Yeni Yazı
YENİ BİR YAZI BU...Yazdığım şey kelimeler, “sadece insanın geliştirdiği eşsiz dil”in imgeleri birden bire dökülüveriyor ekrana. Çook eskiden beri.
YENİ BİR YAZI BU...Yazdığım şey kelimeler, “sadece insanın geliştirdiği eşsiz dil”in imgeleri birden bire dökülüveriyor ekrana. Çook eskiden beri.
Sanırım ben hep sahici bir ablam olsun istemişim.
Nedir dost, dost?
Dost, ona “yağmurun hiç bitmesin dostum” diyebildiğindir.
savaş karşıtlığı: tamam, ama önce içimizde olmalı...
O gün içimde bir çöl yağıyordu girdiğim yaşa, / Yaşaran gözlerime kum batıyordu,
uzun bir yol düşündüm. / bir sürü sapak yolu var kenarlarında
kimi zaman aşka nokta, / isyana hep ünlem, / özgürlüğe
NURİYEM ÖLDÜ / aşık oldum. / kör bir intiharım şimdi.
SAÇLARININ SAÇAKLI ŞAİRİ / Saçların siyah. / Saçların karanlık.
Yazın bu sıcak günlerinde yürüyen adam, onu bir yağmur gibi beklediğini anlatır.
günlük tarzında aklıma gelen iç seslere anlık verilen cevaplar. Bir direniş yazısı bence bu.
İçinde kendinden başka kaç "kendi" olduğunu kendine anlatamayan adam. Yazmaktan başka yol yürüyemeyen bir yolsuz. Başka deyişlerle; "Özgürlük probelemli yürüyen adam." Giyotin sözcükler süngercisi. Bir martının irtifa tutkusu. Dibe vurma masalcısı.
1975 doğumluyum.
Öğretmen ve yazar.
İzmir
İmgelere yazmayı daha çok severim. İmgelerin içinden başka başka kül sözcükler kıvılcımlansın isterim. Çünkü söylenmemiş sözler kaybolmaktadır gönül kuyularımızda.
Kafka, Vedat Türkali, Orhan Pamuk, Dostoyevski, Balzac, Yaşar Kemal, Oruç Aruoba, M.Mungan, Küçük İskender...
Kim kendini başkasına benzetirki, herkes kendidir.