..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Denemeler"de gördüðüm þeyi Montaigne'de deðil, kendimde buluyorum. -Pascal
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Türkiye > Kâmuran Esen




22 Ekim 2002
Alanya'da Turizm Suratýmda Nasýl Patladý!  
Kâmuran Esen
Alanya’da suratýmda patlayan turizmin acýsý, sonra yüreðime indi, inanýn. Hâlâ duruyor. Öyle kolay geçecek gibi deðil . Bunu bana lâyýk görenlere yazýklar olsun ! Bu devlete , idealist duygularla bir enayi(afedersiniz) gibi yýllarca


:EJBJ:
Yaklaþýk bir ay kadar önce tatile çýktýk eþimle. ” Sen bu ülkenin insaný olarak, yurdumuzda doðru dürüst tatil yapabilir misin hiç! ” dediðinizi duyar gibi oluyorum. Zavallý ben ! Yapabileceðimi sandým. Bir yýlýn hiç olmazsa birkaç akþamýnda yemek yapmayacaðým, hazýr yiyeceðim. Hayallerin bini bir para: Balýðý çok sevdiðim için, eþim beni her akþam bir balýk lokantasýna götürüyor. Þimdi bir sahil lokantasýndayýz. Geliyor balýklar, gidiyor balýklar; çeþit çeþit salatalar. Ertesi akþam baþka bir lokantadayýz. Gel keyfim gel.

Ülkemizde turizm de patlamýþ - duyduðuma göre - . Her yýl patlar zaten. Ne güzel ! “ Ah benim güzel yurdum.” falan diye geçiriyorum içimden. Milli duygularým kabarýyor. Ýkimiz de emekliyiz. Allaha þükür yan gelirimiz de var. Þöyle onbeþ gün dinleneceðiz, eðleneceðiz eþimle. Hatta, tatilde kilo alacaðým diye korkuyorum zavallý ben. Bir elim yaðda, bir elim balda olacak ya...Yani ben öyle sanýyorum, saf - Anadolu çocuðu olarak.

Uzun ve güzel bir yolculuðun ardýndan Alanya’ya indik hayal kura kura. Alanya’da bir gece konaklayýp, ertesi sabah yola devam edeceðiz Datça’ya doðru.

Akþam sonrasýydý Alanya’ya vardýðýmýzda. Önce bir balýk yiyelim, otele öyle geçelim diye düþündük. Bir yýl boyunca bu tatilin hayaliyle oyalanan eþim, bir sahil lokantasýna götürmek istedi beni. Dalgalarýn sesini dinleyerek balýk yiyeceðiz( Ne haddimizeyse ! ) Masamýzda bir mum bile yanabilir diye düþünüyorum. Ilýk bir rüzgâr esiyor, sokaklar turist kaynýyor. Her yer ýþýl ýþýl. Ne hoþ !

Biz lokanta ararken, daha doðrusu hangisine girelim acaba diye dolaþýp dururken, kalabalýðý oluþturan turistlerin hemen hepsinin yabancý olduklarýný farkettim. “ Nerede benim vatandaþlarým? ” diye sordum içimden....... Keyfim biraz kaçar gibi oldu ama oralý olmamaya çalýþtým.

Otellerin, lokantalarýn, aklýnýza gelebilecek her tesisin adý yabancý kelime. Sanki yabancý bir ülkede gibiyiz. Sahildeki o güzel lokantalarý dolduran turistler, keyif çatýyorlar. Benim ülkemin tadýný yabancýlar çýkarýyor. Bir lokantaya yöneldik. Önünde, çarþaf gibi bir yemek listesi. Yani galiba yemek listesi. Çünkü Türkçe bir kelime bile yok listede. Bütün lokantalar öyle. “ Lokantanýn önünde , yemek listesi yazar, bakkal listesi deðil ya ! ” Diye düþündük ve yazýlanlarýn yemek listesi olduðunu çok þükür anlayabildik. Baþka lokantalara baktýk, yine ayný. Türkçe bir sözcük yok. Herþey yabancýlar için düþünülmüþ.

Sonunda yöneldik birine. Allahtan kapýdaki görevli çocuk Türkçe biliyormuþ(!). Bizi anlayacak birini bulduk diye sevindik bile, yabancý bir ülkedeymiþiz gibi. Eþim, bir balýðý kaça yiyebileceðimizi sordu. “ Onbeþ milyon.” dedi görevli. Balýk pazarýnda kilosu yedibuçuk milyon lira olan, tanesi ancak iki milyona gelen balýðýn bir tanesi onbeþ milyon bu lokantada.Yani iki balýk yiyeceðiz, otuz milyon vereceðiz. Bir balýkla doyacaðýmýz da þüpheli. Çünkü öðle yemeði bile yemedim üstelik, akþama balýk yiyeceðim diye. Bir salata altý milyon. Salatalar da civciv yemi kadar. Ýki salata oniki milyon eder, etti mi kýriki milyon. Üstelik ben öyle civciv yemi kadar salatayla yetinemem. Ýki salata yemeliyim. Eeeeee su içeceðiz, ekmek yiyeceðiz. Arkadan bir de tatlý. Eþim, hiç olmazsa bir bira da mý içmesin zavallý.Ya ben? Yemek üstüne kahve içmezsem, krize girebilirim. Üstelik saatlerdir kahve içmemiþim yolda. Bir fincan kahve kesmez ki beni. En az iki fincan içmeliyim ve arkadan bir daha. Öylesine tiryakiyim, sizin anlayacaðýnýz. Bunlarýn hepsini yaparsak, yetmiþ milyon falan ödeyeceðiz. Mobilya taksiti öder gibi.

Kalakaldýk lokantanýn kapýsýnda. Bir öðün yemek için nasýl yetmiþ milyon lira veririz diye düþündük. Baþladým hesap yapmaya. Benim günlük kazancým ortalama onbeþ milyona geliyor.Yetmiþ milyon yemek parasýndan benim payýma otuzbeþ milyon düþtüðünü düþünürsek, bu lokantada yemek yemek benim hakkým olamaz. Günde onbeþ milyon kazanan biri, bir öðün yemek için otuzbeþ milyon veremez. “ Ayraný yok içmeye.... “ misali olur sonra. Bunu ancak yabancý turistler yapabilir. Lokantada niye hep yabancý turistler var sanýyorsunuz? Ýþte bunun için.

Ben devlete yirmisekiz yýl hizmet ettim. Þimdi emekliyim. Eþim de bir emekli. Yani iki aylýðýmýz var. Ayrýca kendi adýna iþ yeri de var eþimin. Kazancýmýzýn epey iyi olduðunu sanýyordum, o ana kadar. Ama, buna raðmen, senede bir kez olsun, bir sahil lokantasýnda balýk yiyemiyoruz, yiyemeyeceðiz. Lokantayý dolduran yabancý turistlere baktým. Benim giremediðim lokantayý, kapýya kadar doldurmuþlar. Bahçe de öyle. Ülkemdeki lokantaya ben giremiyorum ne yazýk. Kendimi aþaðýlanmýþ hissettim........Sonunda vazgeçtik tabi sahilde balýk yemekten.

Bir, iki sokak üste çýktýk. Denize biraz uzak olduðu için olsa gerek, kýrk milyona iki balýk, bir de salata yiyebildik. Bir fincan kahveyle yetindim. Korkumdan ikincisini isteyemedim.Ama nasýl yemek yediðimi, nasýl kahve içtiðimi gelin bana sorun. Boðazýma dizildi. Ne yediðim balýðýn tadýný alabildim, ne tiryakisi olduðum kahvenin tadýný. Çünkü lokantada bizden baþka Türk yoktu. Etrafýmýzdaki masalarda yemek yiyen yabancýlarla, lokanta çalýþanlarý ahbap olmuþlar, þakalaþýp gülüþüyorlardý. Hatta bir masanýn baþýnda üç görevli vardý. Biz ise, bir kahve istediðimizi garsona söyleyebilmek için, uzun süre garsonlarý kollamak zorunda kaldýk. Yerli turist olduðumuz için, ciddiye alýnmýyorduk. Bir kadýnýn üvey çocuklarý gibiydik.Ya da pirincin içindeki harap taneleri gibi.

