"Küle deðil, ateþe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Dinlendireceksem beynimi bir bilinmezler sarmalýndan kurtaracaksam aklýmý önce sevgiyi yazmalýyým ve sevmek hakkýndaki düþünceleri boþaltmalýyým kaðýda çünkü çok þey aldý bu sevgi denen ne olduðunu kimsenin anlatamadýðý duygu benden…Çok mu karmaþýklaþtýrýyorum bilmiyorum ama sadece dudaklarýma gelip yapýþan ve bir türlü söylenmekten vazgeçmeyen sözleri paylaþýyorum bu bembeyaz kaðýda… Belki okuyan olursa bu sözleri beðenmeyecek, belki okumaya dahi layýk bulmayacak ve belki de kýzacak yazdýklarýmdan dolayý bana; ama tabi okuyan olursa bu cümleleri… Ýnsanlar için mi yazýyorum bunlarý, meþhur olmak için mi yoksa egomu mu tatmin etme çabasý içinde saçmalýyor muyum bilmiyorum ama bildiðim tek bir þey var o da yazmak istiyorum sadece yazmak kimseye anlatamadýðým, anlattýðýmda kimsenin dinlemediði sözleri beynimden atmak bembeyaz tertemiz bir kaðýda… Þeref mi katýyorum yazdýklarýmla bu kaðýda yoksa ziyan edip, kirletiyor muyum bu saflýðý çürümüþ düþüncelerimle bilmiyorum ve aslýna bakarsan bilmek de istemiyorum… Hiçbir þeyi bilmek hiçbir soruya muhatap olmak ve hiçbir soruya muhatap býrakmak istemiyorum kimseyi; kendi þuurumu bile: sadece bir hiç istiyorum tanýmý ve sýnýrý olmayan koca bir hiç… Hoþlanmak, sevmek, sevgi, aþk, þefkat aslýnda hepsi ayný anlamý çaðrýþtýrýyor beynimde; sanki bir olgunun katmanlarý gibi sýralanýyor þuur yapýmda… Önce hoþlanmakla baþlýyor her þey, sanki hoþlanmak sevgi okyanusunun sahili gibi. Sonra sevgi baþlýyor bütün ihtiþamý ile kasýp kavuruyor insaný.Her þeye karþý olabilirken bu sevgi sadece insanda özneleþtiriyor bazýlarý halbuki nelere sevgi duymaz ki insan bir arkadaþa, bir dosta, bir karþý cinse, bir hayvana, bir bitkiye, bir öndere ve tabi inanýyorsa peygambere ve Allah a!.. Bir düþünün nelere sevgi hissedebileceðinizi, neleri arzulayabileceðinizi ve nelere baðlanabileceðinizi… Sadece bir düþünün sevgi denen okyanusta neleri sýrtlayabileceðinizi… Ve sonra açýlýrsýnýz enginlere doðru kimisi son model teknesi ile çýkar bu yolculuða, kimisi ise sadece yavan bir salla ve okyanusun engin bir yerinde karþýlaþýr karþýlaþýr o sevginin muhteþem rengi ile; aþk ile… Öylesine göz kamaþtýrýcý ve hayret vericidir ki bu dalga; insan öleceðini bile bile ayrýlmak istemez o haþmeti gözleri kör eden, gönülleri derdest eden büyülü dalgadan ve salýverir kendini amaçsýzda, savunmasýz bu dalganýn insafýna… Halbuki acýmasýzdýr aþk, yok eder yavan salýyla kendine kucak açan sevdalýsýný; bir çýrpýda yutar kendisine kamaþan gözlerle bakan hayranýný… Kimileri yok olur aþk çýkmazýnda; kaybeder varlýðýný. Kimileriyse aðýr yaralý kurtulur aþk zulmünün elinden, ama sadece güçlüler dayanýr aþkýn sýnýr tanýmaz, pervasýz gücüne… Sadece son model, dayanýklý tekneleriyle bu yolculuða çýkan güçlü kaptanlar dayanýr aþkýn yýkýcýlýðýna: bunlardan çoðularý da rotasýný þaþýrýr ve kaybolur uzun müddet kimsenin bilmediði sonsuz maviliklerde… Bilmeyenler divanelik der buna, bazýlarýysa geçici bir delilik, bazý