Ruhumuzu dinlendirmek için, kendimize ödül olarak verdiðimiz; yorucu, kasvetli, sýkýcý koca bir yýl çalýþmamýzýn karþýlýðý olan yerler... Tatil yerleri...

    Bizim için týpký kötü bir kazadan sonra verilen fizik tedavi kadar önemlidir tatil yapmak. Zihnimizi boþaltmamýz için daha iyi bir þey düþünülemez. Yeni yerler görmek, farklý kültürleri tanýmak, iç içe girmek onlarla, her þeyi bir kenara býrakýp o yörenin akýþýna býrakmak kendini. Ýnsanýn ruhunu zehirleyen her türlü elektronik aletten uzak durmak. Ýnsani duygularý tekrardan hatýrlamak ve yaþamak. Kavgadan, gürültüden uzak durmak. Bir yere yetiþme korkusu yaþamamak. Sabah kalkýp akþam yapýp yapmadýðýmýzý hatýrlayamadýðýmýz kahvaltýlara inat kendimizi þýmarta þýmarta kahvaltý yapmak. Her zaman yaþamamýz gereken þeyleri sadece yýlýn beþ gününde yapmamýzý saðlayan tatil yerleri...

    Aslýnda bazýlarý bunu bile sorun yapabiliyor. Neymiþ efendim dinlenmek için gidiyorlarmýþ da daha çok yorulup geliyorlarmýþ. Onlara söyleyecek çok þey yok. Onlar tatillerin insaný fiziksel olarak deðil ruhen dinlendirdiðini anlayamamýþ elma kurtlarý. Ýçleri geçmiþ onlarýn. Ruh kavramýný unutmuþlar. Hayatýn hiç bir anýndan zevk alamayan ölümün onu almasýný bekleyen zavallýlar!

    Biz þanslýlar rakýlarýmýzý kaldýralým mehtaba ve seyre dalalým dalgalarýn seviþmelerini. Maksat ruhumuz doysun, gözümüz deðil.