Fuat Türker

Din

Yaşama Kur'an Penceresinden Bakmak - II

Dini yaşamayan kişilerden "benim ailem çok dindardı", " dedem dini konularda çok bilgiliydi" gibi açıklamaları çok sık işitiriz. Ya da birine yaptıkları bir iyilikten zaman zaman söz eder, haklarında "ne iyi insan" denilsin isterler. Tüm bu davranışlarla karşılarındaki insanlar üzerinde iyi bir izlenim bırakmaya çalışırlar.

Din

Yaşama Kur'an Penceresinden Bakmak

Kur’an’ın bize bildirdiği din ile bugün toplumda yaşanan din karşılaştırıldığında aradaki büyük farkı görmemek imkansızdır. Kur’an’ın tarif ettiği Allah’ın hak dini, toplumun yaşadığı din ise şeytanî sistemin kendi ürettiği batıl dindir. Toplumdaki bu sapkın dinin ölçülerini ve bu dini yaşayan insan karakterlerini inceleyelim:

Din

Ahir Zaman Müjdesi - II

Ahir Zaman’ın ikinci döneminde ise yeryüzü güzelliklerle dolacaktır. İnsanlar arasında hiçbir ayrım gözetmeden, haktan ve doğrudan yana üstün adalet anlayışı ve barış tüm dünyayı kaplayacak, haksızlık ve zulüm yeryüzünden kalkacaktır.

Din

Anne ve Çocuk Arasındaki Yaşam Köprüsü

Anne ve çocuğu arasındaki ilk yaşam köprüsü plesentadır; anne bebeğini bu yolla besler. Doğduktan sonra da sütüyle onu doyurur. Anne, çocuğunu bedensel yönden beslediği gibi, ruhsal açıdan eğitmekle de yükümlüdür. Eğitimde ilk aşama ailedir ancak bu süreçte çocuk babadan çok annesiyle bir aradadır. Bu nedenle çocuğun ilk öğretmeni

Din

Ahir Zaman Müjdesi - I

Kur’an’da Ahir Zaman konusuna işari olarak değinilir. Kur’an evrensel, her döneme bakan ve çok fazla anlam yüklü mucize bir kitaptır. İlk vahyin iniş döneminden itibaren her çağda yaşayan Müslümanlar’ın, onda kendi dönemlerine bir işaret bulmaları Kur’an’ın en büyük mucizelerinden biridir. Birçok ayet Peygamberimiz(sav) döneminin olaylarına ve gelişmelerine baktığı

Din

Rabb"im Benden Razı Ol

Senin sonsuz gücünü hakkıyla takdir etmemi, Senden gücüm yettiğince korkmamı ve Seni gereği gibi sevmemi bana ilham et. Ben Senden razıyım Rabb’im; Sen de benden razı ol...”

Din

Müminler Bir Binanın Taşları Gibidir

Mümin rüzgarda eğilen fidan gibi değil, fırtınada dik duran çınar gibidir. Müminler birlikte olduklarında ise ormanı oluştururlar. Ormanlar gibi oksijeni artırır; ’göğsü sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılınan’ kişilere şifa olurlar. Ormanlar gibi yağış getirir; kupkuru çorak kalpleri -Allah’ın izniyle- bereketlendirirler.

Din

Ölüme Dek Süren Tutku

Samimi inanan insanlar mala farklı açıdan bakarlar; sahip olduklarının Allah’tan geldiğini, yine O’nun dilemesiyle gidebileceğini bilirler. Bu bilinçteki mümin, kendisine mal verildiğinde büyüklenmez, kibir ve gurura kapılmaz, şımarmaz. Malları kaybetme korkusu da yaşamaz. Allah’ın vermiş olduğu tüm nimetlere şükreder ve hepsini O’nun rızası için O’nun yolunda kullanır.

Din

Bugün Nefsin Hesap Sorucu Olarak Yeter

Müminlerin aksine inkarcılar içlerindeki bu kötülüğe teslim olur, nefislerini örter ve tutkularının tutsağı olurlar. Yaşamlarını nefislerinin telkinlerine göre düzenleyen kişiler, adeta içgüdüsel bir yaşam sürerler.

Din

Çocuklar Gibi...