çýðlýnlar ise yokluðunu iddaa eder, yalancý çýkarmak için aþýklarý… Çünkü hiçbir aþýk anlatamaz aþký hak ettiði þekilde, anlatamaz acýya raðmen tutkunluðu, aþkýn verdiði körlüðü ve insana aþýladýðý hiç olma duygusunu… Anlatamaz hiçbir aþýk aþkýn kendine baðlayan hiçbir þeyde olmayan renklerini, kokusunu ve týlsýmlý sesini… Bazýlarý insana verdiði coþkuyu anlatýr, heycaný, o titreme duygusunu… Bazýlarý özlem ile kiþileþtirmeye çalýþýr çaresizce… Bazýlarý ise bir cismin özelliklerine atfeder aþkýn güzelliklerini ve çaresizce seslenir aþký þahsýnda kiþileþtirdiðine ve damla damla gözyaþý olur aþk hece hece söz ve seslenir çaresizce muhatabýna: ‘’Gece yataðýna uzandýðýnda yatmadan önce son düþündüðün þey o ise ve sabah uyandýðýnda ilk aklýna gelen o ise sen aþýksýndýr.’’ Der ve kpamaya çalýþýr meseleyi çaresizlikle… Bazýlarý çýkar þuur benliðinden ve kaybeder kendini; aslýnda onlarýn sözleridir en muteber olan aþk huzurunda; týpký bir aþýðý dediði gibi: ‘’Aþk, mehtapta bir yudum kahve kadar güzel Ateþte bir yudum kezzap kadar acý Dünyayý yalýn ayak yedi kere dolaþmak kadar yorucu Ve bir çay kadar sýcaktýr insana Aþk ki; aktan daha aktýr Tertemiz sudan daha berraktýr Hava gibi lazým, toprak gibi kalýcý Ve Güneþ gibi haþmetlidir…’’ Böylesine tatlý bir ateþten gömlektir sevginin bu katmaný ve yok eder çoðu sevgi okyanusunun yolcusunu. Yalnýzca en güçlüler kurtulur bu yok oluþtan; bir anne, bir baba, bir önder, bir peygamber, bir ilah olmak gerekir kurtulmak için ya da en azýndan her þeyinden vazgeçmiþ, üstündeki elbiseleri bile kendine fazla gören, kendinden baþka herkesi düþünen ve bu hali ile insanlarýn gözünde bir divane olan iyi bir yüzücü olmak gerekir kurtulmak için aþkýn yok edici pençelerinden… Sonrasýnda yeni bir yolculuk baþlar sevgi okyanusunda; sonsuz hem yok edici, hem var edici bir yolculuk… Çünkü sevgi okyanusunun öyle bir dalgasý vardýr ki kendisine eriþeni bahtiyar eder! Artýk korkmaz hiçbir þeyden ona kendini emanet eden, korkmaz çünkü bilir kendi sýnýrlarýný, bilir her þeyin bir sebebi olduðunu ve bilir sebebe baðlý olan þeylerden korkmanýn ahmaklýk olduðunu… Bu öyle muhteþem ve anlatýlmaz bir dalgadýr ki kimseler dolamaz onu aðzýna, edipler söz söylemeye tenezzül etmez bu konuda; çünkü bilir bu olaðanüstülüðün anlatýlamayacaðýný, bilir kainattaki hiçbir dilin, hiçbir sözcüðünün bunu anlatmaya muktedir olamdýðýný, bilir ve susar ta ki görsün herkes kendi gözüyle; tabiî ki ulaþabiliyorsa o hikmete… Ýþte ey dostum tek kelime bulmuþlar sevginin bu en muhteþem hali için; sadece tek kelime ÞEFKAT demiþler ve susmuþlar, çünkü bilir þefkati gören herkes onun kendinde yok olmak, karþýlýksýz sevmek ve sevginin karþýlýðýnda hiçbir ücret istememek olduðunu… Hoþlanmak, sevmek, sevgi, aþk, þefkat aslýnda hepsi ayný anlamý çaðrýþtýrýyor beynimde; sanki bir olgunun katmanlarý gibi sýralanýyor þuur yapýmda…Sevgi okyanusunun birer parçasý gibi…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © musab eminoglu, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |