılar bankamatik önünde iki sıra uzun kuyruklar oluşturmamış mı?
Yanlarına umutsuz, "aklıma gelen ihtimal korkusuyla," keyifsiz yaklaşıp sordum:
"Neler oluyor burada?
Sesler koro halinde havaya yükseldi
"Darbe oldu..!" |
|
Ne Şam'ın Şekeri Ne Arabın Yüzü
(Emine Pişiren) 8 Temmuz 2016 |
Türkiye |
| |
3 Milyon Suriyelinin bir yılda nüfusu katlanarak artacak demektir. Günyüzüne çıkan bu gerçekler doğrultusunda; şayet önlem alınmazsa biz PKK ile değil Suriyelilerle terör yaşayacağız.
Beş yıl sonra böylesi bir nüfus patlamasıyla Suriyeli Araplar; bir değil bir kaç şehir kurabilecek nüfus artışıyla Türkiye'nin başına bela olacaktır. |
|
Anne, O Abi Neden Duvara İşiyor?
(Emine Pişiren) 5 Ağustos 2016 |
21. Yüzyıl Gençlik Kültürü |
| |
" Anne o abiler ne içiyor?"
"Alkol içiyorlar kızım."
"Bende içebilir miyim?"
"Hayır, sana zararlı çocuğum."
"Zararlıysa onlar neden içiyor anne?
"Onlar mı? Onlar eğlenmek neşelenmek için içiyorlar."
"O halde bende neşelenmek istiyorum. Bende içmek istiyorum." |
|
Sular Altında Uyumaya Bırakılan Tarihimiz
(Emine Pişiren) 14 Eylül 2016 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Yol boyunca doğanın muhteşem üç rengiyle gözlerimiz kucaklaşırken baraj suları göğün mavisiyle adeta sarmaş dolaştı. Ak bulutlar bir kuğu zarifliğinde suyun yüzeyinde tatlı akisler çizerken, bir anda bakışlarım dondu. Yutkunamamıştım!
O an boğazımıza takılan alabalık kılçığı değildi. |
|
Yarım Somun Yemek İçin Orospuluk
(Emine Pişiren) 8 Şubat 2017 |
Kesinlikle Karşıyım! |
| |
Ama benim can sıkıntım hala devam etmekteydi.
Ne yapmalıydım?
Ev kadınlarının nasıl vakit geçirdiklerini düşündüm.
Bir çoğunun yemek sitelerinde, okey oyun masalarında veya dizi film izleyerek vakit öldürdüklerini öğrendim. |
|
Yoksa Canınız Hoşaf mı Çekti?
(Emine Pişiren) 10 Ağustos 2017 |
Günlük Olaylar |
| |
Ayran dedim de aklıma geldi: Vakti zamanında Gıyaseddin adında aksi mi aksi, huysuz mu huysuz, lafı anında tokattan beter insanın yüzüne vuran, nezaketten nasibini almamış, çok bilmiş bir bucak müdürü varmış.
Dört kez evlenip boşanan müdürümüz, ilk eşini çorabı kaçık diye, ikinci eşini çorba pişiremiyor diye, üçüncüsünü az konuşuyor, diye, son eşini de yatağa kendisinden beş dakika daha erken yatıyor diye boşamış. |
|
Eh, Burası Türkiye
(Emine Pişiren) 10 Ağustos 2017 |
Türkiye |
| |
Şimdiki düşüncelerim değişti.
Kimin ayağı devlet dairesinde bir engele takılırsa, şikâyet mercii ararsa, çaresiz kalıp söylenirse;
" Anlat derdini Marko Paşa'ya: Burası Türkiye" diyorum. |
|
|
"Haksız Eleştiri Çoğunlukla Biçim Değiştirmiş Övgüdür."-Dale Carnegie-
|
|