"13 Ekim 2025'te uyandım, dünya hala dönüyordu. Sanırım en büyük hayal kırıklığım bu." - Albert Camus (kurgusal)"

merve

Seni Severken Yüreğimden Kan Damladı

seni sevmek ve sen acı oldu artık benim için,ağladığım o günlerde dinldiğim en acı aşkısı bazen, bazen sen giderken arkandan bakan gözlerimdeki yaş oldu, bazende gecenin kör vakitlerinde yüreğimin çaresiz sözcükleri oldu kağıtlardan akıp giden.

Bir Çelişkinin Günlüğü

gitmek mi daha zor kalmak mı? Sevipte sevilmemek mi daha kötü, sevilipte sevdiğini kaybetmek mi? Ağlamak mı daha kolay gülmek mi? Ölmek mi daha acı yaşamak mı? Unutmak mı daha zor unutulmak mı?

Kim Daha Çok Sevdi?

aklıma önce Leyla ile Mecnun veya Romea ve Juilet gibi meşhur aşk madurları geldi. Birbirlerini çok sevmiş ama hiç kavuşamamış bu hayal kahramanlarının aşkı mı acaba gelmiş geçmiş en büyük aşklardı?

Özlemek

Giden çoktan gitmişse, giden gittiği yerde, yanındakiyle çok mutluysa, gidenin gelmeye niyeti yoksa, gelsede yarana çare olmayı düşünmüyorsa acı çekip, eline çayını alıp, karın yağışını seyrederken aklındaki tek ismin onun adı olmasının anlamı ne?

Korkunun Gölgesinde Sensizlik

İçindeki umut, gözlerindeki ışık, yüzündeki bitmek bilmeyen gülümseme... Kendini hiç böyle görmemişti. Aslında tek o değildi onu daha önce böyle görmeyen; ne yağmura hasret çöl toprakları ne biryerlerde gizli babilin hazineleri nede güneş onu böylesine mutlu, umut dolu, gözbebekleri gülerken görmemişti. O geldiğinden beri bu çorak, sıcak memlekete

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku
Başa Dön