Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Bu iş kısa sürdü, çünkü o esnada edindiği Nuri isimli bir arkadaşından basgitar çalmayı (yani bir takım basgitar ritim kalıpları filan) öğrenerek orkestralarda çalışmaya başlamıştı. Amcasına düğün salonlarında gitar çalarak para kazanacağını, o nedenle yanındaki işten çıkacağını söyleyince, adam, müzisyenliğin öğrencilikle birlikte götürebileceği bir iş olduğunu söyleyerek yanından ayrılması için izin vermişti. İlk elektrogitarını bir mağazadan taksitle alacaktı. Mağaza sahibi amcasının arkadaşıymış; ona, “amcanız kefil olursa veririm,” deyince, adama, “Mademki amcam arkadaşınız, kendisine kefil olup olmayacağını sizin sormanızı rica ediyorum; çünkü ben kefil olmasını rica ettiğimde, beni ret edebilir; ama sizinle konuşurken buna yüzü tutmayabilir,” demişti. Bu kurnazlığı açık sözlülükle ifade etmiş olması adamın hoşuna gittiği için, “tamam, senden kefil mefil istemiyorum,” demişti. Ama bu defa da o, “amcama telefonla, bana kefil olup olmayacağını sormanızı rica ediyorum,” diyerek ısrar etmeye başlamıştı. Amacı, amcanın yeğenine itimadını ölçmekti. Böyle düşündüğü için amcası onu mahcup etmişti! Çünkü adama, ne istiyorsa vermesini söylemişti... Sonradan, orkestra ile İnegöl’e, bir pavyonda çalışmağa gitmişti. İşlerin sıkışıklığından iki ay Eskişehir’e gelememişti. Okul nedeniyle orkestradan ayrılıp Eskişehir’e dönmek zorunda kaldığı zaman, doğruca o mağazaya giderek, borcunu aksatış nedenini açıklayarak özür dilemiş ve ödeme yapmak istemişti. Mağaza sahibi borcun tamamını amcasının ödediğini söyleyince, kendini küfür yemiş gibi hissetmişti. Bir gün gelip amcasının bu durumu kakınç yapabileceğinden çekinerek, parayı amcasına ödemek istemiş; ama o, gitarı ona hediye olarak aldığını söyleyerek parayı kabul etmemişti. Döndükten sonra davulcu Topal Haydar, akordeoncu İlhami ile beraber Göksu Gazinosunda (üçüncü sınıf bir pavyon) çalışmaya başlamıştı. Gece çalışıyor, gündüz liseye gidiyordu. Barın sahibiyle yaşı küçük olduğu için polislerin sıkıştırması yüzünden (çalışma karnesi için yirmi bir yaşını doldurmuş olmak gerekiyordu) ve ücret konusunda bazı ihtilaflar yaşamaya başlamıştı. Adam, basgitar da neymiş, bir davul, bir akordeon yeter, çıkartın basçıyı, ona verdiğiniz parayı kendi ücretlerinize ekleyin deyince, yüzüne seninle çalışmak istemiyoruz demekten utanan bu can yoldaşlarının(!) aklına gelen şeytanlık şöyle olmuştu: “Patron mademki ücretlerimize zam yapmıyor, bırakalım işi...” diyerek yanına gelmişler, o da olur demişti, ‘bırakalım anasını satayım!...’ Tesisatlarını sökerek pavyonu terk ediyordular. O arada o kendi tesisatını eve nakletmek için bir taksi tutmaya caddeye kadar gidip, beş dakika içinde bir taksiyle dönmüştü. O ne! O beş dakika içinde, orkestra arkadaşları kendi tesisatlarını barın sahnesine gerisin geriye taşımışlar; onun tesisatlarını dışarıda, birkaç gündür yağarak birikmiş olan kar yığınının içinde, öylece bırakmışlardı. Ona da, “biz işi bırakma kararımızdan vaz geçtik. Patrondan özür dileyip tesisatımızı içeri taşıdık. Sen de istiyorsan, patronla bir görüş,” diyorlardı. Numaralarını yememişti. Onlara, “böyle bir numaraya kalkışmak yerine adam gibi, biz seninle çalışmak istemiyoruz deseydiniz, ben gene de ayrılırdım. Hiç olmazsa, gözümde böylesine küçülmezdiniz,” diyerek tesisatını eve götürmüştü. Çok sonraları, bir gün Topal Haydar, vicdan azabından olsa gerek, o hareketleri nedeniyle ondan özür dilemiş ve tuzağı patronun talimatıyla kurduklarını itiraf etmişti. Bu itirafı yaparken Topal Haydar işsizdi, o ise, gece 24:00’ e kadar bir düğün salonunda, 24:00’den sonra da bir pavyonda çalıyordu...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kemal Yavuz Paracıkoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |