..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan bir küçük dünyadýr. (Mibres Kosmos) -Demokritos
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > Ömer Faruk Hüsmüllü




25 Aralýk 2011
Coþkun Irmak - 10  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Her ýrmak denizden doðar ve sonunda mutlaka denize kavuþur. Doðum ve ölüm ayný yerdedir. Deniz suyu buharlaþýr bulut olur; bulut yaðmur olarak yaðar; yaðmur sularý ýrmaða dönüþür ve ýrmak da denize kavuþur, orada kaybolur gider. Kaybolur gider diyorum, ancak bu kaybolma gerçek kaybolma deðildir. Çünkü döngü devam edecek ve deniz, yeniden ýrmaklar yaratacaktýr.


:BEDI:
Hayrettin, o gün her zamanki gibi erken uyandý. Kalkar kalkmaz salona gitti, oradaki kapýnýn arkasýna baktý. Neden baktýðýný, ne aradýðýný kendisi de bilmiyordu. Son zamanlarda böyle garip bazý hareketler yapar olmuþtu. Yerdeki karolarýn çizgilerine basmadan yürümeye çalýþmak, perdedeki çizgileri saymak gibi… Yalnýzlýðýn getirdiði sorunlar psikolojik bozukluða yol açmýþ olmalýydý.

Bir yandan kahvaltý ederken diðer yandan da televizyonu izledi. Mutfakta biraz iþ yaptý. Traþ oldu. Randevu saatine kadar oyalanabileceði meþgaleler bulmaya çalýþtý.

Buluþtuklarýnda Irmak, önce sahilde biraz yürümeyi, yorulunca da oturmayý teklif etti. Hava güzeldi. Yan taraftaki park kuþlarla doluydu. Hepsi de siyah güvercindi. Yerdeki yiyecekler için oraya toplanmýþlardý. Nitekim bir kadýn, içinde ufalanmýþ ekmek parçalarý olan bir poþeti parkýn çimleri üzerine boþaltýp, arkasýna bile bakmadan oradan uzaklaþtý. Kuþlarýn hepsi oraya hücum etti. Demek ki insanlarýn bazý hareketlerinin ne anlama geldiðini öðrenmiþlerdi.

Yüzlerce kuþ vardý. Küçük bir erkek çocuk kuþlarýn bu hücumunu görünce heyecanlandý ve annesinin yanýndan koþarak uzaklaþtý, kuþlarýn arasýna daldý. Kuþlarýn içinde adeta kayboldu. Kuþlar çocuðu görünce havalandýlar, ama fazla deðil. Ayný yerde, çocuðun etrafýnda oldukça alçaktan uçuyorlardý. Kanat çýrpýþlarý metrelerce uzaktan duyulabiliyordu. Küçük çocuðun annesinin de dikkatini çekti bu hareketlilik ve kuþlarýn çocuðuna zarar verebileceði düþüncesiyla yerinden kalktý. Çocuk, ellerini açmýþ bir yandan kuþlarý tutmaya çalýþýrken, diðer yandan da sevinç çýðlýklarý atýyordu. Elini tutan annesine önce direndi, ancak sonunda onunla birlikte gitmek zorunda kaldý. Kuþlarýn hepsi tekrar ekmek kýrýntýlarýnýn olduðu yere yýðýldý.

Yoldan geçen bir itfaiye aracýnýn sesi konuþmalarýnýn duyulmasýný engelliyordu. Rahatsýz edici bir ses çýkardýðý için kuþlar bile yiyeceklerini býrakýp kaçmak zorunda kalmýþlardý.

Etraf satýcý ile doluydu.

Yarým saatlik yürüyüþten sonra Irmak, deniz kenarýnda bir çay bahçesine oturmayý teklif edince, oraya doðru yöneldiler. Mis gibi bir simit kokusu geliyordu. Coþkun sordu:

-Simit yer misin? Çayla güzel olur.

-Evet, çok severim. Bana iki tane. Biri benim, diðeri de martýlarýn.

Coþkun,

-Ben de martýlar için bir tane isterim. Dedi ve dört tane simit aldý.

Seçtikleri masa ile deniz arasýnda bir-iki metre kadar mesafe vardý. Martýlar ise onlardan oldukça uzakta uçuyorlardý. Ýki martýnýn onlara doðru yaklaþtýðýný gören Coþkun, simitten büyük bir parça koparýp ayaða kalkýp fýrlattý. Martýlar havadaki simidi görmedi, ama suya düþünce dikkatlerini çektiði için balýklama atladýlar. Onlarýn bu hareketlerini gören diðer martýlar da sinyali almýþ olmalýlar ki Irmak ve Coþkun’a doðru gelmeye baþladýlar.

Martýlarýn simit parçacýklarýný havada kapýþlarý çok hoþlarýna gitmiþti. Öyle ki Irmak, kuþlara ayýrdýðý simit bitince kendisininkinin de yarýsýný bu eðlencede harcadý.

Irmak:

-Elini benimkinin yanýna koyar mýsýn; ama deðdirme. Dedi. Maksadýný anlamamýþ olmasýna raðmen Coþkun, dediðini yaptý. Irmak:

-Þimdi zihnini elinin üzerinde yoðunlaþtýr. Yani sadece elini düþün.

-Tamam.

-Ne hissediyorsun?

-Elimde sanki bir karýncalanma var gibi.

