..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > M.Nazým Güler




2 Haziran 2013
Taksim - Gezi Parký Olaylarý ve Düþündürdükleri  
M.Nazým Güler
Gezi Parký eylemi, ilk önce aðaçlar kesilmesin, þehir çehresi çirkinleþtirilmesin, diye çevreci ve haklý bir mantýk ile baþladý. Ancak polisin orantýsýz güç kullanmasý ve olayý abartmasý iþi çýðýrýndan çýkarttý. Sözüm ona, çevrecilere destek çýkanlar, olayý rotasýndan çýkartýp, deðiþik alanlara öyle bir çektiler ki, eylemi baþlatanlarý bile þaþýrtmýþlardýr.


:ADAF:
TAKSÝM- GEZÝ PARKI OLAYLARI VE DÜÞÜNDÜRDÜKLERÝ

Gezi Parký eylemi, ilk önce aðaçlar kesilmesin, þehir çehresi çirkinleþtirilmesin, diye çevreci ve haklý bir mantýk ile baþladý. Ancak polisin orantýsýz güç kullanmasý ve olayý abartmasý iþi çýðýrýndan çýkarttý. Sözüm ona, çevrecilere destek çýkanlar, olayý rotasýndan çýkartýp, deðiþik alanlara öyle bir çektiler ki, eylemi baþlatanlarý bile þaþýrtmýþlardýr.

Konu, bambaþka mecralara çekildi. Ýktidara muhalif fýrsatçý kim varsa bu olayý fýrsatlara çevirmenin peþine düþtü. Polis içindeki kimi kuralsýz bireyler de, biber gazý kullanýrken, sanki kitleyi daðýtmak için deðil de, kitleyi tahrik edecek biçimde insanlarýn baþlarýna, bedenlerine niþan alarak attýðý fiþeklerle birçok insan yaraladý. Bunlar tehlikeli yaklaþýmlardý...

Böyle insaný hedefleyen polisleri, adam öldürmeye teþebbüsten yargýlamak gerekir ki, bir daha, biber gazý fiþeklerini ortalýða atmak yerine, insanýn baþlarýna, omuzlarýna, göðüslerine, vb. tehlikeli yerlerine niþan alýp atmasýnlar. Kesinlikle polis teþkilatýnýn insan haklarý derslerine aðýrlýk vermesi, bireylerinin, Avrupa standardý ahlak eðitimi görmeleri gerekiyor ki, içlerindeki bu kötü amaçlý sýnýrlý sayýda kiþinin, böyle gayrý meþru, fevri (ve belki de amaçlý) tavýrlarýný mahkûm edebilsinler.

Sanki her iki tarafta olayý týrmandýrmak isteyen mihraklar ve güruhlar varmýþ gibi bir durum çýktý ortaya. Olay, kontrolden çýkýp, amacýndan saptýrýldý.

Bir kere iktidar tarafýndan, olaylardaki asayiþ ve güvenlik zafiyetleri ciddi bir incelemeye tabi tutulup, halký rahatlatacak yaklaþýmlar, idari ve hukuki çabalar sergilenmelidir. Kendi halkýna düþman gibi yaklaþacak kadar kiþiliðini bozmuþ bireyler varsa polis teþkilatýndan ayýklanmalýdýr. Böyleleri, istisnai sayýlabilecek azýnlýkta kalsalar bile, cezasýz kaldýðýnda, onlarýn yaptýklarý, tüm teþkilatýn hal ve davranýþýymýþ gibi görülecek ve tüm teþkilat onlar yüzünden töhmet altýnda kalacaktýr.

Olaylar büyürken, ne yazýk ki, çevreci bir tek slogan atýlmadý. “Komünistler”, “sosyalistler”, “Ulusalcý Kemalistler”, BDP, CHP, MHP, ÝP, Gaylar/Eþcinseller, vb. herkes cirit attý alanlarda. Herkesi n, kendilerine göre meramlarý vardý. Konularý, çevrecilere destek olmak deðildi elbette; çünkü çevreci mantýk ve talepler çoktan güme gitmiþti. Amaçlarý, iktidarý hedef tahtasýna koyup, mümkün olduðunca ülkede kaos yaratmaktý sanki.

Atýlan sloganlarýn karþýlýðý yoktu. Örneðin; “Tayyip Ýstifa” diyenlerin alternatif olacak gücü veya pozisyonlar var mýydý? Yok. “Faþizme karþý omuz omuza” diyenlerin, faþizmden ne anladýklarýný merak ediyorum. Faþist darbe olunca bilmem nerelere pinekleyenlerin, cumhuriyet tarihinin en çok demokratik paketlerinin çýktýðý, özgürlüklerin geniþlediði, tabularýn yýkýldýðý ve en önemlisi Kürt sorunu için barýþ ve çözüm sürecinin gündeme getiren bir iktidarý, sanki faþist bir iktidarmýþ gibi böyle alakasýz sloganlar atmalarý çok manidardýr. Beyler, 1980 öncelerinden günümüze bir gelin bakalým; faþizm, bir devlet biçimidir ve 12 Eylül faþist darbesiyle üstünüze “cuk” oturmuþtu o zaman. Ýþte o gerçek faþizmin gelmesi için her türlü kaos çabasý içinde vardýnýz; ancak darbe olduktan sonra, “daðýlýn” düdüðü çalýnmýþ gibi hiç birinizin sesi, solu çýkmadý yýllarca. Ne iþ?!.

Bence çevrecilerin belki haklý nedenleri vardý; ilk baþtaki tepkileri de doðaldý. Sonrasý için, akýl veya haklýlýk aramak, mantýðý biraz zorlamak olur. Hasta taþýyan ambulansa bile saldýrý yapýlýr mý? Sivil iþyerlerini tahrip etmek, halk otobüslerini taþlamanýn mantýðý var mýdýr?

Görünen o ki, toplum, tam da barýþ süreci havasýna ýsýnýyorken, bu kaos ortamý, o güzelim atmosferi deðiþtirdi ve toplum bambaþka bir havanýn etkisine sokulmak istendi. Ýnsanýn aklýna, acaba asýl amaç bu muydu, diye gelmiyor deðil. Yani biraz komplo teorilerine benzeyecek, ama galiba bu iþin mutfaðýnda veya arka planýnda barýþ sürecini baltalamak amacý varmýþ gibi görünüyor!..

Peki niyet bu ise, o meydanda kendi baþýna Sýrrý Süreyya Önder’in baþrol oynamasýna ne demeli? Onu da, ona ve onu Kürt oylarýyla meclise taþýtan ve nerdeyse baþ görüþmecisi yapan Apo’ ya mý sormalýyýz acaba?. Çünkü ben de bu duruþu çözemiyorum. Ben, bunu demokratik mücadele mantýðýyla ile de açýklayamýyorum.

Ertuðrul Kürkçü’nün meclis kürsüsündeki BDP ve AK Parti’ nin arasýný gerdirici, hiddetli konuþmalarýný da anlayamýyorum. Oysa barýþ sürecini destekleyenler, ( Komünist, solcu vb. partilere raðmen) sadece bu iki partidir. Ýki partinin(AK Parti ve BDP’ nin) birçok dayanýþma konusunu yoktan üretmesi gerekirken, arayý gerdirici, diyalog ve dayanýþmayý bozucu yaklaþýmlarda bulunmak politika deðildir. Yoksa BDP’ nin içinde de mi, barýþ sürecine karþý olanlar vardýr? Ben de merak etmeye baþladým. Ýnþallah boþuna bir evhamdýr bu.

Kürt daðlarýnda ormanlar, yýllarca bilinçli olarak yakýldý, 17 bin faili meçhul yerin altýnda çürüyor (katilleri fink atýyor hâlâ), sayýsýz asit kuyularý için kimsenin gýký çýkmýyor; ama Gezi Parkýndaki birkaç aðaç kimilerine ulusal bir dert oluyor nedense.

Solculuk buysa, benden birkaç kilometre uzakta durun lütfen, ýrkçýlýk kokuyorsunuz. Bir de ne olurdu, Kürt ulusuna bir statü verilebilmesi için miting yapsaydýnýz da beni þaþýrtaydýnýz. Yapamazsýnýz; çünkü aksine, Kürtler belki bir statü kazanýr endiþesi size dert olmaktadýr.

Gezi Parký olaylarýnýn hedefi nedir, olaylarý týrmandýrmak isteyenlerin amaç ve alternatifleri var mýdýr; varsa, nedir? Ýktidarý devirmek mi istiyorlar? Öyle ise yerine kimi/leri istiyorlar; CHP veya MHP mi, yoksa ikisini birden mi? Zaten Kürt sorununa karþý ikiz kardeþ gibi davranýyorlar. Belli ki birilerinin, statükonun bozulmasýndan, veraset rejiminin can çekiþmesinden, tabularýn yýkýlmasýndan, Kürt sorununun çözülmesine endeksli barýþ sürecinin ciddileþmesinden bir korkusu, bir telaþý vardýr…

Elbette, Baþbakan’ýn da “tek ben” ci, “yaptým-oldu” cu yaklaþýmlarýný terk etmesi gerekir. Tüm konuþmalarýnda, sürekli, konuþmalarýnýn muhatabý, sanki sadece muhalefet partileriymiþ gibi, tepkici, sert ve uzlaþmaz davranýyor; oysa halklar da onun o konuþmalarýný dinliyor ve onlarýn ise ikna edilmesi gerektiðini Baþbakanýn hesaba katmasý gerekiyor. Taksim-Gezi Parký olaylarýnda da, halka, ikna yöntemiyle yaklaþmasý gerekiyordu. Oysa halk kitleleri kale alýnmadan, sadece muhalifler muhatap alýnýp, tepkici davranýlarak demeçler verdi.

Halkýn demokratik taleplerine ve haklarýný kullanmalarýna daha duyarlý ve özverili yaklaþmalýdýr ki, haklý olaylar, gerçek sahiplerinin elinden çýkýp, fýrsatçýlarýn eline malzeme olamasýn. Gezi Parký olayý da çevrecilerin elinde demokratik bir nitelikte iken, onlarýn kontrollerinden çýkýp fýrsatçýlarýn politikalarýnýn malzemesi haline dönüþtü. Bunda idarenin ve polisiye hatalarýn etkisi belirgindir. Toma’lar insanlarýn üzerine su sýkarken, sanki atari oynanýyor gibi, kocaman bir insaný, geriye doðru havada takla attýracak kadar bilinçsizce (veya amaçlý) yapýlýyor. Biber gazý, meydan boþluðuna atýlmýyor; sanki kurþun sýkar gibi, insanlarýn baþlarýna, omuzlarýna, göðüslerine niþan alýnýp atýlýyor, yaralanmalara sebep olabiliyor. Allah muhafaza ölümle de sonuçlanabilecek bir sorumsuzlukla atýlýyor…

Ýnsanlarýmýza, demokratik haklarýný kullanma alýþkanlýðýný kazandýrmak, despot ve faþizan eski yönetimlerin þokundan kurtulmalarýný ve “olaðanüstü halden” çýkýp, normalleþmelerini saðlamak için, gerekli ideal demokratik ortamý hazýrlamak ve tavýrlarda gereken olgunluðu sergilemek zorunludur. Ýktidar, gerçekleþtirdiði bir dizi demokratikleþme paketleri ve olumlu süreci böyle durumlarda da sergileyip, demokratik teoriyi, demokratik bir pratikle taçlandýrmalýdýr. Gerçek hoþgörü ve demokratik yaklaþým, iktidar için, bu tür demokratik gösterilerde pratik birer staj vasfý gibi, güvenlik birimlerini eðitime tabi tutmalýdýr. Ancak böyle bir yaklaþýmla demokrasi oturtulabilir, demokratik dönüþümler gerçekleþtirilebilir.

