Seçimler yaklaştı ya, gün geçmiyor ki siyaset sözü edilmesin .İki kişinin yan yana gelişi bile bu konuya zemin hazırlıyor.”Selam arkadaş!.. Nasılsın bakalım?” demelerin ardından ”yahu oyunu nereye vereceksin?”sorusu alıyor sırayı. Sanki adam söyleyecek nereye oy vereceğini de!.JUmut işte;’ benim partimden mi acaba?’ merakını giderecek kendince. Boşa kürek sallamakla; yada, havanda su dövmekle eş değer bence, bunu böyle düşünmek. Bırakın!..Kim nereye verirse versin oyunu ya!..Nasılsa “Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu” bir düzenin içinde asılıp asılıp kalmıyor muyuz siyaset denen ipe? Seçtiklerimiz ‘KARAMAN’ ı kaparlarken; oyunlarının koyunu da biz oluyoruz sonuçta..Çobansız, köpeksiz, ovasız, otsuz biçimde hem de!..Tam beş yıl yaşamak adına yaptığımız savaşlarda kansız, cansız, aşksız kalıyoruz üstelik..Çünkü; SİYASET SEVGİLİMİZ bizi unutup gidiyor, meclis denilen arenada.

“Ne alaka!..” demeyin sakın! Var mı sizin bir çiçek bahçeniz dibine su dökecek? Var mı sizin laleleriniz, manolyalarınız, menekşeleriniz; renk renk açan kokulu gülleriniz , ha!?Yok değil mi? Nasıl olsun birader!..Önce ağa olacaksın bu ülkede; toprağın bulunsun. Sonra da suyun!..Berrak (!), gürül gürül akan...Köpüklerinde yarin yüzü, aşka davet yazan gülüşü olan sulardan hani. Hem de sayısız değirmenleri çevirecek debide. Bu suların çevirdiği değirmenleri merak ettiniz değil mi? Sayayım isterseniz! Unuttuklarım olursa eğer, tamamlayın lütfen!

Banka değirmeni: Benim paramla dönüp, unu Siyaset Sevgilimin torbasına doldu....Hortum mortum derken yani..Nasılda estirdi yurt dışına doğru rüzgarları..Alp dağlarının doruklarına kayak kaymaya; Amerika Birleşik Devletlerinin güney kıyılarında yanmaya gitti Siyaset SevgilimJ)Bense türküsünü söylüyorum kıvırtarak ve yanık yanık:

’Esmerim biçim biçim,
Ölürüm esmer için.
Onbeş kızı kandırdım
Bir esmer yarim için.’
AY Ay!..Aşk olsun doğrusu..

Özelleştirme değirmeni: Uyduruk kaydırık paralara satıldı bir yerlerim.Yamalı entariye döndürdüler beni ya! Yırtıklarımı dikecek iğnem ve ipliğim olmadığından, üşüyorum. Beni ısıtacak Siyaset Sevgilimi ara da bul!..Kim bilir, kimin koynunda yattı düşlere...

İhale değirmeni: Siyaset Sevgilim aracı olup, cebini doldurdu gene çil çil...Tünellerim, yollarım, köprülerim, madenlerim, barajlarım tamamlanamadı gitti bu yüzden.. Haberleşemedim ucuzundan ‘SENİ SEVİYORUM’ diyemedim sevdalıma; öldüm!.. Işıyamadım lambadan, ışıldaktan...Nesini sorarsın işte; bittim!...

İhracat değirmeni: Siyaset Sevgilimin hayaline hayranım vallahi! Yaşasın naylon faturalar!..İçi boş kamyonlar!..Yaşasın gümrüklerde uyuklayan kontrolörler...

Maaş zammı değirmeni: Hiç duymamış olabilirsiniz bu değirmenin adınıJ))Oysa en sık rastlanan değirmenin adıdır bu. Hani memura, emekliye, işçiye, bağkurluya zam verirken çeviriyorlar ya taşını bu değirmenin..İşte o değirmen, bu değirmen..Azıcık ama...korka korka...Hepsi vatanı milleti düşünüp; ‘para, pul olmasın’ erbabından aslan kesiliyorlar ya!..Doğrusunu söylemek gerekirse Siyaset Sevgilimi en çok bu durumuyla seviyorum vallahi(!) Ama sıra kendilerine gelince öyle hızlı döndürüyorlar ki değirmenin taşını...Şaşırmamak elde değil..Kimlerin torbası doluyor dersiniz sizce? Tabii ki Siyaset Sevgilimin torbası!..

Bizlerse, o değirmenlerin, faresi bile olamadık ne yazık ki!..Olsak bile kim aşık olur ki bir kıçı çıplak fareye ha!..Hem aşksız kalırız, hem KARAMAN ’sız, hem de oyunsuz böylece...
Ah Siyaset Sevgilim benim! Hem seni yerden yere vururum, hem beş yıl boynuna sarılırım sımsıkı..Korkma, oyum sanadır gene de!...Vatandaşlık görevimi unuttum sanma sakın! Ben seçeyim de sen ne yaparsan yap emi! (!)
İster çiçek sula,
İster değirmen döndür,
Beni sev yeter ki
İstersen severken öldür...demeye bilirim de!...Ona göre!...J))

NOT: Size bir itirafım olacak. Bu yazıyı yazdıktan sonra bir hücrenin hayalini kurmaya başladım.Ne yalan söyleyeyim korktum biraz da. Aziz Nesin’le, Nazım Hikmet’le, Nihat Behram’la, Yaşar Kemal’le, Çetin Altan’la... kimler vardı daha!? Geçireceğim günler ve yapacağım sohbetleri düşününce siliniverdi korkum sonra..Hayırlısı bakalım!

Nasılsa değirmen yerinde, değirmenci işinde...
Taşların arasından çıkanı kapan kaptı...koydu cebine..
Nasılsa benim elim Siyaset Sevgilim’ in çuvalını bağlamada.
Nereye gidelim dersiniz yüklenip
Denize be kardeşim!.. denize!.....