İnsan dünyaya gözünü açtığı an, yaşamı için gerekli olan her şeyi hazır bulur. Her şey korunmaya/beslenmeye muhtaç bu canlının minik boyutlarına ve yaşam koşullarına uygundur. Annesinin sütü dahi doğduğu andaki tüm ihtiyacına yönelik olarak hazırdır.

Din

Allah'ın Lütfu; Kur'an Ahlakı - II

Kur’an’ın tarif ettiği güzel ahlâk özellikleri, nefsin bencil tutkularının değil, vicdanın sesi dinlenerek kazanılabilir. İnsan ancak nefsani istek ve dünyevi hırslarını bir kenara bıraktığında diğer insanlara karşı anlayışlı, şefkatli, sevgi dolu ve özverili davranabilir. Mümin, her durum ve ortamda Allah’ın en fazla razı olacağı tavrı tercih eder. Bu

Din

Allah'ın Lütfu: Kur'an Ahlakı - I

Kur’an ahlâkı, dünyada iyi bir yaşam sürebilmek ve sonsuz hayata hazırlanabilmek için Allah’ın kullarına bir lütfudur. Din ahlakı insanın fıtratına en uygun yaşam tarzıdır. İnsanı yaratan Allah, onun ihtiyaçlarını, nasıl yaşarsa sağlıklı, mutlu ve huzurlu olacağını en iyi bilendir.

Din

Azaptan Kurtaracak Ticareti Haber Vereyim mi?

Yalnızca dünyevi çıkarlar için yaşayan kimseler, daha ölümle karşılaştıkları an yaptıkları seçimin yanlışlığını ve sonsuz olanın, dünya hayatı değil, ahiret hayatı olduğunu anlayacaklardır. Bu kişiler, “Dediler ki: "Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık…” (Müminun Suresi, 113) ifadesiyle dünya hayatının kısalığını ikrar edecekler, ölümden ve ahiret

Din

Yaşama Kur'an Penceresinden Bakmak - II

Dini yaşamayan kişilerden "benim ailem çok dindardı", " dedem dini konularda çok bilgiliydi" gibi açıklamaları çok sık işitiriz. Ya da birine yaptıkları bir iyilikten zaman zaman söz eder, haklarında "ne iyi insan" denilsin isterler. Tüm bu davranışlarla karşılarındaki insanlar üzerinde iyi bir izlenim bırakmaya çalışırlar.

Din

Yaşama Kur'an Penceresinden Bakmak

İman edenler hayata Kur’anî bakış açısıyla bakarlar. Samimi Müslüman’ın farklı bir ’hayat felsefesi’ yoktur; şeytanın değil Allah’ın sistemine bağlıdır. Tek doğru yol Allah’ın bizler için seçtiği hak yol olan İslam’dır.

Din

Rabb"im Benden Razı Ol

Her imtihanımda Seni göreyim; yaşadığım her olayı beni eğitmek ve imanımı olgunlaştırmak için hayır ve hikmetle yarattığını bana unutturma. Zorlu görüntülerle yüzleşme zamanı geldiğinde, sabır ve tevekkül göstermeme yardım et.

Din

Müminler Bir Binanın Taşları Gibidir

Mümin rüzgarda eğilen fidan gibi değil, fırtınada dik duran çınar gibidir. Müminler birlikte olduklarında ise ormanı oluştururlar. Ormanlar gibi oksijeni artırır; ’göğsü sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılınan’ kişilere şifa olurlar. Ormanlar gibi yağış getirir; kupkuru çorak kalpleri -Allah’ın izniyle- bereketlendirirler.

Din

Ölüme Dek Süren Tutku

Yüce Allah’ın sonsuz kudretinin bilincinde, mallarını sırtlarına yüklenmeyip binek olarak kullanan insanlar kurtuluş yollarına doğru yol alırlar. Ve Allah’ın dilemesiyle binekleri onları Rabb’lerinin hoşnutluğuna, rahmetine ve cennetine ulaştırır…

Din

Bugün Nefsin Hesap Sorucu Olarak Yeter

İnanan insanlarla inkarcılar arasındaki en önemli farklardan biri burada ortaya çıkar. Müminlerin aksine inkarcılar içlerindeki bu kötülüğe teslim olur, nefislerini örter ve tutkularının tutsağı olurlar. Yaşamlarını nefislerinin telkinlerine göre düzenleyen kişiler, adeta içgüdüsel bir yaşam sürerler.

Başa Dön