Garsonlar lokantanýn önünden geçen turist kýzlarla, uzaktan uzaða bir þeyler konuþuyor, karþýlýklý gülüþüyorlardý. Bir samimiyet, sormayýn gitsin. Bakakaldým...Konuþmaya bile korktum bir ara. Yabancý olmadýðýmýz için ayýplanacakmýþýz gibi geldi....Bir tokat yemiþ gibi oldum. Hatta tokadýn acýsýný yüzümde öyle bir duydum ki, yüzüm yanmaya baþladý cayýr cayýr. Sonra birden silkindim. ” Hýýýýýmmmm ! ” dedim kendi kendime. ” Turizm patlamasý ” dedikleri bu olmalý. Türk vatandaþlarýn yüzünden patlayan bir turizm. Helâl olsun be !(!)

Alanya’da satýlan ürünlerin etiketi ya dolar, ya euro....T.L. çoktan unutulmuþ. Ama aradýðýnýz her þey var. Siyasiler sýk sýk ” Türkiye’de herþey olacaaaaaak. Avrupa’da ne varsa Türkiye’de de olacaaaaaak.” Dedikçe, içimden onlara “ Yalancý! ” demek gelirdi. Günahýný almýþým, haklýlarmýþ. Gerçekten de her þey var Türkiye’de. Yalnýzca biz de, onlarý alacak kadar para yok. Bizde yoksa, yabancýlarda var. Önemli mi sanki !

Alanya’da, buna benzer turistik yerlerde turizm patlamasýnýn ne demek olduðunu böylece çok iyi anladým.Turistler kendi paralarýný T.L.ye çevirince çuvalla paralarý oluyor. Ve benim güzel yurdumda günlerce, aylarca yiyip içebiliyorlar. Benim giremediðim tesislerde tatil yapýyorlar. Türkler ise, uzaktan seyrediyorlar.Yabancýlarýn iþi týkýrýnda. Git yurduna bir ay çalýþ, Türkiye’ye gel, iki ay tatil yap. Oh!.... Peki ya bizler? Caným bizim için bir þey düþünülmemiþ ki zaten! Bizde ” turizm “ deyince akýllara önce, bikini giymiþ güzel vücutlu bir genç kýz gelir, bir de üstsüz yabancý turistler. Hatýrlayýn tv programlarýný ya da gazeteleri. Turizmle ilgili bir haber mi var; hemen bikinili ya da üstsüz bir bayan görüntüsü veya fotoðrafý görürsünüz. Hatýrladýnýz di’mi?

Sonra ne mi oldu? Bakýn anlatayým ne olduðunu: Ertesi gün kuzu kuzu gidersin mütevazi devremülküne. Sabah, öðle, akþam yemeðini kendi ellerinle hazýrlarsýn. Orada bulaþýk makinesi olmadýðý için, bulaþýklarý da elinde yýkarsýn. Sen evde bulaþýk yýkama, tatilde bulaþýk yýka. Ayrýca çamaþýr da.....”Senin yapacaðýn tatil bu iþte kýzým!” dedim kendi kendime.

Alanya’da suratýmda patlayan turizmin acýsý, sonra yüreðime indi, inanýn. Hâlâ duruyor. Öyle kolay geçecek gibi deðil . Bunu bana lâyýk görenlere yazýklar olsun! Bu devlete , idealist duygularla bir enayi(afedersiniz) gibi yýllarca þevkle hizmet verdiðim için , bana da yazýklar olsun. Metin Akpýnar’ýn dediði gibi: ”Ben bir eþekim.”

