Anlamak beğenmenin başlangıcıdır. -Spinoza |
|
||||||||||
|
20. ve 21. Yüzyılların önemli fikir adamları içinde yer alan Garaudy’ nin bir asırlık hayatının tamamı önemli arayışlar,mücadeleler ve maceralarla dolu dolu geçer. Henüz 28 yaşında iken 1940’ da “gizli örgüt kurmak suçundan tutuklanarak bir kampa gönderilir. Bu kere gönderildiği kamptaki tutukluları ayaklanmaya elebaşılık yaptığı gerekçesiyle kurşuna dizilmesine karar verilir. Kararın infaz safhasında Cezayirli askerler, komutanın “Ateş!” emrine uymazlar. Komutan’ ın “Niçin ateş etmediniz ?” sorusuna tim’ in çavuşu; “Bir Müslüman savaşçı için, silahsız birine ateş etmek şerefsizliktir!” cevâbını vermesi, Garaudy’ nin zihninde sarsıntılara sebep olur. Her ne kadar marksist ideolojinin fanatik bir savunucusu olmakla birlikte artık bundan sonraki kırk küsur yılda İslâm kültürüne sempati ile bakmaya ve İslâm’ ı da araştırmaya yönelir. 1952 senesinde Sorbonne Üniversitesi'nde edebiyat dalında, 1953’te Maddeci Bilgi Teorisi (Théorie Matérialiste de la Connaissance) adlı doktora tezini verdi. Felsefe dalında öğretim görevliliği ile birlikte, ateşli bir Marksist öğreti savunuculuğuna soyundu. Fransız Komünist Partisi’ nde siyâsî büro üyesi seçildi. Fransızlara ve diğer Batı ülkeleri halklarına uzun yıllar boyunca Marksizm’i anlattı. Hıristiyanlığa ve de özellikle Katoliklik mezhebine karşı konuşmalar ve yazılarıyla eleştirilerde bulundu. 1945’ te Fransız Komünist Parti Merkez Komite üyeliğine getirilrek; Her iki Kurucu Mecliste de (1945-1951) Tarn Milletvekili olarak görev alır. Profesör ünvanlı akademisyenliği, fikir adamlığı ve yazarlığının yanında siyasetle de iç içe idi. Fransız Parlâmentosu’n da milletvekili, Millet Meclisi Başkan Yardımcısı, Milli Eğitim Komisyonu Üyesi ve Senatör olarak görev yaptı. Çalışmalarında Hıristiyanlıkla sosyalizmin ortak noktalarını araştırıp, bu inanç ve ideolojiyi asgari müştereklerde buluşturma çabaları geniş bir kitlenin ilgisini çeker. Bu konuda düzenlenen birçok konferans, panel ve ilmî toplantılara katılıp, görüşlerini açıklar. Garaudy Cenevre'de, 2 Temmuz 1982'de İmam Buzuzu'nun önünde 70 yaşında Marksizm’ i terkedip İslâma geçtiğinde, dünyada ve ülkemizde fenomen olmuştu. "Hatıralar: Yüzyılımızda Yalnız Yolculuğum" isimli kitabında Müslüman oluşunu anlatırken: "Okudukça Kur'an, bana daha çok yaklaştı. Sanki bugün yazılmıştı ve doğrudan bana sesleniyordu. (...) Müslümanlığa girişin anahtarı olan "Allah'tan başka ilâh yoktur ve Hz. Muhammed O'nun elçisidir." kelime-i tevhidini söylediğimde demek ki, kendimi bu karara tamamıyla hazır ve bunun bütün sorumluluğunu üstlenecek durumda hissediyorum. O gün, hem iç tedirginliği veren bir kopuş hem de sükûnet verici bir bağlanış duygusu içindeyim. Bir dünyadan, benimkinden, bundan böyle beni reddedecek olan Batı dünyasından kopuyorum. Ama aynı zamanda, bende her zamanki inancımdaki devamlılık duygusu da var. Bendeki bu iman, Kur'an'ın, numunesini Hz. İbrahim'de ve onun Allah'a kayıtsız şartsız teslimiyetinin belirtisi olan kurbanında gösterdiği bu iman sade ve güçlü, köklü ve ilk imandır." diyordu. Bu sözlere ilâveten, dînini seçmekle şereflendiğini bütün dünyâya îlân ettiğini, İslâm’ ın, çağları arkasından sürükleyen bir din olduğunu, diğer dinlerin ise, çağların arkasında sürüklendiğini söyler. İslâm dışındaki bütün dinlerin zamana uydurulduğundan, Reforma tâbi tutulduğundan, kutsal kitaplarının zamana uydurularak tahrif edildiğinden, Kur’ân-ı Kerîm’ in ise indirildiği günden bu yana bütün zamanlara hükmettiğinden söz eder. İslâm’ ın materyalizme de pozitivistlerin görüşüne de ekzistansiyalistlere de hâkim olduğunu, ancak bunlardan hiçbirinin, İslâma hâkim olmadığından bahseder ve sözlerini şöyle bağlar : “…İslâmiyetin kendinden önceki vahiyleri ve peygamberleri kabul eden cihanşumûllüğünü gördüm. Müslüman olmaya karar verdim. Medîne’de hazret-i Muhammed’in meydana getirdiği toplum, ne kan üzerine kuruldu ne de tarım toplumlarında olduğu gibi toprağa dayalı veya Yunan sitelerindeki gibi pazara dayalı