Bu Mevsimde Böyle Olur Şiirler
(Fatih KAYABAŞI) 17 Ocak 2011 |
Pastorel |
| |
bu mevsimde böyle olur şiirler
yoğunlaştırılmış acı
katma değer kederler
bir köşede sıza kalmış sevdalar
ana kuzusu ayrılık
ve anadan üryan yalnızlık |
|
Üç Nokta…
(Fatih KAYABAŞI) 21 Aralık 2010 |
Aşk ve Romantizm |
| |
iki nokta üst üste getirerek açıklamak istemedim duygularımı
veya içimden gelenleri iki tire arasında belirtmek istemedim
açıktan olsun öylece
o yüzden noktalı virgülleri çok sevdim
ardından sen gelecekmiş gibi; ve ve ve
işte ben bu bağlaçları sevdim |
|
Bir Poyraz Öncesi İstenmeyen Bir Evlilik ve Zoraki Ayrılık
(Fatih KAYABAŞI) 5 Aralık 2010 |
Gülmece (Mizah) |
| |
Gölgemiz altında ne haltlar karıştırmıyordu ki insanoğlu: çekirdek çıtlatıp kayın validelerinin dedikodularını yapmaları, öğrencilerin sınavlarda hocalarının gözünün önünde nasıl kopya çektiklerini kahkahalarla bir marifet gibi anlatmaları, genç kızların ve erkeklerin ilk öpücükten sonra orasını burasını oynama gibi çeşitli oynak haller bunlardan birkaçıydı.
|
|
Bomba Gibi Bir Hikâye
(Fatih KAYABAŞI) 16 Eylül 2010 |
Gülmece (Mizah) |
| |
Söylenenlere göre çok iyi bir kalbim varmış. Yolda, darda, sokakta kalmışlara yardım edermişim. Hiçbir kötülük düşünmez, yaptığım iyilikleri başa kalkmaz, bu işlerde sırf Allah rızası gözetirmişim. Trilyoner olsam güzel ülkemin topraklarında bir tane bile kiracı kalmazmış, hepsini ev sahibi yaparmışım. Okullar, hastaneler, camiiler, hanlar, hamamlar hatta elimden gelse kervansaraylar yaptırırmışım. O kadar birleştirici gücüm varmış ki dul ve bekarları izdivaç programlarına sürüklemez, onlara çöpçatanlık yaparmışım. |
|
Allah"ın Emri ve Peygamberin Kavli III
(Fatih KAYABAŞI) 29 Mayıs 2010 |
Gülmece (Mizah) |
| |
Durumlar iyice karıştı sevgili okuyucu. Bu kız şimdi bana ne diyecek? Uyuyamam ki şimdi sabaha kadar. Ya kızım Süleyman’la konuşsana ne konuşacaksan? Beni neden araya sokuyorsun ki? Tamam efendi kızsın, kendini yetiştirmişsin, donanımlısın; ama bu işlerin nasıl işlediğini benden iyi bildiğin halde beni neden sürüklüyorsun kendinle? Üfff. Üfff ki ne üfff…! Allah Allah… Tansiyonum mu düştü nedir? Ayran yapacak yok mu? Tabi ki yok! Süleyman’a kız bulacağına kendine bulsana ileri zekalı! Bak yapayalnız kalırsın kıyılarda, köşelerde. Hastalanırsın da sana bakan olmaz. Of ulan of! Nerden geldim bu konulara ben? Doğru ya şu Emine Hanım! Bakalım sabah ola hayrola. Bu yastık da neden sert ki? Başımı ağrıttı. Köpekler de havlayıp duruyor, belediye temizlikçileri de bu saatler de çalışır mıymış yahu!
|
|
Allah"ın Emri ve Peygamberin Kavli - II -
(Fatih KAYABAŞI) 21 Mayıs 2010 |
Gülmece (Mizah) |
| |
Ortalığı yine sessizlik kaplamıştı. Süleyman’ın amcaları ve halaları başlarını eğdiler bir süreliğine. Çünkü onca kız isteme hatıraları olan bu kişiler, sanırım böyle bir soruyla ilk defa karşı karşıya kalıyorlardı. Geldiğimiz zamandan beri sessizliğini koruyan Süleyman kontratağa geçerek söze başladı. |
|
Allah"ın Emri ve Peygamber"in Kavli - I -
(Fatih KAYABAŞI) 20 Nisan 2010 |
Gülmece (Mizah) |
| |
Kapının önünde ellerinde çiçekler, hayatında giyinmesini pek sevmediği takım elbiseleri, bir de kız istediğin anlaşılsın diye ele tutuşturulan çikolata ve çiçeklerle ne yapacağını bilemeyen ve sürekli nasılım sorularıyla yalan söylememe neden olan baş belası arkadaşım Süleyman, heyecanını bir türlü yenemiyor ve gizleyemiyordu. |
|
Sarhoş Adamla Ülke Meseleleri
(Fatih KAYABAŞI) 27 Mart 2010 |
Gülmece (Mizah) |
| |
Bugün dertleşeyim dedim Unkapanı otobüs durağını mesken edinmiş şu sarhoş adamla. Kime içi yanmış, neye kızmış da bu kadar kendini alkole vermiş? Elbet vardır bir derdi. |
|
Diriliş ve Reddediliş Nesli
(Fatih KAYABAŞI) 22 Mart 2010 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Ülkemizin en güzel Aşk şairlerinin başında gelen bir Üstad’ın düşüncelerinden meydana gelmiş bir nesildir diriliş nesli. Hani Monna Rosa’nın ünlü Şairi diyor ya: |
|
Bu Bir 1 Nisan Şakası
(Fatih KAYABAŞI) 20 Mart 2010 |
Kent |
| |
İşte…
Gürültüsünü seviyorum bu şehrin
Nüfusuna beni de alır mı bilmem
Sırf ona alıştım diye
Kudurmuştan beter oldum deyimlerde |
|
Ay Çöktü
(Fatih KAYABAŞI) 16 Mart 2010 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Ay çöktü karanlık aldı her yeri
Elifsiz kaldı kederli harfler
Papatyalar hiç bu kadar renksiz düşmemişti
Dudaklarda susa kaldı tarifsiz endişeler |
|
Bu Merhumu Nasıl Bilirdiniz?