Bugün, halklarýmýzýn acil ihtiyacý nedir? Barýþ ve gerçek bir demokrasi deðil midir? Devlet ile PKK’nin; PKK ile Kürt halkýnýn; Devlet ile Kürt halkýnýn helalleþmesi deðil midir? Kürt halkýnýn acilen demokratik bir statüye kavuþmasý ihtiyacý vardýr. Bu statüde hem devletin ve hem PKK’nin Kürt halkýna gerçek bir demokrasiyi yaþatma olanaðý sunmasý gerekiyor. Her ikisinin de silahlý baskýsý ve korkusu, Kürt halkýnýn üzerinde simetrik olarak yansýmýþtýr. Kürt halký her yönüyle özgürleþebilmelidir ve hala böyle bir ortamdan mahrumdur. Bunun için de, Kürtlerin, kendi aralarýnda da gerçek anlamda bir birlik ve beraberlik gerçekleþtirmelidir.

Her þey, öncelikle Kürt halký( baþta kendi içinde) olmak üzere, tüm halklar arasýnda birlik ve beraberliði saðlamak amaçlý olmalýdýr. Eþit, özgür ve gönüllü beraberlik en ideal ve sarsýlmaz bir güç birliðini yaratacaktýr. Bundan zerre kadar kimsenin þüphesi olmamalýdýr.

Selam ve sevgiyle kalýn.

M.Nazým Güler -02.06.2013
info@mnazim.com

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ....
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
3 Ekim 2013
Gezi Parký olaylarýndan hemen herkesin çýkaracaðý bir sonuç vardýr diye düþünüyorum. Teþekkürler paylaþým için. Sevgiyle.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bu Ülkede Barýþý Ýsteyen Var Mýdýr?
Hatip Dicle Olayý, Açýlýma ve Çözüme Çomak Sokmak Mýdýr?
Demokratik - Kürt Açýlýmý Nereye Kadar?
Kocaman Bir Asýr Heba Edildi; Neden veya Kimler Ýçin?
Kürtleri Temsil Sorunu ve Çözüm Sürecine Dair
Bilge Köyü Vahþetinin Gerçek Sorumlularý Kimlerdir?
Seçimin Sonucu, Halklar Arasý Barýþ ve Diyaloðu Dayatýyor
Bölgemizdeki Elektrik Sorunu, Neden Kesin Bir Çözüme Kavuþamýyor?
Kürd Sorunu Yoksa; Kürdistan Sorunu Olabilir mi?
4+4+4, Bir Gündem Saptýrma Mýdýr?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sadece Yazmak, Yazarlýk Mýdýr?
Tahammülsüzlük, Gelecek Korkusundandýr!
Kendi Ýrademiz Varsa Özgür Olabiliriz.
Seçim Sürecinde "Demokratik" Yalanlar Yarýþý Baþlayacaktýr!..
Yeni Anayasa, Son Anayasamýz Olmayacaktýr.
Tarihsel Aþklar ve Sevgi Üzerine
Kürt Sorunu ve Yerel Seçimler
Van Depremi, Sosyal Yaralarýmýzý Sarabilecek Mi?
Erdoðan: "Ben Kabile Reisi Deðilim"
Ev Bir Okuldur; Eðitim, Oradan Baþlar!.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðime Lehimliyorum Seni [Þiir]
Veda Edemem! [Þiir]
Seni Arýyor Gözlerim [Þiir]
Uyan Ey Zergan Deresi! [Þiir]
Daðlar Yüreðimi, Bu Daðlar! [Þiir]
Esirin Olmuþum [Þiir]
Tu Her Bijî Yilmaz Guney [Þiir]
Sende Buharlaþmaktayým [Þiir]
Ben, Kendim Olmak Ýstiyorum. [Þiir]
Zor Kabulleniriz [Þiir]


M.Nazým Güler kimdir?

www. mnazim. com ------- M. Nazim Güler Kitap okumak, Þiir yazmak, Resim yapmak özel zevklerim arasýndadýr. Vücudumu zinde tutacak ve koruyacak kadar spor yaparým. .

Etkilendiði Yazarlar:
Yoktur, kimsenin günahýný almayayým.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.Nazým Güler, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.