-Evet, ben de aynýsýný hissediyorum. Ýþte bizi birbirimize yakýnlaþtýran bedenlerimizdeki bu enerjinin çekim gücüdür. Ayný þeyi birçok insana karþý hissetmeyiz. Hatta çok yakýnýmýzda olmalarýna raðmen varlýklarýndan haberdar bile olmayabiliriz. Biz bir rastlantý sonucunda birbirimizi bulduðumuzu sanýyoruz, ancak gerçek öyle deðil. O gün olmasa bile bir baþka gün bedenlerimizdeki bu çekim gücü gene bizi karþýlaþtýracaktý.

-Çok ilginç bir yaklaþým. Doðru olabilir söylediklerin. Baþlamýþ olan güzel bir iliþkimiz var. Ben bundan dolayý çok þanslý olduðumu düþünüyorum. Hem mutluyum da.

-Ýliþkimiz coþkun bir ýrmak gibi akýp gidiyor. Hayatýn kendisi de böyle. Takma isimlerimizi bulmamýz da bir tesadüf gibi görünse de deðil. Aslýnda isimlerimiz iliþkimizin yönünü de belirlemiþ.

-Nasýl yani? Her þey bizim irademizin dýþýnda mý gerçekleþiyor?

-Orasýný bilemem. Yön derken þunu anlatmaya çalýþýyorum: Her ýrmak denizden doðar ve sonunda mutlaka denize kavuþur. Doðum ve ölüm ayný yerdedir. Deniz suyu buharlaþýr bulut olur; bulut yaðmur olarak yaðar; yaðmur sularý ýrmaða dönüþür ve ýrmak da denize kavuþur, orada kaybolur gider. Kaybolur gider diyorum, ancak bu kaybolma gerçek kaybolma deðildir. Çünkü döngü devam edecek ve deniz, yeniden ýrmaklar yaratacaktýr.

-O zaman bizim iliþkimizin de ölümü, yani sonu söz konusu. Bu sonu engellemek için bir þeyler yapamaz mýyýz?

-Maalesef yapamayýz. Bu gerçeði kabullenmeli ve o an gelinceye kadar her þeyi dolu dolu yaþamalýyýz.

Konuþma Coþkun’un canýný sýkmýþtý. Kaþlarýný çattý. Irmak bu halini hemen fark etti.

-Suratýný asma. Anlamaya çalýþ.

-Elimde deðil, moralim bozuldu. Seni de kaybedebileceðim korkusu kapladý tüm benliðimi. Bu iliþkinin bitmemesi için her çareyi deneyebilirim. Sana ve iliþkimize duyduðum saygý nedeniyle senin izin verdiðin kadar sana yaklaþýyorum. Böyle de yapmaya devam edeceðim.

-Biliyorum. Daha açýk konuþayým Coþkun: Ben sana aþýk deðilim, ancak içimde sana karþý yaþattýðým büyük bir sevgi var. Aslýnda sen de bana aþýk deðilsin. Çünkü aþk bir kere yaþanýyor. Tekrarý yok. Sen Münevver’le bunu yaþamýþsýn. Ne mutlu sana!

-Öyle de, peki sana karþý hissettiklerimi nasýl açýklayacaðýz?

-Ýnsan duygusal bir yaratýktýr. Yoðun duygular bazen aþk gibi algýlanabilir. Tabii bu arada dürtülerin gücünü ve rolünü de inkar etmemek lazým.

Masalarýna elindeki mendilleri satmak amacýyla yaklaþan küçük bir kýzýn:

-Mendil ister misiniz? Diyen sesi konuþmalarýný bölmüþtü. Coþkun, bir paket mendil alýp Irmak’a uzattý. Kýz teþekkür ederek yanlarýndan ayrýldý.

Bir müddet ikisi de sessiz kaldýlar. Sessizliði bitiren Irmak oldu.

-Bu konuþmayý unutalým. Önümüzdeki güzellikleri yaþayalým.

Dedi ve Coþkun’un elini tuttu. Bu hareketi Coþkun’un her þeyi unutmasýna yetmiþti. Diðer eliyle elinin üzerindeki Irmak’ýn elini sýký sýkýya kavradý. Sanki kaçýp gitmesini engellemek ister gibiydi.

O gün ayrýlýncaya kadar el ele dolaþtýlar. Bedenlerinden birbirlerine akýp giden o sihirli enerjiyi saatlerce hissettiler…

**

Irmak ile Coþkun’un iliþkileri beþ ay kadar böyle sürdü gitti. Bir gün Irmak:

-Yarýn sana bir sürprizim, daha doðrusu bir teklifim olacak. Deyince Coþkun, hemen söylemesini istedi. Ne kadar ýsrar ettiyse de bu sürprizi öðrenemedi. Her defasýnda;

-Sabretmesini, beklemesini bilmelisin sevgili Coþkun. Cevabýný aldý.

(Devam edecek)




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Acayip Bir Hikaye
Coþkun Irmak - 11 (Son Bölüm)
Resimle Gelen Ölüm
Coþkun Irmak - 8
Coþkun Irmak - 9
Gülün Sonu
Coþkun Irmak - 6
Coþkun Irmak - 7
Coþkun Irmak - 5
Coþkun Irmak - 4

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçücük Hikâyeler - 2
Deliden Mektup Var
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Küçük Hikâyeler - 1
Senin Hikayen
Prostat
Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüðü - 7
Dilsiz Fahiþe - 8 (Son)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.