Bir önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein |
|
||||||||||
|
Lanet olası bir aşk ateşi yanıyor içimde Seni bulana dek yürüme düşüncesindeyim forrest gump gibi Ben de bundan korkuyordum işte pes etmek yok derken Yürüyorum boş sokaklarda, aşkın direncindeyim.. Bugün senin sokağından geçtim haberin yok Yıldırım beyazıt sokak, numara kırk üç Kapına kadar geldim, bekledim Pencereyi açarsın, balkona çıkarsın belki diye, Yüzünü görmeyi o kadar çok istedim ki Kan ter içinde kaldım haziranın öğle sıcağında, Allah kahretsin, cesaret edemedim zile basmaya.. Belki de evde yoktun, gitmişsinizdir tatile Kim durur ki zaten bu sıcakta benden başka izmir'de Kim bekler körükörüne imkansız bir aşkın kapısını Kim söyler terkedilmiş bir sevdanın türküsünü Kim yalar tükürdüğünü benden başka, kim? Vurdum derviş yunus gibi, pir sultan gibi kendimi yollara Çok sızlıyorum düşündükçe sensiz geçen yılları Uçuşuyor yerde kağıtlar, tozutuyor rüzgar boş sokakları Kirletiyor, yavanca atılmış pet şişeler, izmaritler, sigara kutuları Gözümü alıyor pencerelerden yansıyan güneş ışıkları Tanrı ne hale düşürüyor bizim gibi aptal aşıkları.. Gidiyorum işte tabana kuvvet bişekilde Geçmiyor başka türlü içimdeki uhde Sesin kulaklarımda çınlıyor hala Bikere yüzünü göreyim yeter sevgilim bana, Belki de bir idam mahkumunun son isteği bu Bu nacizane arzuyu yerine getirmen gerek.. Vasiyetimi de yazıyorum şimdi altına; Geride kalan tüm mal varlığım sana olan aşkımdan ibaret Paylaştırsınlar tüm sevenlere yüce divan önünde Herkese yeticek kadar aşk var zaten bende Yakıp kül etsinler beni sonra, savursunlar küllerimi İmbat rüzgarında izmir körfezine atsınlar Kordondaki çimlere dağılsın tozlarım, her oturana bulaşsın Her aşığın üzerinde bizden izler kalsın.. Sevgilim artık bana müsade, Son yolculuğuma çıkıyorum aşkında bu gece Yazmak yok bundan sonra, çizmek yok, kelimeler tükendi Düşünmek yok, düşündükçe üzülmek yok, geceler tükendi Zaten ölümden öte köy yok, acılar tükendi Biletimi kestim ne diye zırvalıyorum ki artık Ne diye boş sokaklarda gereksiz kalabalık yaratıyorum sanki? Bilmiyorum, bilemiyorum, başka bir bilinmeyene doğru gidiyorum yine.. Ulaş Tuzak
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ulaş Tuzak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |