..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > erdal divriklioğlu




9 Eylül 2013
Ne Komik Geliyor Bana Şimdi Evrensel Bireyselizm  
erdal divriklioğlu
Oysa insan sadece doğarken özgürdür. Ölürken bir sıfatla ölür.


:AEAE:
Beklediğimiz ne ?
Yiyerek yuttuğumuz fikirlerimizin toplumun barsaklarından gelenek, görenek örf, anane yada stabil bir güven halkası şeklinde mi çıkması mı?
Beklediğimiz bu değil elbet.
Her birimiz yaşadığımız toplum ve aile kalıplarını yansıtırken,bloklar halinde birbirimize de yabancıyız.
Her birimiz diğerine kızarken,geçmişini, gördüğü geçirdiği şeyleri referans alarak bunu yapar.
Beklediğimiz genetik bir anlaşılmamazlık üzerine.
Anlaşılmamak yabancılığı getirir.Yabancılık zümreler ve kastlar üzerine örülür.
Korunaklı sitelerden,gettolara uzanan öykülere...

Oysa insan sadece doğarken özgürdür.
Ölürken bir sıfatla ölür.
Doğarken cinsiyet ve insan diye adlandırılmasının dışında hiç bir sıfatı yoktur.
Bu yüzden herkese bir isim verilir.
Ve bu yüzden tüm erdallar aynıdır.Yada tüm mustafalar inatçıdır diyemeyiz.
Erdalları ve mustafaları birbirine benzeştiren kulağına fısıldanan türküler,konuşulan dil.argo,aidiyetçi kavramlardır.

Bazen düşünürüm?
Doğarken yalnız doğabilseydik eğer ve hiç kimse bizimle konuşmasaydı neye benzerdik diye.
Tarzana mı? Yada bir hayvana mı?
Tekil kalabilseydik eğer.Yalnızlık bu kadar ürkütücü gelir miydi insana?
Üremek için bir yol bulur muyduk sizce?
Yalnız kalabilseydik yada hür doğabilseydik daha farklı mı bakardık dünya ya.
Daha mı farklı dokunurduk bir tene?
Daha mı farklı sevişirdik,severdik.

Yalnız kalabilseydik yada hür doğabilseydik daha mı zor bir mahluk olurdu insan?
Peki zaman kavramına ne derdik acaba?
Örneğin saatler olur muydu?
Mevsimler ? Aylar?
Ya da Aşk nasıl bir şey olurdu acaba?
Bu kadar kurgusal mı yaşardık nefretlerimizi,öfkelerimizi.
Hür doğabilseydik. Ya da yalnız tek başına.
İlahi bir güç bizi nerede bulurdu?

Bir sürü soru.

Demek istediğim rafine bir başlangıç.
Kimsenin fısıldamadığı,İnsanın evreni ve doğayı kendi gözleri ile gördüğü bir başlangıç.
Denilen o dur ki tüm bunlar insanlık tarihinde zaten yaşanmış.
İnsan yola zaten bu şekilde çıkmış.

Gel gör ki çoğaldıkça birbirine değmeye başladıkça kurallar,örfler,aidiyetlikler veya ırklar ortaya çıkmış.
Elbette...
Ama hür iken gördüğü şimdi gösterilir olmuş.
İşittiği sunulan bir tını,söylemi herkese ait.
Bir slogan olmuş.

Peki bıraksalardı insanı, derli toplu olmadan.
Hangi menzil ve mesafeye giderdi?
Ne komik geliyor bana şimdi evrensel bireyselizm)))

Hür olmayan bir insanın benim seçimlerim diye tepinmesi
ne komik.)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sürtük.
En Sıkı Takip Ettiğim Şey Yere Düşen Kavanoz Kapağı ve Bozuk Para.
En Kısadan Hisse (3)

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Boş Sayfa
Manken, Maske, Kovan
Yaşasın Çorba ve Burun Karıştıranlar! Yaşasın Özgür Halkımın Avam Olmayan ve Her Sınıf Tarafından Rahatça Uygulanan Şeyleri.
İdeoloji
Kayboldum.
Ruhani Tırpanlar
En Kısadan Hisse (2)
Çok Yaşamaz.
Gitti.
Masumiyet Çağı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Humanarşist 2 [Şiir]
Kakavanlar [Şiir]
Madenci [Şiir]
Gözyüzü [Şiir]
Humanarşist [Şiir]
Takipdeydik. [Şiir]
Ben Senim,sen Aşk... [Şiir]
Mülteci [Şiir]
Yetmez! [Şiir]
Çelik Devrimi [Şiir]


erdal divriklioğlu kimdir?

Yazdıklarım ve yazacaklarıma dair. . .

Etkilendiği Yazarlar:
En iyi etkinliğim yazmaya kaçışlarım...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © erdal divriklioğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.