Söyleyin Allah aþkýnýza! Ben baþýmý hangi taþlara vurayým þimdi?

Not: Afedersiniz, bir þeyi söylemeyi unuttum. Hani, tatilde kilo alacaðýmdan korktuðumu söylemiþtim ya , boþuna korkmuþum. Eve gelince tartýldým, birbuçuk kilo vermiþim. Öyle sanýyorum ki bir kilosunu, Alanya’da, turizm suratýmda patlayýnca vermiþimdir; yarým kiloyu da, yemek ve bulaþýkla boðuþurken. Adým gibi eminim.


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Kader deðil kendi suçumuz ?
Gönderen: Ali BÝLGÝLÝ / gaziantep/islahiye/sürgün
21 Mayýs 2004
1997 yaz tatilinde Antalya/Lara'da otelin birinde komilik, 1998 yaz tatili Kaþ/Kalkan'da ise bir balýkçý restonrantta garsonluk yaptým. Doðduðuma piþman oldum neredeyse türkçeyi unutuyordum.Önceleri yurt dýþýnda çalýþýyorum zannetttim haritayý açýp bakýnca kendi ülkemde olduðumu anladým.Daha fazla birþey yazmama gerek var mý öðretmenim. Özür dilerim belkide size acý bir hatýrayý hatýrlattým.Sevgiyle kalýn.Saygýlarýmla...

:: Madalyon
Gönderen: Demirhan Ocak / Böblingen/Almanya
30 Haziran 2003
Saygýdeðer Kâmuran hocam, Yazýnýzý büyük bir keyif ve acý tebesümle özümseyerek okudum. Hatta gözlerimi kapatýp o lokantanýn önündeki halinizi kafamda canlandýrýnca ortada ne tebessüm kaldý nede neþe.. Çünkü þimdiki çocuklarýn gençlerin hayatlarý bundan on yýl yirmi yýl öncesine nazarýyla daha iyi bir standartta ise? Bunu sizin gibi emekli olmuþ evvelki kuþaða borçlu olduklarýný(mýzý) bildiðim için neþem kaçtý.. Sizin en rahat etme döneminizde kendi memleketinizde þöyle denize nazýr, mum ýþýðýnda eþinizle göz balýk yiyememeniz sizin þahsýnýza karþý yapýlmýþ bir haksýzlýk.. Ama (bu "ama" lar bu gibi durumda samimiyete gölge düþürdükleri için pek sevmem) eski bir turizmci olarak o lokantalara girecek parasý ama edebi, görgüsü olmayan Yurdum insanýnýn yaptýklarýný bir bilseniz????? Yada o Alanya limaný civarýndaki lokantalarýn yýllýk kirasýnýn kaç yüzbin dollardan baþladýðýný bir bilseniz?... Ama(bakýn buraya yakýþtý ama) yinede bunlar size karþý yapýlan haksýzlýða mazeret olamayacaðýný biliyorum Almanya'da yakýnda çýkacak olan "Ýtina ile turist dövülür" adlý kitabýmýn türkçe bilgisayar kayýtlarýný size gönderme imkaným olursa? ve sizde okumaya fýrsat bulabilirseniz? Eþinizle beraber nasýl bir tehlikenin (!) burnunun dibine kadar gittiðinizi daha iyi anlarsýnýz... saygýlarýmla

:: Agzýnýza saglýk
Gönderen: Önder Güven / Konya
20 Kasým 2002
Gerçekten içimizden geçenleri çok güzel yazmýþsýnýz, agzýnýza saglýk..... Bir ülkenin eðitim alt yapýsý ( en baþta ailede eðitim ) olmassa bu gibi manzaralar çok çýkacak önümüze.. sevgi ile kalýn...

