Okunan kitaplarda, yüzlerce sayfa içersinde sadece belli bir bölümünün alýp, üzerine eleþtiri yapýlmasý pek onayladýðým bir tarz deðildir. Yazara haksýzlýk olduðu düþüncesinin yanýnda, yüzlerce sayfa içerisinde cýmbýzla bazý satýrlarýn seçilmesi ve eleþtiriye tutulmasý etik bir davranýþ deðildir. Ondan dolayý þimdiye dek, böyle yazý çalýþmasýnda bulunmadým.

Ancak bazý yazar taifesini anlamakta güçlük çekiyorum. Bilginin doðrudan yanlýþ ve saptýrýcý þekilde okuyucuya aktarýlmasý da yazarlýk etiðine terstir. Elbette yazar, düþüncelerini ve inandýðý deðerleri yazýya dökecektir. Buna kimsenin itirazý zaten olmaz. Ancak doðruluðu tartýþýlmaz bilgilerinde, farklý aktarýlmasý, hem bilgiye hem de okuyucuya ihanettir. Yazar, iþine geldiði gibi bilgiler üzerinde oynama hakký yoktur.

Bütün bunlarý Gönül Dönmez-Colin’in, Kadýn Ýslam ve Sinema kitabýnýn dokuzuncu sayfasýnda geçen “… Kuran’da Nisa suresinin bir ayeti, Allah erkekleri daha üstün yarattýðý için onlarý kadýnlara hükmetle görevlendirir. Ýyi kadýn itaat edendir. Eðer çýkacak olurlarsa, uyarýlmalarý, ayrý yatakta yatýrýlmalarý ve itaat edene kadar kýrbaçlanmalarý gerekir.” Kitaptaki ifadeleri harfi harfine buraya aktardým. Bu nasýl bir zihniyetin ürünüdür ki ne Kuran’ýn ne de Ýslami literatürde bulunmayan kadýna itaat için kýrbaç uygulanýr ifadesi kullanabilir. Ýslam’ýn kadýna bakýþý gördüðünüz gibi öyle rahat bir þekilde yapýlýyor ki insanýn aklý duruyor.

Dinden ve Kuran ayetinden uzak bir anlayýþ bu kadar mý kindar bir kaleme dönüþür. Ýnsan düþmanlýðýný bu kadar insafsýzca ve saptýrýcý hale dönüþtürülmemelidir. Ýslam’ýn kadýna getirdiði haklar, batýnýn kadýnýn þeytan ya da hayvan olarak nitelediði dönemlerde kadýnýn kurtuluþunu simgelemektedir.

Kim neye inanýrsa inansýn ama gerçeklerin gün yüzünde parýldadýðý bir zamanda, gerçekleri karalamaya hakký yoktur.



Osman Tatlý

www.osmantatli.com.tr

suskunsinemayazilari@hotmail.com