(Fatih KAYABAŞI) 16 Mart 2010 |
Günlük Olaylar |
| |
Ne yalan söyleyeyim be Hocam. Osman’ı çok iyi tanır ve hiç de iyi bilmezdim. Derdi, işi, gücü; akşamüzeri Hasan Ağabeyin bakkalının önüne sinsice geçerek, bir de altına gökkuşağı rengindeki ilginç tasarımlı o tabureyi çekmenin rahatlılığıyla kızları incelemekti veya argoca bir tabirle inceden inceye onları dikizlemekti. |
|
Kıyamet Senaryoları
(Fatih KAYABAŞI) 10 Mart 2010 |
Başkaldırı |
| |
İnsanlar tiyatroyu seviyordu
Sahneler tıka basa dolarken
Kendi hayatlarından senaryolar üretiyorlardı
Kendileri yazıyor, kendileri oynuyor;
Kendileri yönetiyorlardı kendilerini
Semut ve Lut’u oynuyorlarken
Onlardan daha iyi sanatçıydılar |
|
Saatim Sen'i Sen Geçiyor
(Fatih KAYABAŞI) 2 Mart 2010 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Saatim Sen’i Sen geçiyor
Tik tak tik tak tik tak
Rıhtımdan uğurladığım son gemi
Sana nemli mendillerle el sallıyor
Sen de görüyor musun? |
|
Haş İki O, ve Ben Sıfır…
(Fatih KAYABAŞI) 1 Mart 2010 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Yanında etkisiz elamanım. Ve öylece Sen’i izliyorum. Gülünce gamzelerin ağlıyor. Gidişin kaderim; gelmeyişin kederim oluyor. İlkbahar güzelliğini kıskanıyor. Kalp duvarlarım Sen’in afişlerinle süsleniyor. Var oluşun Havva ile Âdem; yokluğun matem oluyor. |
|
Bir Hükümeti Deviren Kadın: Fadime Şahin
(Fatih KAYABAŞI) 28 Şubat 2010 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
28 Şubat döneminde de darbeciler tarafından aynı uygulamalar yapıldı bizlere. Resmen Ayaktayken, uyutulduk. * Refah Partisi’nin giderek oylarını artırdığını ve bunun hiçbir şekilde önüne geçilemediğini gören darbeciler, büyük şehirlerde, toplumun nabzını en iyi tutan meslek grubu olan taksicilerle görüşüp tahlil yaptılar. Taksiye binip şoförlere, Refah Partililerin yaptığı iddia edilen yolsuzlukları anlattılar. ‘Bunlar Türkiye’yi İran’a çevirecek’ dediler. Gördüler ki bu iddiaları, taksiciler ciddiye almıyor. Sonra taksicilere, ‘Filanca tarikatın şeyhi, kadınlara kızlara tecavüz etmiş’ şeklinde hayali hikayeler anlattılar. Taksiciler buna çok sinirlendi. ‘Vay namussuz, şerefsizler’ dediler. Taksiciler de bu durumu halka anlattı. |
|
Kâbus
(Fatih KAYABAŞI) 19 Şubat 2010 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Hiç istemediğin tablolarda çizilirsin
Görmek istemediğini görür gözlerin
Bir hafta içinde uğursuz günün sadece yedi gündür
Onu gördüğün andır uğurlu saatin
Acının tanımı onu görememektir |
|
Bedenimle Kılıp Ruhumla Kılamadığım Namazım
(Fatih KAYABAŞI) 11 Şubat 2010 |
İtiraflar |
| |
Huşu ile alınmış bir abdestten sonra kıbleye doğru çevirdiğim seccademin üstündeki Kâbe figürleri ilgimi çeker ilkin. Ardından sessiz bulduğum odamdan sesli bir niyet ederim. Herkes hissetmiştir o sesi odada: Saatim, defterim, kalemim, bilgisayarım, dolabım… Bir tek ruhum hissetmemiştir o an. Ve ellerimi bir vinç edasıyla birlikte kulaklarıma kaldırırken hüzünlü bir ses kaçırırım ağzımdan:
|
|
|

Güncelleme yapılmaktadır. Daha sonra tekrar deneyiniz.
|
|