:: Kaleminize Saglik!
Gönderen: deniz guney / gecen yil abd simdi kanada gelecekte neresi olur bilmem:) guelph
30 Ekim 2002
AB hayalleriyle yasayan ulkemin bir yuzunu nefis bir sekilde anlatmissiniz.Enayi olan siz degil basimizdaki kendini akli selim sanan basibuyuklerdir.Bir solukta okudum. Yenileri sabirsizlikla bekliyorum. sevgiyle

:: Yazýk
Gönderen: GRe / Ýstanbul
28 Ekim 2002
Bende Alanya\'ya gitmiþtim. Gideceðim yeri bildiðimden tanýdýðým biri orada çalýþtýðýndan sizin gibi yaþamadým. Fakat sizin kadar gördüm. Ne acý ne acý demeden yapamadým. Sanki Alanya\'da yazýn yabancýlar yaþýyor, kýþýn býraktýklarý pisliði de temizleyen bizler mi kalýyoruz?Yalakalýk yapmazsak þu yabancý topluma paralarý v.s. için olmaz yani. Bir Türk nasýl bu kadar benliðinden bir þeyler koparýp da bunlarý yapabiliyor? Türk insanýný unutuyor? aklým almýyor. Biz bu kadar kiþiliksiz miyiz? Ya da yapan, yaptýranlar da bir sorun mu var ? Hadi biz onlarla oynayalým. Ne dersiniz? Ýþini yap Türk arkadaþým iþini yap. Kývrak zekaný biraz daha kullan da öyle yap.

:: ..
Gönderen: Arzu MUMCU / Istanbul
24 Ekim 2002
Sayýn Hocam, maalesef ülkemiz turizmcileri sizin de deðindiðiniz gibi turist dediðimiz yabancý uyruklu insanlara daha özenliler, ama inanýn bu yaz, kahrolan Bodrum tatilimde esnafla alýþ-veriþ esnasýndaki sohbetimde þunu öðrendim, yerli turistler olmasa durum berbat, gelen yabancýlarýn çoðunluðu çulsuz, alýþ-veriþ yapmazlarmýþ ki bu yüzden esnaf kan aðlýyormuþ.O halde turizimcilere gerekli teknik verilmeli yoksa turizim öyle patlar ki ama ellerinde..deðil mi?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn türkiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Baþbakan ve Dilimiz

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Toplumumuzun Kadýna Verdiði Deðer
Kâmuran Esen Shov (!)
Kitap, Sehpa Olarak Nasýl Kullanýlýr!
Atatürk'ü Anlatabilmek
Þarký Sözü Yazarý Olmaya Karar Verdim
Kütüphanelerimizin Hazin Durumu
Ahilik ve Düþündürdükleri
Evli Çiftler Nasýl Piknik Yapar
Bir Köþe Yazarýnýn Özellikleri
Bir Ýzedebiyat Yýllýðý Alýr Mýydýnýz?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dönüþü Olmayan Gidiþ [Þiir]
Seni Özlemenin Kitabýný Yazabilirim [Þiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Þiir]
Ýþte Gidiyorsun [Þiir]
Gelseydin Eðer [Þiir]
Ne Zaman Seni Düþünsem [Þiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Þiir]
Çek Beni Ýçine Bir Nefeste [Þiir]
Sýðýnacaðým Baþka Yürek Yok [Þiir]
Uykularýnda Sev Beni [Þiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdýklarýmý okuyucularla paylaþmak amacýyla buraya gönderiyorum. Yýllardýr, yerel bir gazeteye haftalýk köþe yazýyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalýþýyorum. Yayýmlanmýþ Kitaplarým: -Þiirlerle Öyküler - þiir / Milli Eðitim Bakanlýðý Öðretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumaðý - þiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlýðý Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalým Uðurcuðum- deneme , aný / --Senfoni Yayýnlarý ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüðü - Baskýya hazýrlanýyor

Etkilendiði Yazarlar:
Okuduðum her yazardan veya yazýdan etkilenirim. Bende bir etki býrakmayacak, herhangi bir þey öðretmeyecek bir yazý düþünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.