toplum kesimine kuruldu. Sâdece bir îmân sevgi toplumu meydana getirdi ve netice îtibâriyle herkese açık bir toplum meydana getirdi. Allahü teâlâyı her şeyden üstün kabul etmezsek, insanı bu şekilde, yâni kul olarak değerlendiremezsek bir yerevaramayız. İşin esas püf noktası da burada. Hayâtın anlamı da, çok şükür benim de kavuştuğum îmânlı olmaktır. Bize bugün yeni dünyâ düzeni adı altında empoze edilmek istenen fikir, sömürgeciliğin meydana getirdiği şiddet, haksızlık ve adâletsizlikler düzeninin devamıdır….” İslâm'ı seçtiğinde Hristiyan ve Yahudi camiasında pek tepki görmeyen Garaudy, bir süre sonra İsrail'e karşı Filistin halkının haklarını savunmaya başlar. Bu tavrından dolayı da Batılı kurumların büyük tepkisine muhatab olur; özellikle de basın-yayın kuruluşları ve yayınevlerince dışlanır. Avrupa ve Amerika' nın iletişim kurumları kendisini adeta yok sayar. O' na dair herhangi bir hususta tek satırla bile bahsetmemeyi ve O' na herhangi bir şekilde söz hakkı vermemeyi esas alırlar. Garaduy’ nin İslâmı tercih etmesinden sonra odaklandığı konuların başında “Filistin Sorunu” geliyordu. Bu konuda söylediği ve yazdıkları ile İsrail hükümetleri ve yahudi milletinin korkulu rüyası haline gelmişti. Öyle ki “ İlâhî Mesajlar Toprağı Filistin “ adıyla dilimize çevrilen kitabında, Ortadoğu’da bir Yahudi devleti, yani şimdi İsrail’i kurmak için o dönemin Siyonist liderlerinin gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak Nazilerle işbirliği yaptıklarınıu ve milyonlarca Yahudi’nin göz göregöre öldürülmesine çanak tuttuklarına varıncaya kadar önemli suçlamalarda bulunur. Bu çalışmalarıyla Yahudi Camanın büyük bir tepkisine sebep olur, hatta öyle ki onu “ antisemitist” olmakla suçlarlar. Garaudy' in henüz Müslüman olmadan,1975’te yayımlanan "İnsan Sözü" isimli kitabında ölüme dair söylediği şu satırlarla yazımızı bitirelim ve kendisine Cenâb-ı ak' tan ramet ve mağfiret temenni edelim: “Ben ölümü hayatı sevdiğim aşkla seviyorum. Çünkü ikisi bir bütün eder. Ölüm -bununla, emek ve sevgiyle geçen uzun bir hayattan sonra gelen doğal ölümü kastediyorum- bir sınır, yaşamın inkârı değildir. Tersine, ölüm hayata en yüksek anlamını kazandırır. Kendi ölümüm hep idealimin kişisel bir ideal olmadığını hatırlatır. Ben ancak beni aşan bir ideale katılıyorsam insanımdır. Kendisine karşı mücadele vermemiz gereken aslı mesele, yapacak çok şeyleri olan çocukların, gençlerin vakitsiz ölümünü engelleme mücadelesidir. Savaş ve yoksulluk tanımayan bir toplum düzeni ve toplumun insanca bir örgütlenmesi için büyük çaba harcamalıyız" YAYIMLANAN KİTAPLARINDAN BAZILARI : § Dünyadaki Tek Medeniyet Batı Değil § Le Terrorisme Occidental (Batı Terörizmi) (2004) § Mythes fondateurs de la politique israélienne (İsrail'in kuruluşundaki mitler) (1995) Bu kitabı yüzünden fransız hükümetince para cezasına çarptırılmıştır § Avons-nous besoin de Dieu? (Tanrı gerekli mi?) (1993) § Karl Marx (1972 ve 1977) Onbir dile tercüme edilmiştir. § Pour un Modele français de socialisme (Sosyalizmin bir Fransız modeli üzerine) (1968) § Lenine (1968) İtalyanca, İspanyolca, Fransızca, Portekizceye tercüme edilmiştir. § La pensee de Hegel (Hegelin düşüncesi) (1966) İspanyolca, Portekizce, Arnavutça ve Yunanca'ya tercüme edilmiştir. § Marxisme du XX siecle (20.yy Marksizmi) (1961) Norveççe, İngilizce, Türkçe, Çekçe'ye tercüme edilmiştir. § Dieu est Mort (Tanrı Öldü) (1962) Hegel üzerine inceleme. Almanca ve İspanyolcaya tercüme edilmiştir. § Perspectives de l'homme (İnsanın Ufukları) (1955) Sırbo-Hırvatça, İspanyolca, Lehçe, Portekizçeye tercüme edilmiştir. § Theorie materialiste de la connaissance (Materyalist Bilgi Teorisi) (1953) Çekçe, Rusça, Almanca ve Japoncaya tercüme edilmiştir. § Les sources françaises du socialisme scientifique (1949) (Bilimsel sosyalizmin Fransız kaynakları) Lehçe, Almanca ve Japoncaya tercüme edilmiştir. § Siyonizm Dosyası http://ferahnak.wordpress.com/2012/06/19/roger-garaudy-dalya-demeye-bir-kala-hakka-yurudu/
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |