..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeðin dili çok yalýn. -Euripides
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Þiir > Didaktik > Sevgili Özbek




23 Kasým 2011
Baþ Öðretmen Atatürk  
Sevgili Özbek

:BJJB:


24 Kasým öðretmenler günü vesilesiyle, Ýnternet, Vikipedi ve Sinan Meydan’ýn « Sarý Paþam » kitabýndan faydalanarak, Ata’mýzý birlikte okuyalým.

Atatürk'ün dünya görüþünün temelinde "muasýr medeniyet" dediði Ýlim ve Bilim (Batýya özgü) Medeniyeti ana fikri yatmaktadýr. Atatürk, Doðulu ve Ýslami bir toplum olan Türk Toplumu için Tanzimattan beri yenilenme ve bilime yönelme hareketine inanmýþtýr. Onun bu inancý tavizci deðil, mutlak ve radikaldir. Onun Batýcýlýðý tavizci deðil, bütüncü ve samimidir.

     Atatürk 10 Ekim 1923 de Fransýz yazarý Maurice Pernot’ya verdiði bir demeçte þöyle söylemiþtir: "Türklerin asýrlardan beri takip ettiði hareket devamlý bir istikamet muhafaza etti. Biz daima þarktan Garba doðru yürüdük... Memleketimizi asrileþtirmek istiyoruz. Bütün mesaimiz Türkiye'de asri binaenaleyh garbi bir hükümet vücuda getirmektir. Medeniyete girmek arzu edipte garba yönelmemiþ olan millet hangisidir?"-diyordu.

Atatürk'ün Batýcýlýðý radikaldi. Gerçekten Atatürk Tanzimat'tan beri gelen Batýcýlýðýn yarattýðý ikiliði, mesela okulun yanýnda medrese, adliye mahkemeleri yanýnda þeriye mahkemeleri, þalvarýn yanýnda pantolon ikiliðini reddetmiþtir. Batý medeniyetini bölünmez bir bütün olarak almýþ, yalnýz teknikte, bilim ve felsefede deðil edebiyatta, güzel sanatlarda, hukukta duyuþ, düþünüþ ve yaþayýþda da ilerici ve geliþimci olmak gerektiðine inanmýþtýr.

     Atatürk'ün dünya görüþünün radikal olmasý ve bu sebeple kültürle medeniyeti birbirinden ayýrmaya imkân vermez görünmesi onun gerçeðini tam yansýtmaz. Atatürk'ün kültürle yapmak istediði batýlýlaþma yönündeki devrimi sadece, Batýnýn metodunu, kalýplarýný, ve özellikle batýlý düþünüþ tarzýný getirmektir. Çünkü Türk toplumunun geri kalmasýndaki en büyük sebebin kültür ikiliði olduðuna inanmakta, tanzimat batýcýlýðýnýn ister istemez meydana getirdiði bu ikiliðe son vermek, Batýlý zihniyette ve þekiller altýnda milli bir kültür yaratmak, aydýnla halkýn kaynaþmasýný istiyordu. Milletine "Ne mutlu Türküm diyene!" haykýrýsý ile seslenen bir insanýn baþka türlü düþünmesine imkân yoktur. 1934 de þöyle söylüyordu: "Biz artýk grabliyiz. Eski dünyaya hakîm eski medeniyetimizle sadece övünerek deðil, bütün zincirleri kýrarak, son asýr medeniyetinin gittiði yollardan yürüyerek, bu seviyenin de üstüne çýkmaða çalýþacaðýz" diyordu. Cumhuriyetin 10. yýldönümü münasebetiyle söylediði tarihi nutuk, onun ilerici uygarcýlýðýnýn en içten gelen, en azimli ifadesidir.

     Atatürk yeni devrimlerin korunmasý ve sürdürülmesi için aydýnlara daima güvenmiþtir. "Millet iradesi ile milleti temsil edenler münevverler olacaktýr. Bunlar yaptýðýmýz veya yapacaðýmýz kanunlarla inkîlaplarýmýzý gerçekleþtirecek ve muasýr medeniyet seviyesine ulaþtýracaklardýr." diyordu. Böylece her zaman ve her toplumda geçerli olan bir gerçeði, yani toplumlarda aydýnlarýn daima yol gösterici rolünü oynamak durumunda bulunduklarý gerçeðini açýklýyordu.

     Yine 10. yýl nutkunda Cumhuriyeti gençliðe emanet ederken, Türk gençliðine olan güvenini ortaya koyan Atatürk, devrimlerin bekçiliðinde de Türk gençliðine güvenmiþtir. Bu nedenle her yurtsever ve gerçek aydýn Türk, Atatürkçülük önce kendini yetiþtirirek bilimci medeniyet seviyesine ulaþmaktýr. Bu ilk görev olan devrimlerin bekçiliði için vazgeçilmez þarttýr. Bu itibarla Atatürk'ün dünya görüþü medeniyet deðiþtirme yönünden daha ziyade mutlak, kültür deðiþmesi yönünden ise daha ziyade nisbidir. Çünkü medeniyet daha ziyade milletlerarasý maddi ve manevi deðerler manzumesi olduðu halde kültür, milletlerarasý etkilere kapalý olmamakla birlikte, daha ziyade milli deðerler bütünüdür. Ne diyordu bu nutukta yüce Atatürk :

Türk Milleti!
Kurtuluþ savaþýna baþladýðýmýzýn 15'inci yýlýndayýz. Bugün cumhuriyetimizin onuncu yýlýný doldurduðu en büyük bayramdýr.
Kutlu olsun! Bu anda büyük Türk milletinin bir ferdi olarak bu kutlu güne kavuþmanýn en derin sevinci ve heyecaný içindeyim.
Yurttaþlarým!
Az zamanda çok ve büyük iþler yaptýk. Bu iþlerin en büyüðü, temeli, Türk kahramanlýðý ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bundaki muvaffakiyeti Türk milletinin ve onun deðerli ordusunun bir ve beraber olarak azimkarane yürümesine borçluyuz. Fakat yaptýklarýmýzý asla kafi göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük iþler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanýn en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çýkaracaðýz. Milletimizi en geniþ refah, vasýta ve kaynaklarýna sahip kýlacaðýz. Millî kültürümüzü muasýr medeniyet seviyesinin üstüne çýkaracaðýz. Bunun için, bizce zaman ölçüsü geçmiþ asýrlarýn gevþetici zihniyetine göre deðil, asrýmýzýn sürat ve hareket mefhumuna göre düþünülmelidir. Geçen zamana nispetle, daha çok çalýþacaðýz. Daha az zamanda, daha büyük iþler baþaracaðýz. Bunda da muvaffak olacaðýmýza þüphem yoktur. Çünkü, Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalýþkandýr. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiþtir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduðu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasýnda tuttuðu meþale, müspet ilimdir.

Þunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihi bir vasfý da, güzel sanatlarý sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalýþkanlýðýný, fýtri zekasýný, ilme baðlýlýðýný, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasýta ve tedbirlerle besleyerek inkiþaf ettirmek millî ülkümüzdür. Türk milletine çok yaraþan bu ülkü, onu, bütün beþeriyette hakikî huzurun temini yolunda, kendine düþen medenî vazifeyi yapmakta muvaffak kýlacaktýr.

Büyük Türk Milleti,
On beþ yýldan beri giriþtiðimiz iþlerde muvaffakiyet vaat eden çok sözlerimi iþittin. Bahtiyarým ki, bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin hakkýmdaki itimadýný sarsacak bir isabetsizliðe uðramadým. Bugün, ayný iman ve katiyetle söylüyorum ki, ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduðunu, bütün medenî alem, az zamanda bir kere daha tanýyacaktýr. Asla þüphem yoktur ki, Türklüðün unutulmuþ büyük medeni vasfý ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkiþafýyla, atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneþ gibi doðacaktýr.

Türk Milleti!
Ebediyete akýp giden her on senede, bu büyük millet bayramýný daha büyük þereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamaný gönülden dilerim.

Ne mutlu Türk'üm diyene! (Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1933, Ankara)

Milli dava, kiþiliðinin devamýdýr. Atatürk'ün tarih tezi, dilde sadeleþme istemesi ve kültür alanýndaki bilinen diðer devrimci reformlarý bilim potasý içinde, eðitim etkisine açýk bir milli kültür yaratmak içindir. Netice olarak, Atatürk'ün dünya görüþünün büyük niteliði bir doðma olmamasý, realist ve pragmatik olmasýdýr. Atatürk'ün dünya görüþünün realist ve pragmatic dünya görüþü olmasý, onun esnek bir dünya görüþü olmasýný, baþka bir deyimle, yeni þartlara uymayý kabul etmesini gerektirir. Fakat onun canlýlýðýný ve devamlýlýðýný saðlayan bu realist ve pragmatik olma niteliðinin, yani esnekliðinin bir sýnýrý vardýr. Bu sýnýr ise bilimsel medeniyetini meydana getiren duyuþ, düþünüþ ve yaþayýþ tarzýný, onun hukuki, siyasi ve ahlaki temel ilkelerini kesinlikle ret eden cehalet, cahillik ideolojilerdir.

Bu anlamda gençlerimizin Atatürk’ü ezbere deðil, onu ve nutuklarýný anlayarak, onun hangi þartlarda kendisini yetiþtirdiðini öðrenerek, hangi þartlarda devrimleri yaptýðýný görerek, onu doðru yazarlardan okuyarak tanýmak, bilmek ve onun yolundan ilelebet yürümektir. Ancak o zaman Türkiye gerçek bir geliþmeye, medeniyetin dilini o zaman konuþmaya baþlayacaktýr. Atatürk’ü tanýmak bile kiþinin kendisini geliþtirmesidir baþlý baþýna.

Tüm öðretmenlerin öðretmenler günü kutlu olsun.

Sevgili Özbek-23/11/2011-Fransa




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn didaktik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yaz Bir Dilim Söz

Yazarýn þiir ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sevgi Nedir
Nevruz Bayramý (Aný)
Bahar-ý Düþ Lütfen
Feodal Kýrýntýlar
Kars"ý Yaþamak
Ýnsan Olmak
Dar Aðacýnda Üç Fidan
Dünden Kalma Aþk Bu
Dýþarýda Kar Var
Yeni Yýl Teraneleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aþkýn Halleri I (Aðrý Daðý) Anneme Ýthafen... [Öykü]
Seyr-i Sefer [Öykü]
Güneþin Üvey Çocuklarý [Öykü]
Sevgili [Öykü]
Âþkýn Þehidi [Roman]
Ayrýlýk [Deneme]
Göydað"da Yaðmur Yaðdý Gözlerime [Deneme]
Kadýn Kim Edebiyat Kim * [Deneme]
Ýnternet ve Biz [Deneme]
Bayram Gelmiþ [Eleþtiri]


Sevgili Özbek kimdir?

Siir yaziyorum, ve hikaye denemelerim var. Amacim gerçekten yazabilmek.

Etkilendiði Yazarlar:
Nazim Hikmet Ran ve gerçekten yazan her yazar


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Sevgili Özbek, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.